kırkdört

935 96 24
                                    

yaseniya

"bence bu fuat gizli gay var ya."

"aynen hatta bedenci onu sikiyor."

"mal mal konuşmayın amına koyayım."

fuat dünyanın en hetero adamıydı ama bedenciyle fuatı düşünmek çok komikti. "tuvalete gidip geliyorum ben." dedim ayaklanırken. hızla tuvalete ilerlemiştim. hoca gelmeden geri dönmeliydim. tuvalete gitmemin hemen ardından birileri girmişti içeri. konuşmaları hafif duyarken işimi çoktan bitirdiğim için kapıyı açmak üzereydim ancak beklemediğim bir şeyler duymamla duraksadım.

"merve nerede?"

kızlardan birinin dediği şeyle duraksamıştım. bu kızlar bizim sınıftaki kızlardı ve sınıftaki tek merve olduğu için onları dinleme kararı almıştım. belki de tanıdığımız merve'den bahsediyordu.

"sevgilisinin yanındadır."

kızlardan biri umursamaz bir ses tonunda küçümseyerek konuştuğunda benden bahsettiklerini hissetmiştim. sınıfta zaten sevilmiyordum, böyle küçümseyici laflara ve bakışlara maruz kalıyordum. merve ile konuşmaya başladığımda bu bakışlar azalmıştı ama asla kaybolmuyordu.

"gene mi.. bıktım artık, ne buluyor bu orospuda anlamıyorum amına koyayım ya."

dediği şeyle bakışlarım aşağıya kayarken dinlemeye devam ediyordum. benden hoşlanmadıklarını bilsem de benden böyle bahsettiklerini bilmiyordum. dişlerimi birbirine bastırmış sessiz olmaya çalışıyordum. bu zaten hep böyleydi, sinirlenmeye hakkım yoktu.

"kızı bırakmayacak kanka ya boşuna ümitlenme."

"abi cidden anlamıyorum bu kızı ya. kendi gözlerimle gördüm onu onun için depresif gezerken kaç kere. hatta ağlamıştı da, uzaktan onu izlemekten bıkmıştım tam benimle konuşmaya başladı yakınlaşacaktık ikisi konuşmaya başladı."

"bi dakika.. onu ağlarken mi görmüştün?"

"gördüm. yüzü kızarık gelip duruyordu farkedilmeyecek gibi değildi. amına koyayım böyle işin de mektuplar yazdı hanımefendi çöpe attı konuşmaya çalıştı siktir çekti yürüyen red flag olarak geziyor bu kız ve ben ne zaman merveyle konuşsam gözü hep hala onda. sinirlerim bozuluyor." dedi sinirle. "sevgili olmalarına rağmen hep mutsuz. allah bilir o orospu neler yapıyordur ona bunlara rağmen de hala ayrılmadılar. sevmeyi de bilmiyor sadece merve'yi üzüyor. ilk defa şansım olmuştu ve bir anda sevgili olmaya karar verdiler sanki bilerek yapıyorlar."

"merve onu dikizliyor diyorlardı. bence daha farklı şeyler de var."

"ne dikizleyecek amına koyayım bahsettiğimiz kişi merve. hatırlamıyor musun nasıl şeyler yaptığını. dikizleyen sapık bir erkeği diz çöktürüp özür dillettirmişti kızın önünde. merve'den bahsediyoruz burda. onu sevmek için sebep çok. ilk tanıştığımızdan beri ona yaklaşmaya çalışıyordum daha sonra bi anda merve yaseniya ile ilgilenmeye başladı. onun için üzüldü durdu. yaseniya ne sevilmeyi hakediyor ne de sevmeyi biliyor. merve'yi o haketmiyor ben hakediyorum."

söyledikleri her laf vücuduma kazık gibi batarken gözlerimin bu laflara dayanamamasından dolayı gözlerim dolmuştu. dedikleri şeyleri düşünmeye başlamıştım bir anda. merve mutlu değil miydi benim yanımda?

gerçekten de ilk merveyi gördüğümde, yani beni dikizlediğini sandığım zamanda gözleri kızarmıştı. her merveyi gördüğümde yüzünde hep bir kızarıklık olurdu. bunu benim değil bu kızın bilmesi ne kadar ilgisiz olduğumu düşündürtmüştü bana. evden kaçtığında onu bulduğumuz zamandan sonra rol yaptığını biliyordum ama bundan çok daha fazlası vardı ve ben bunu farkedememiştim.

bu bilgi şuan canımı o kadar acıtmıştı ki bu acıyı gözlerim yaşlar akıtarak çıkarıyordu. merve kendiyle ilgili olan her şeyi saklardı her zaman, ama bu kadar ciddi miydi her şey?

