yirmialtı

1.8K 114 83
                                    

ben dayanamayıp bir bölüm daha atıyorum yorum gelmezse triplenip bir ay atmayacağım

bu arada mervenin motoru 600 binmiş siz o motor miras kalmış diye düşünün nasıl bir motor araba parası edebiliyor anlamadım ama neyse

#hersemezengindeğildir

biri motordan bahsetmese zengin oluyordu az daha

yaseniyanın giydiği şeyi bir yere eklemedim çünkü bende bulamadım ne giyeceğini siz aklınızda canlandırırsınız artık
yaratıcılığınıza güvenin

⎯⎯⎯⎯⎯

yaseniya

"size otel odası tutayım mı?"

damlanın sırıtarak dediği şeyle sinirime hakim olmak için seslice iç çektim. her seferinde sinirimi bozmayı nasıl beceriyordu anlamıyordum.

merve şuan dışarıda motoruyla beni bekliyordu ve ne planladığı hakkında bir fikrim yoktu.

aklımda beklemediğim bir anda bir yerde çıkma teklifi edeceği vardı ama o tamamen büyük bir şey planlıyordu, açıkçası büyük bir şey olması hoşuma gitmişti.

yemek yemeğe götüreceği için nerdeyse sabahtan beri yemek yememeye çalışıyordum. en son damla bana tam olarak ne yaptığımın bilincine getirdiğinde gerçekten merve'yi düşündüğümden daha çok önemsediğimi farketmiştim.

o bir şekilde benim için değerli olmaya başlamıştı, yaptığım her hareketi yargılamadan ne düşündüğümü bilerek konuşması sanki gerçek değilmiş gibi geliyordu.

beni bu kadar iyi anlayan biri daha önce hiç karşıma çıkmamıştı.

kapıyı kapatıp evin dışarısına baktığımda merve motoruna oturmuş beni bekliyordu. yavaşça ilerlerken hemen beni farkedip benim olduğum tarafa başını çevirmişti.

giydiğim kıyafete bakmaya başladığında ağzı aralanmıştı, gözleri hafifçe benim gözlerime çıkınca gülümsedi.

"hoşgeldin."

bana böyle baktığında kızarmaya başlamıştım, onun karşısına hep ya okul kıyafeti yada rahat gündelik kıyafetlerle ortaya çıkıyordum. bir anda böyle bir şey giydiğimi gördüğünde utanmamak elde değildi.

o da bugüne özel takım elbise benzeri bir kıyafet giymişti. kızların takım elbise giymesi çok hoşuma gidiyordu, onun giydiği kıyafette ona çok yakışmış ve mükemmel bir aura yaymasını sağlamıştı.

motordan inip bana bir kask uzattığında onu almış ve kafama geçirmiştim. merve de bir kask alarak giymiş ve bağlamıştı. merve'nin bağladığı şekilde bende bağlamaya çalışsam da kaskı bağlamayı becerememiştim.

merve bağlamayı beceremediğimi görünce sırıtarak gelmiş ve kaskımı bağlamaya başlamıştı. bir anda bana yaklaşınca kalbimin hızı artmaya başlamıştı. bağlamayı bitirdiğinde onun gözlerine baktım.

"nereye gideceğiz?"

"önce yemek yemeğe sonra da süpriz yere gidiyoruz."

"süpriz yer neresi?"

"adı üstünde süpriz yer, söyleyemem."

ağzından laf almaya çalışmamıştım bile çünkü söylemeyeceği çok belliydi. motora bindiğinde bende zar zor motora binebilmiştim, motor bi tık yüksek diye korkutucuydu.

"düşmezsin dimi.. çok yüksek bu."

merve iç çekerek kafasını bana çevirdiğinde yutkundum. motorsikletin üstündeyken daha hassaslaşmış gibiydim.

ırz düşmanı # gxgTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang