3

54 18 29
                                    

"Boyama saçlarını." Hakan'a mal mısın der gibi baktım ama o aynı şeyi tekrar etti. "Saçlarını boyama Mavi. Bi esmer sen değilsin. Zaten sesini değiştireceksin ve lens takacaksın. Daha ne istiyorsun?" Göz devirdim "Boyasam ne olur?" Tek kaşını kaldırdı "Yanar?"

Güldüm "Zaten mükemmel saçlarım var ya,yanması çok büyük bir problem olur. Salak mısın oğlum?" Kaşlarını çattı "Gerek yok dedim Mavi. Boyama saçlarını." Omuz silktim "Tamam."

Kahvaltıdan sonra salonda oturmaya başladım. Ben çizgi film izlerken Arda yanımda Pubg oynuyordu. "Hay ben senin ananı avradını babanı kızını karını bacını dedeni neneni yedi ceddini sikeyim!" Yüzümü buruşturdum "Ya az sessiz ol be! Anlamıyorum."

Ayağımdan çekip yere düşmemi sağladı "Lan oğlum rahat dur!" O kafama vurunca bende ensesine vururp kaçtım.

"Ooo Doğa Bey bu hamaratlığı neye borçluyuz?" Kek yapıyordu ya kek! "Valla Mavişim, şöyle söyleyeyim;çok mükemmelim,en mükemmel benim ve bu harika ötesi sexy adam size kek yaparak ödüllendirmek istedi." Ben 'vaayy' ifadesi yapınca burnuma un sürdü ve bende sandalyeye oturup onu izledim.

"Doğa?"
"Hım?"
"Biz ölmeyiz dimi?"
"Ne alaka lan?"
"Keke zehir koymadığından emin miyiz?"
"Koysam bile sana yedirmem."
"Abovv sen bana aşık olmuşsun."
"Aynen ölüyorum sana."

Ben kahkaha atarken o da bana güldü.

"Doğa?"
"Hım?"
"Hakan gidecek diye yapıyorsun keki değil mi?"

Doğa bana baktı evet anlamında kafasını salladı. Hakan'ın annesi rahatsızlandığı için mecburen gitmek zorundaydı. Ne kadar kalması gerektiğini ise bilmiyorduk.

"O ıslak kek seviyor. Sos da yapalım "
"Tamam gel yapalım bakalım."

Doğa ile ıslak kek yapmayı bitirdik ve salona geçtik. Hakan depresyon modunu açmış müzik dinliyordu. Kulaklığını çıkarıp kenara attım. "Lan az bizimle vakit geçir bizimle!" Bana ters ters baktı ve kulaklığını geri taktı. Bende kollarımı bağlayıp oturdum. "Boyatıcam saçlarımı bak görürsün!" Bir anda bana döndü "Sakın." İstemiyordu çünkü saçlarımı seviyordum ve hepsi bunun farkındaydı. Kendimi düşünmeyip üzülmemi istemiyorlardı.

"Tamam çilli." Suratını buruşturdu "Çilli ne be?" Sırıttım "Çillisin oğlum işte!" Biz dövüşürken Taha içeri girdi. "Kapıda bir dayı gördüm. Gelelim müsaitseniz dediler. Dedim,Dayı bizim kardeş başka şehire gidecek onu bırakıcaz, Tutturdu gelelim diye. Akşam ziyarete gelcekler."

Hepimiz onu onaylayınca Arda Hakan'a döndü.

"Otobüs saat kaçta?"
"Dörtte."
"Saat 3. Çıkalım anca yetişiriz."
"Ben de gelicem."
"Hayır Mavi."
"Ne demek 'hıyır mıvi'? Ben de geliyorum dedim. O kadar."
"E ben de geleyim o zaman."
"Doğa'sız olmaz! Ben de geliyim ula!"

Hepimiz hazırlanıp çıktık. Garaja geldiğimizde hemen en başta İzmir otobüsünü gördük. Hakan'ı uğurladıktan sonra geri dönmek çok zor geldi aslında. Uzun zamandır beraberdik ve ayrı kalmak çok zordu. Biz can bağıyla gerçekten kardeş gibiydik.

En büyüğümüz Hakandı ve bize gerçekten de abilik yapardı. Doğa daha eğlenceli ve rahat bir tipti. Ondan sonra Taha ve Anıl gelirdi. Ben, Taha ve Arda yaşıttık. Bana gerçekten abilik yapıp hatalarımı göstermişler ama her zaman da yanımda durmuşlardı.

Yolda dönerken bir çocuktan fotoğrafımızı çekmesini istedik.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
BİZİM PARKWhere stories live. Discover now