1.Bölüm

256 12 5
                                    

Yayımlandığım ilk kurgum. Umarım beğenirsiniz.

Bol Bol yorum yapın lütfen 🤍

Beğenmeyi unutmayın

Bölüm şarkısı: Batuhan Kordel - Gitmeliyim

< BU HIKAYEDE GEÇEN KIŞILER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK HAYATLA BIR ILGISI YOKTUR. LÜTFEN BEN BÖYLE OKUDUM DIYE NORMAL HAYATINIZDA DA KURGUDA OKUDUĞUNUZ DAVRANIŞLARI SERGILEMEYIN. >

Keyifli okumalar ♡


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun."
~HZ. Mevlana

Gözlerimi açtığımda kendimi yatağımda buldum. Evet. Bugün büyük gün. Sevinçle yatağımdan kalktım, odamdan çıkmadan önce kafamı kapıya dayayarak etrafta kimsenin olup olmadığına baktım. Ses gelmeyince rahatlıkla çıktım.

Lavaboya doğru ilerledim ve kapıyı ses çıkarmadan açarak içeri girdim. Şu an Babamla karşılaşmak istemiyordum. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Lavabodaki işim bitince çıktım ve odama girdim, zaten pek birşey yoktu çoğu eşyamı paketlenmiştim.

Üzerimi giğindim ve şalımı takdıktan sonra beklediğim mesaj gelince hızla kapıyı açtım.
"Selamın aleyküm abla biz eşyaları almak için gelmiştik."
dedi karşımdaki adam.
"Aleykümselam evet buyurun geçin bende siz bekliyordum." diyerek onları odama yönlendirdim.

Adamlar ilk önce kolileri taşımaya başladılar. Bir ev değil bir oda taşınacağı için küçük bir minibüs ile gelmişlerdi. Onlar işlerini hallederken bende mutfakta bekliyordum. Sonra Babam odasından çıktı ve mutfağa girdi.

"Ne bu ses sabah sabah bu saatte" duymaya dayanamadığım ses karşımda böyle konuşunca delirecek gibi oldum. Sakin olmaya çalış. Sakin ol.. sakin ol. Son gün. Bitiyor bu işgence son gün. Sakinleştiren sonra elimdeki bardağa bakmaya devam ederek sakin bir sesle cevap verdim.

" Bugün gidiyorum ya hani odamdaki eşyaları almak için geldiler."

" Ne gerek vardı bu kadar para vermeye bir çaresini bulurduk." Dedi sinirle.

Hayır bir çaresini bulmazdık. Ben bulmak zorunda kalırdım. Hiç para harcamadan odamdaki eşyalarımı bir şekilde Adıyaman'dan Bursa'ya götürmem gerekecekti. Bu yüzden ona hiç haber vermemiştim.

"Merak etme ben ödeyeceğim."
Sustu. Sırıttığını hissettim. Tabi mutlu olurdu. Burada onunla kalıp evin bütçesini yediklerimle azaltmak yerine tek başıma Bursa'ya taşınacak ve Babama para gönderecektim. Tabi sevinir.

Derin bir nefes aldım
"saat 15'de uçağım kalkacak haberin olsun."
"Tamam. Kendin gidebilir misin seni havaalanına götüreyim mi?"

Burnumdan hafifçe güldüm. Aynen sonrada tam çıkacakken 'aaaa özür dilerim kızım benim bir isim vardı' diyerek kahveye arkadaşlarına git ve vicdanını 'aslında götürecektim' diyerek rahatlat.

"Hayır teşekkür ederim gerek yok." zaten ikimizin de duymak istediği ve ne konuşulursa konuşulsun benim bir şekilde başımın çaresine bakmam gerektiğini biliyorduk.

Boş bardağımı makineye koydum ve mutfaktan çıkarak odama girdim. Adamlar kolileri bitirmiş benim daha önce yine tek başıma söktüğüm ders masamı, kitaplığımı, dolabımı ve yatağımı götürüyorlardı.

Yara iziWhere stories live. Discover now