GEZİDEKİ KATLİAM

Katilin Şartı

Katil:tek bir şartla...
Gökçe: söyle hadi seni canı herif
Katil: şartımm-
Şeyda:bak araya acun gibi reklam arası yapma
Katil: şartım aranızdan biri kızla yer değiştirecek

Katilin Şartı ile hepimiz dona kalmıştık olamazdı napicaktık

Aybüke:tamam ben beni al
Ecrin: aklından bile geçirme daha yeni badeyi kaybettik senide kaybedemeyiz
Katil:tik tak süre azalıyor hızlı olun

Acilen bişey yapmalıydık ya ya da aramızdan biri ölücekti

Katil: maalesef kızlar süre bitti

Katil tam tetiği çekeceği sırada arkadan bir ses geldi

Ela:onu bırak yalvarırım
Katil:yani sen geleceksin kabul

Ela katilin yanına doğru yaklaştı katil şafağı bıraktığı sırada biz şafağı kendimize çektik çok kan kaybetmişti katil elayı aldığı gibi kafasına silahı dayadı

Aybüke:ela
Ecrin:ela bunu yapmak zorunda değildin

Elaya biz bunları söylerken ela katile tekme atıp kurtulmaya çalışırken katil tetiği çekti silah sesi ile arasındaki çekişme son buldu silah sesiyle hepimiz dona kaldık gözlerim doldu ağlayacaktım Ecrin şafağı revire götürdü biz donmuşken katil çoktan gitmişti hemen odalarımıza geçtik Aybüke ve gökçe hemen yataklarına geçtiler benim gözlerim dolmuştu yatağa geçtim sırtımı onlara döndüm ve gözlerimi kapattım

...

Sabah güneşin yüzüme vurmasıyla uyandım terliklerimi giydim banyoya geçip sıcak su ile bir duş aldım banyodan çıkınca Aybüke ve Ecrin yoktu üstümü giyinip aşağı indim belki kahvaltılardadır diye ama salonda neva şafak ve Özge hariç kimse yoktu zaten aç değildim hemen bahçeye indim arka bahçenin orda Aybüke ve Ecrin konuşuyorlardı beni görünce apar topar yanıma geldiler

Aybüke: Şeyda gökçe gökçe gitmiş
Şeyda: nereye
Ecrin:ormana yatağının üstüne not yazmış ormana hava almaya stres dağıtmaya çıkmış
Şeyda:bu kız harbi manyak amaç???
Aybüke: aslında başka bir şey daha var
Şeyda:ne var??
Aybüke: gökçe üç saattir gelmedi normalde bu kadar geçileceğini düşünmemiştik
Şeyda: bidakka yani Sabah altında mı gitmiş
Ecrin:evet yani düşünmek istemiyorum ama bişey olmuş olabilir mi

Aslında gökçenin başına bişey gelmesini düşünmek istemiyordum ama kızlara söyleyip hazırlanıp direk ormana gittik çünkü gökçe eğer savunmasızsa neyse düşünmek istemiyorum ormanın derinliklerine doğru iyice ilerledik

Ecrin: GÖKÇEEEE
Aybüke:ha yani sen bağırınca şuanda geldi bak tövbe tövbe
Ecrin: başka bir çözüm yolun varsa dinliyorum
Aybüke:var yani bence şey yapalım ıii he şey ayrılıp arayalım
Şeyda: Aybüke bu çok tehlikeli katil heryerde olabilir
Ecrin; abartmayın gündüz gündüz nolcak amman
Aybüke:o zaman ben sağa, Ecrin sola Şeyda sende dümdüz ilerle yarım saat'e burda buluşuruz hadi

Hepimiz belirlendiği yöne doğru gittik ben dümdüz sapmadan gidiyordum aslında korkmuyor değilim biraz korkuyorum yani birazda değil neyse güçlüyüz korkmuyoruz hem gündüz ya bişey olmaz ben hem ilerleyip hem bunları düşünürken tam ileride güçlü bir çığlık sesi duydum düşüncelerime o kadar çok dalmıştımki sese karşı ürpermiştim birkaç saniye sonra tekrardan bir çığlık sesi geldi artık bişey olduğuna emindim hemen koşarak sesin geldiği yöne doğru gittim o kadar çok koşmuştumki nefes nefese kalmıştım ama hâlâ koşmaya devam ettim sonunda sesin geldiği yere geldim ağaçların arasından ne olduğunu gördüğümüzde şaşkınlıkla ve korkuyla oraya bakıyordum tüylerim diken diken olmuştu ağır ağır yürümüye başladım birdakka birdakka uzaktan tam yüzü görünmesede yaklaştıkça kim olduğunu anladım...

Oy kullanmayı ve yorum yazmayı unutmayın ♥️