Homeowner

20-Kurtar beni Taehyung..

"Jungkook ben nasıl başlayacağım pek bilmiyorum.. daha önce hiç kimseye aşık olmadım ben ta ki seni bulana kadar. Sen bilmiyorsun ama iki yıldır, bu apartmana taşındığın o günden beri bir gün bile seni düşünmeden geçirmedim. Ve şimdi sonunda seni kanatlarım altına alabilmişken Jungkook"

Sözleri nefes alma ihtiyacı ile duraksamışken tuttuğum elini heyecanla sıkmış ve gözlerinin içindeki parıltılara dek ulaşırken dudaklarımı gerginlikle birbirine bastırmıştım. Yemeğin bitmesini bile beklememişken enbaz benim kadar heyecanlı olduğu her hareketinden belli oluyordu"

"Sevgilim olur musun güzel bebeğim?"

İşte bütün dengemi bozup ayarlarımı alt üst eden beş kelime ve Kim Taehyung.. Taehyung'un dudaklarından dökülen kelimeler ile nefes almayı adeta unutmuşken parmakları arasında titreyen elimle elini sıkmış ve dudaklarımı ıslatma ihtiyacı duyarak gözlerine bakmıştım.

En az benim kadar heyecanlı fakat cevabım için de gergin olduğunu belli eder hali gözlerinden okunuyordu. Diğer elimle de boştaki elini tutup masaya çekerek ellerimizi birleştirmiş ve belimi masaya doğru gerip daha da yakın olmak istedim Taehyung'a.

"Sevgilin olurum Taehyung.."

Gözlerim yavaştan dolarken neden duygusallaştığımı bile bilmiyordum. O an sadece aklımda dolanan tek şey Taehyung'un dudaklarını öpüp sakinleşmekti.

"Gel buraya daha fazla dayanamam"

Adeta aklımı okumuş gibi bir elini çekip kucağını pat pat'ladığında dudaklarımı ısırarak heyecanla yerimden kalktım. Gözlerim etrafta dolanırken bakışlarımı katta gezdirdikten sonra tamamen yalnız olduğumuza emindim.

Katta sadece ikimiz vardık

Ellerim Taehyung'un geniş omuzlarıyla buluşurken kendimi yavaşça kucağına bırakmıştım. Elleri anında belimi bulurken sıkı deri şortun daha da ince gösterdiği belimi hafifçe okşamış ve kendine çekerek dudaklarımızın arasında santimler kala ellerini sıkmıştı.

İnlememek için dudaklarımı birbirine bastırırken omuzlarını hafifçe sıkarak, dudaklarıma bıraktığı sert öpücüğün etkisinden çıkmaya çalışıyordum.

"Beni delirtmek için mi giydin bu şortu?"

Söyledikleri kıkırdamama neden olurken cilveli bir tavırla dudaklarımı ısırarak üzerindeki takımın kravatına ilerlettim parmaklarımı. Şirkette giydiği kıyafetler kesinlikle onu daha da çekici gösteriyordu. Parmaklarım kravatına dolanırken yanaklarım kızarsa da hareketlerime yansımıyordu.

"Belki de o yüzden giymişimdir, sevgilim"

Duyduğu kelime ile başını deri koltukta geriye atarken öne doğru eğilmiş ve dudaklarımızı birleştiren kişi ben olmuştum. Gözlerim anında kapanırken özlediğim dudaklara kendimi itiyor ve aralarına mırıltılar bırakarak üst dudağını çekiştiriyordum.

Yaptığım hamle ile anında hakimiyeti ele almak istercesine atılan Taehyung, alt dudağımı dudakları arasına çekmiş ve kanatmak istercesine ısırıklar bırakarak emmeye başlamıştı. Dudakları arasına boğuk iniltiler bırakırken ellerimi yavaşça ensesine ilerlettim.

Buranın hassas noktası olduğunu yeni keşfetmişken tırnaklarımı hafifçe ensesine sürterek ondan da bir inilti kazanmıştım. Elleri anında biraz daha sıkılaşmış ve dudaklarımızı ayırmadan önce ıslak bir öpücük bırakmıştı dudaklarımın üzerine.

Nefes nefese kalmış bir halde Taehyung'un omzuna yaslanırken elleri altında esir olan ince belimi gerdim. Ondan boğuk bir inilti daha işittiğimde kasıklarına baskı uyguladığımı fark etmiş ve kızaran yanaklarıma engel olamayarak geri çekilmiştim.