7.Bölüm

84 7 0
                                    


Bölüm şarkısı: Barış Akarsu - Mavi

-------------------------------------------------------------

"Hayatın boyunca akıl veren çok olur,
Ama zora gelince herkes yok olur."

~Ts. Eliot

Dün olanlardan sonra saat öğlen 15'e kadar uyumuştum. Bu iki kriz beni çok yormuştu. Birde üzerine elim kırılınca. Aslında elimin kırığı bu kadar tazeyken duş almam sanırım doğru değildi ama o an fazla birşey düşünemedim.

Yaklaşık iki saat önce uyanmıştım. Karnımı doyurduktan sonra hazırlanıp markete çıktım.

Yolda kafamı meşgul eden sorunlarım vardı: Ne yapacaktım. Bana evlenmem gerektiğini söylemişti.

Tabii ki bunu yapmayacaktım ama nasıl?

Ayrıca o çocuğu tanıyordum. Çocuk dediğime bakmayın otuzlarının sonunda olması gerekiyor.

Sanırım aramızda 15yaş falan var. Bana iki gün sonra Adıyamana dönmem gerektiğini söylemişti. Eğer gitmezsem gelip beni alacağını.

Böyle sakince bunları düşünebildiğime bakmayın. Tekrar ilaçlarıma başladım, başlamak zorunda kaldım.

Buna bir çözüm yolu bulmam gerekiyordu. Ama ne yapacağımı bilmiyordum.

Aslında... aslında aklıma birşey geliyordu.

Eğer Serkan ile işlerimizi biraz hızlandırırsak ve önümüzdeki günler imam nikahını kıysak bana karışamazdı.

Çünkü nedenini bilmesem de imam nikahına çok dikkat ediyordu.

Kendince çok imanlı bir insandı.

Ama tabii ki bana insanların imanını ölçmek kalmadığı için bu konuyu hızla kapattım.

Eğer ona zaten evli olduğumu söylersem peşimi bırakır diye düşünüyorum.

Ben evlendikten sonra yinede bir torun isteyip onun yanında yaşamamızı isteyebileceği aklıma geldi ama aslında bizimle uğraşmak istemediğini, sadece mahallede Mehmet amcayla dünür olup torunlarının olduğunun bilinmesini istediği için böyle birşey yaptığını hatırlayınca bu ihtimalden hızla kurtuldum.

Zaten Serkan ile hayırlı bir işi düşünüyorduk. Sadece biraz zaman tanıyıp bu yola gerçekten çıkmak isteyip istemeyeceğimize karar vermek istiyorduk.

Ama şu an maalesef ki acelemiz vardı. Eğer ona doğru bir dilde açıklama yapıp bunun bir anlaşma evliliği olmadığını sadece işleri biraz hızlandırdığımızı söylersem belki onun da rızasını alabilirdim.

En kısa zamanda hatta bugün onunla konuşmam gerekiyordu.

Evet her şey çok ani gelişiyordu ama yarın gitmezsem muhtemelen gerçektende gelip beni alacaktı.

Market görüş açıma girdiğinde adımlarımı hızlandırdım ve içeri girdim.

Hızla reyonları dolaştım ve eksik malzemeleri tek elim ile önümdeki arabaya koydum.

Süt reyonuna geldiğimde beklemediğim bir yüzle karşılaştım. Serkan.

Ne yapmam gerekiyordu şimdi? Yanına gidip konuşmamız gerektiğini mi söyleseydim. Ama böyle ayak üstü olmazdı ki. Ama acele etmem gerekiyordu zira çok az zamanım vardı.

Ne yapacağımı bilemezken ayaklarım benden onay almadan oraya doğru yürümeye başladı. Serkan elindeki sütü inceliyordu. Artık sütte incelenecek ne varsa.

Yara iziWhere stories live. Discover now