"merveyle konuşmak ister misin?"

"konuşsam ne değişir ki, yüzüme bile bakmıyor. o orospudan ayrılsa belki bir şansım olur."

bunu dedikten sonra bir anda herkes susmuştu. gideceklerini düşündüğümde yeni bir ayak sesi tuvalette duyulmuştu, sert bir durma sesinden sonra biri konuşmuştu, bu ses çok tanıdıktı.

"ne dedin sen?"

merve gelmişti. şaşkınca şuan yaşanacakları düşününce çıkıp durdurmam gerektiğini hissediyordum ama yapamıyordum. sadece susup dinleyebilecektim. bu halimle de çıkamazdım, suçluluk duygusundan daha ağır olan duyguları yaşarken gözyaşlarım benden izinsiz akıp gidiyordu.

"merve.."

"yaseniya'ya ne dedin sen?"

sesi çok sinirli çıkıyordu, beni savunuyor olsa da bana bile korkutucu gelen bir ses tonunda konuşuyordu. aynı babasının okula geldiği zamanki gibiydi ses tonu.

"yalan mı söyledim? onun için ağlamıyor musun her gün, sana istediğini veremiyor sadece canını yakıyor."

"sen kimsin de ona orospu diyorsun? onun için bu çok kolay bir şey de keyfinden yapmıyor mu sanıyorsun?"

"neden onu umursuyorsun?"

"çünkü onu seviyorum."

"neden? neden ben değilde o?"

"eğer seninle olursam ne dersem yapar mıydın?"

"evet yapardım!"

"işte tam olarak bu yüzden onu seviyorum. onun bir kişiliği var, benim için yaşadıklarını unutup beni sevmeye çalışıyor. birilerinin arkasından orospu diyenle işim olmaz, beni tanıyormuş numaralarına girip yaseniya'ya laf edersen pişman ederim seni."

"onun için gittin herkesi susturdun, mektuplar yazdın hemde seni umursamıyorken. onun umrunda bile değildin hala da değilsin.  her seferinde yanında olmaya çalıştım ilk günden beri, ben hiçbir şey miyim senin için?"

"bir insanı zorla sevemem. özellikle de hemcinsine orospu diyen bir insanı. kendini zorla sevdiremezsin, ben yaseniya'yı seviyorum ve seveceğim. beni öldürmeye kalksa bile umrumda değil bunu anlaman lazım artık. seni son kere uyarıyorum."

onları dinlerken bir an önce bu konuşma bitsin istiyordum. merve'nin her bir açıklaması canımı yakmaya devam ediyordu. kendime sinirlenmeye o kadar başlamıştım ki sessizce burada dikilmek çok zor olmaya başlamıştı.

merve tanıştığımızdan beridir benim davranışlarım yüzünden ağlıyordu. yazdığı mektupları çöpe atmıştım. benim için herkesle kavgaya girişmişti. peki ben ne yapmıştım?

ben aptalın tekiydim. kızlar haklıydı.

"şimdi gidin. kavga etmek istemiyorum."

mervenin dediği şeyin üstüne ayak sesleri duymuştum. kızlar tuvaleti terkediyordu. birkaç saniye merve hareketsiz kaldıktan sonra merve de yavaş yavaş ilerlemeye başladı. gözyaşlarımı silerken yere eğilmiştim. herkes çıktığında bir sessizlik oluşmuştu tuvalette. bitmeyen gözyaşlarımın arasında telefonumu zorla çıkarmıştım.

yaseniya: ben ayrılmak istiyorum
görüldü

⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯

adabenayrılmakistiyorum

tamam bu kaos ani oldu biliyorum ama cidden baya önemli bir şeyler yaşanacak o yüzden bana veya yaseniya'ya sövmeyin yazık kıza

ve başka bölümüm kalmadığı için uzun sürebilir belki iyi yanından bakın bugün damlanın smutbookunu atıcam siz çok seks meraklısı olunca erken atayım dedim gelir bugün

ırz düşmanı # gxgWhere stories live. Discover now