Homeowner

9-Jungkook çekil

!!!!!!!
Diger bolumdeki oy birazcik🤏🏻 az kalmis ona da bi sey edersiniz dimiii
Minik yildizlarinizi eksik etmeyin lutfen:>

****

Jungkook'un anlatımıyla:

Bileklerimden tutarak beni tezgaha yaslayan Taehyung her bir saniye üzerime eğilirken kalbim adeta yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu. O çoktan gözlerini dudaklarıma kestirmişken sevdiğim adamın az sonra dudaklarımı öpecek olması kesinlikle arkamdaki tezgaha yığılıp kalmam için an meselesiydi, ta ki..

"Zamanlamanızı sikeyim!"

Taehyung ettiği küfür ve bir bu kadar daha fazlası ile esip gürlerken bileklerimi sıkmış ve benden sızlanırcasına bir inilti kazanmıştı. Saat akşam geç bir vakit olduğu için bu saatte ona kimin gelebileceğini merak etsem de sustum.

Şuan düşünebildiğim tek şey az önceki o mükemmel andı fakat bozulmuştu ve Taehyung'un benden kat kat daha sinirli olduğu kasılan çenesinden bile belli oluyordu.

Sıktığı bileklerimi küçük sızlanmalarım sonunda bırakırken sinirli adımları yeri döverek kapıya doğru ilerledi. Arkasından minik adımlarla koşarak ona yetişmeye çalışırken ben hâlâ olayın şokunu atlatmaya çalışıyordum.

Kapıyı açtığı anda karşımda gördüğüm beden şaşırmama neden olurken karşımda kaiyi görmeyi kesinlikle beklemiyordum.

Taehyung'un nefesleri keskin bir hal alırken beni bu denli kıskanması içten içe hoşuma gitmişti. Dudaklarımı birbirine bastırıp gülmemeye çalışırken Taehyung'un elini belimde hissettim, kelebeklenme jungkook..

"Selam, ben Jungkook kapıyı açmayınca ayakkabılarını burada gördüm o yüzden geldim de.. rahatsız mı ettim?"

Kainin söyledikleri hâlâ gelme sebebini açıklamazken elindeki matematik kitabıma baktım, amfide unutmuş olmalıydım. Ki buraya kadar gelip onu getirmesi bile attığı mesajla çelişiyordu.

"Evet ettin. Bu saatte tanımadığın birinin kapısında ne işin var. Asıl bu saatte jungkookla ne işin var?"

Pat diye söylediği şeyler ile gözlerim irileşirken elini tutarak onu sakinleştirmeye çalıştım. Tanrım dışarıdan bakınca cidden sevgili gibi gözüküyor olmalıydık..

"Şey ben, Jungkook kitabını unutmuşsun onu getirdim"

Elindeki kitabı benden önce Taehyung aldığında gülmemek için kesinlikle zar zor duruyordum

"Teşekkür ederim kai ama sen az önce bana mesaj atmamış mıydın neden dışarıdasın o zaman?"

Sorduklarım ile duraksarken yüzünde tedirgin olabileceğim türden bir gülüş belirdi, bu tavırlarının pek hoşuma gittiği söylenemezdi bazen asılıyormuş gibi hissediyordum henüz teklifini kabul etmemiş olmama rağmen.

"Ah gördün demek. Sen bakmayınca bir mesaj daha attım, sen hiç çıkma ben geleyim diye"

Taehyung'un elinin altındaki belim gerilirken tedirgin olduğumu anlamış olacak ki belimi hafifçe okşayarak beni rahatlatmaya çalışmıştı.

"Kitabını verdin artık gidebilirsin şuan Jungkook müsait değil"

Kai gözlerini devirerek başını salladığında o an Taehyung'un kesinlikle kurtarıcı meleğim olduğunu düşünüyordum. Kainin hareketlerinde bir gariplik vardı ve bunu benden önce bile anlamış olabilirdi. Ne de olsa Taehyung, yaşı benden fazla ve tecrübesi olan zeki bir adamdı.

