Homeowner

13-Taehyung'da ne buluyorsun?

Tavşan'ım
Yatağında ikinci kez yalnız başıma uyanıyorum
Neredesin Taehyung..

Taehyung
Güzelim
Uyanmışsın
Sen uyanmadan gelirim diye düşünmüştüm

Tavşan'ım
Yokluğunu hissettim..
Neredesin ki neden yalnız uyandım ben
Beni bırakıp gideceğin kadar önemli olan ne olabilir.

Taehyung
Sinirlenme hemen bebeğim
Sokağın başındaki pastanedeyim
Sen kruvasanlarını çok seviyorsun diye yeni çıkmış taze kruvasanlardan alayım dedim
Bu saatte çıkıyor biliyorsun
İyi etmiş miyim

Tavşan'ım
GERCEKTEN MI
EVET NE ZAMANDIR YIYEMIYORDUM
Şapşala bak eve gel seni yiyeceğim|
Taehyung çabuk gel
Öyle kruvasanla kurtulamazsın
Henüz sabah öpücüklerimi almadım

Taehyung
İstediğin öpücük olsun güzelim
Birazdan geleceğim sen keyfine bak hm

Tavşan'ım
Bekliyorum Taehyungie

Taehyung
Tanrım yiyeceğim|

|

Taehyung'un anlatımıyla

Sabah gözlerimi açtığım an kollarımın arasına sokularak uyuyan bebeğim ile en huzurlu sabahıma uyanmıştım. Aylardır ona baktığım her saniye bu anı hayal ediyor, sabahlarıma onunla uyanmak istiyordum.

Uyandığım andan itibaren onu uyandırmamaya çalışarak yüzünün her bir noktasında dudaklarımı gezdirmiş ve birsürü öpücük bıraksam da doyamamıştım.

Mırıldanmaya başladığında henüz bu saatte onu uyandırmak istemediğimden yavaşça yataktan kalkmış ve erken bir saat olduğu için ona güzel bir kahvaltı hazırlamak isteyerek sessizce evden çıkmıştım. Sokağın başındaki pastaneye gidecektim.

Jungkook'u uyandırmak istemediğimden anahtarlarımı alarak evden çıktım ve hızlı adımlarla sokağın başına çoktan gelerek pastanenin kapısını açtım. Kapının üzerindeki rüzgar süsleri ile hafif melodik bir ses çıkarak kapı açıldığında çalışanlara gülümsedim.

İçerisi sabah saatleri olduğundan pek kalabalık olmasa da bir grup öğrencinin kahvaltı yaptığını görebiliyordum. Birkaç kruvasan almak için sıraya girdikten sonra siparişi vermiş ve hazırlanması birkaç dakika süreceği için sandalyelerden birine oturarak beklemeye başlamıştım.

O sırada bebeğimden gelen mesaj ile gülümsemeden duramazken benim gitmemle hemen uyanması yüzümdeki gülümsemeyi büyütmüştü.

Bir an önce eve gidip onu kollarımın arasına alma isteği ile yanıp tutuşurken duyduğum tanıdık ses ile afallamıştım. Gördüğüm öğrenci grubu kai ile arkadaşlarıydı. Tam arka masalarında oturduğum için kainin yüzünü göremezken, Jungkook'un tanıştırdığı kadarıyla tanıdığım Jimin isimli çocuğun onun adını seslenmesi ile bunun ksi olduğunu doğrulamış oldum.

"Kai sen ne dediğinin farkında mısın!"

Jimin'in yüksek çıkışı ile merakıma yenik düşerken çaktırmadan ne konuştuklarını dinlemeye başlamıştım.

"Jungkook duysa ne kadar üzülür haberin var mı senin? Hele Taehyung duysa parçalar seni"

İkimiz adı da aynı cümlede geçtiğinde kaşlarım çatılırken Jimin'in kaiye neden bağırdığını anlamaya çalışıyordum. Yine okul çıkışı bir gün Jungkook'un dairesine ders çalışmak için girerlerken Jungkook bizi ayak üstü jiminle tanıştırmıştı. Yakın arkadaş olduklarını bilirken benim hakkımda nasıl bahsettiğini bilmesem de şuan dönen olay kesinlikle dikkatimi çekmişti.