4

42 14 9
                                    

İnsan içine çıkmaya hazır mıydım bilmiyordum. Ama ben çıkmasam da onlar gelemeye karar vermişlerdi.

Saatlerce Doğa ile bir şeyler yapmak için uğraşmış sonra Arda'nın da bize dahil olması ile hızlanmıştık. Sebzeli tava yemeği,pilav ve cacık bu mahallenin vazgeçilmez menüsüydü. Çayın yanına ise ıspanaklı pasta yapmıştım.

Ne olursa olsun onlar benim çocukluğumda çok güzel anlarda vardı. Kadın beni sabah tanımamıştı ama önlem almak önemliydi. Lenslerimi takmış, hafif makyaj yapmıştım. Hakan yüzünden saçlarımı boyayamamıştım ve geriliyordum. Üzerinden yıllar geçti Mavi.

"Mavi zil çalıyor!" Ben koşarak kapıya gittiğimde onlar da arkama dizildi. Kapı açılınca tanıdık simalar ile tüylerim diken diken oldu. "Hoşgeldiniz," dedim gülümseyerek. Kadın bana sarıldı.

"Hoşbulduk canım..." Kızı da bana sarıldı,Ebrar abla. "Mahallemize hoşgeldiniz!" Ben de gülümsedim "Hoşbulduk." İçeri geçtiklerinde en son kapıyı kapatmak üzereydim ki Hatice Teyze seslendi "Kızım benim oğullarım gelecek,kapatma kapıyı."

Kaşlarımı çatarken istemsizce gerildim. Ömer ve Faruk geliyordu. Bu benim için hiç iyi değildi çünkü Ömer'in değilse bile Faruk abinin beni tanıma ihtimali yüksekti.

"Sakin ol reis,tanıyamazlar seni. Çok değiştin." Arda'nın söyledikleri ile başımı salladım ve onu kapıda bırakıp içeri geçtim. Çok değişmiştim. O çirkin, şişman ve aptal kızdan;güzel ve zeki kıza dönmüştüm. Yani en azından onlar öyle diyordu.

"Gelin bakalım gençler. Tanışalım." Hasan amca konuşunca kendimi rahat hissettim. Yıllarca başımı okşamış,bazen harçlık vermişti. Yılda bir iki kez geldiğim canım Manisamda onlar en güzel anılarımda vardı.

"Amca ben Doğa. 5 kardeşiz biz,abim bugün İzmir'e gitti. Geri kalanımız burdayız işte." Taha'yı gösterdi "Bu Taha, yanındaki de Arda." Arda başı ile selam verdi. "Bu da en küçüğümüz, Işıl."

Bende gülümseyerek selam verdim. O sırada içeri giren Ömer ve Faruk ile onlara kısa bir bakış atıp önüme döndüm.

"Hatice teyzecim isterseniz biz yan odaya geçelim,rahat oturursunuz." Ben üzerindeki ince mantoyu kast ederken gülümsedi. "Olur tabii kızım."

Kızım.

Biz yan odaya geçip oturunca sofrayı kurmaya başladım. Ebrar abla da bana yardım etmek istese de izin vermedim. Doğa ve Arda erkeklerin sofrasını kurarken Taha diğerleri ile sohbet ediyordu.

Yemekten sonra çay Faslı başladı. Hatice Teyze benim yemeklerimi överken konu bir anda evliliğe geldi. "Şuan için düşünmüyorum Teyzem. Belki düzgün birini bulursam olabilir." Hatice Teyze gülümsedi. "Hadi hadi,yeme bizi... Böyle güzel kızsın, sevgilin vardır illaki?"

Sorar gibi kurduğu cümleye güldüm. "Şuan yok, yemin ederim." Ebrar abla annesi ve benim aramdaki sohbete gülerken Ömer kapıda belirdi. "Anne babam artık kalkalım diyor."

Göz ucuyla bana baktı ve önüne döndü. Hatice Teyze kafasını salladı. "Tamam oğlum örtümü bağlayayım çıkarız."

Beş dakika içinde kapıda misafirleri uğurluyorduk. "Yine bekleriz Hasan amca." Hasan amca güldü "Tabii oğlum,ama bir dahaki sefere siz gelin." Biz de onu onaylayınca içeri girdik.

"Ben şu sarıyı hiç sevmedim." Arda'nın söylediklerine güldüm. "Niye ne oldu?" Bana ters ters baktı "Geldikleri andan itibaren sana baktı kızım. Dalacaktım ağız burun..." Ben gülerken Doğa da ters ters bakmaya başladı. "Komik mi kızım?"

Başımı salladım "Evet komik. Ya siz beni mi kıskandınız siz sizz..." Ben Arda'nın yanaklarını sıkarken o da bırakmam için kafama vurdu. "Ya sal!"

Ben Arda'yı bırakınca beraber içeri girdik.




















_______________________________________
Ufak tatlı minnoş kıskançlıklarrr

Ve tabi ki
Selalom şekerliklerimmm

Bölüm hakkındaki düşünceleri şöyle bir alalım=>>>>

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum aşklarım şimdiden mucklandınızz<333

BİZİM PARKWhere stories live. Discover now