"İyi akşamlar Jungkook, size de"

Taehyung'a karşı yarım ağız bir gülüşle konuştuğunda belimdeki elinin bir yumruk haline geldiğini hissettim. Hayır, hayır! Taehyung birşey yaparsa kesinlikle onu durduramazdım, cüssesi neredeyse iki katım kadardı!

"Kendini bilmiş sikik herif!"

Kapıyı tam kapatacağı sırada kainin mırıldanarak merdivene ilerlerkenki söylediği şeyler ile dudaklarım şaşkınlıkla aralanmış ve muhtemelen Taehyung'un da duyduğu bu şeyle kapıyı hızla kapatarak önüne geçmiştim.

"Taehyung hayır.."

Ellerimi Taehyung'un göğsüne koymuş bir şekilde kapıyı açmaya çalışan bedene engel olurken dudaklarımı büzerek, boy farkımız nedeniyle alttan yalvarır gözlerle ona bakıyordum.

"Jungkook çekil!"

Oldukça sert ve yüksek çıkan sesi ile titrerken kendimi iyice kapıya yaslayarak göğsüne bastırdığım minik ellerimle onu tutmaya çalışıyordum ama nafile..

"Jungkook bırak! Belasını sikeyim de kimmiş sikik olan görsün, çeki-"

Onu daha fazla tutamayacağımı anladığımda titrek bir nefes alıp cesaretimi toplayarak parmaklarımı tişörtünün yakasına sardım ve kendime çektiğim gibi sırtımı sertçe kapıya çarptırarak dudaklarına kapandım.

Kalbim deli gibi hızlı atarken sıktığım ellerim gevşemiş ve tişörtünü serbest bırakarak bir dayanak istermişcesine geniş omuzlarına tutunmuştu.

Taehyung birkaç saniye boyunca karşılık vermezken korktuğum başıma gelmiş bir şekilde ellerimi sıktım, karşılık ver Taehyung lütfen..

Tam geri çekileceğim sırada elleri sıkıca belimi bulup beni iyice kapıya yaslarken üzerime eğilmiş ve dudaklarını aralayarak sanki uzun zamandır beklediği buymuşcasına alt dudağımı kendi dudakları arasına çekmişti.

Alt dudağımı büyük bir istekle emerken heyecandan dizlerimin tutmadığını hissettim. Taehyung tutmasa oracıkta düşüp bayılabilirdim. Alt dudağımı yavaşça emerken bıraktığı ısırık ile dudaklarının arasına inlemiş ve üst dudağına atılmıştım.

Minik iniltim onu mutlu edercesine dudakları kıvrılırken yanaklarımın şuan kıpkırmızı olduğunu tahmin edebiliyordum.

Nefeslerim bana yetmemeye başladığında omzundaki ellerimden destek alarak hafifçe itip dudaklarımızın ayrılmasını sağladım, ben geri çekilmesem sabaha kadar bırakacağı yok gibiydi. Tanrım o kadar iyiydi ki dudaklarını nasıl kullanacağını kesinlikle çok iyi biliyordu.

Kızarıp şişen dudaklarımı yalayarak gözlerine baktığım an bunun çok büyük bir hata olduğunu fark ettim. Çünkü tam karşımda, bir kolunu kapıya yaslayarak üzerime tamamen eğilmiş ve hafif sırıtışını gizlemeye çalışan bir Taehyung vardı. Bu gece bayılmadan bitecek miydi acaba..

****

SONUNDA OPUSTULER

Aslında biraz kaos yapacaktım ama kıyamıyorum:<

Nasıl gidiyor fici seviyor musunuz????

Arkadaslar bir de soranları gördüm (tiktoktan da) zaten smut yazmayı fazlasıyla seviyorum ve smut bölümler olacak sadece azıcık🤏🏻 ağırdan alıyorum

OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN KACTIMM

(★)