Aybükenin sargısı açılmış bir şekilde kanlar içinde yerde yatıyordu tek sargısının açılan yeri değil her tarafı kandı o an öyle bir çığlık attım ki ben bile sağır olmuştum koşarak yanına gittim dokunduğum her yerinde kan vardı hüngür hüngür ağlarken hemşireler içeri girdi Ecrin ve bade beni kolumdan tutuğu gibi odaya götürdüler bu olaydan dolayı birkaç gün hiç konuşmadım şoktaydım ve o an aklıma dank etti o katilin kim olduğunu bulup arkadaşlarımın canına kıyan şerefsizi bulucağım ve kendi ellerimle onu parçalara ayıracaktım gece herkezin uyuduğuna emin olunca elime birkaç tane bıçak alıp bahçeye indim elimde fener vardı ve rahat bir şekilde karanlıkta gezebiliyordum derin bir nefes aldım ve ormana doğru yola çıktım.
O kadar çok dinlenmeden yürüdüğümden dinlemek için bir ağacın altına yaslandım çok yorulduğumdan gözlerimden uyku akıyordu tam gözlerimi kapatıp dinleniyim derken yaralandığım ağacın arkasından fısır fısır konuşmalar duydum hemen arkamı döndüm ve ağacın arkasından göz ucu ile onları izlemeye koyuldum konuşan kişiler seslerinden az da olsa tanımaya çalıştım şimdi feneri tutamazsdım beni fark edebilirlerlerdi bu yüzden tek çare eğer tanıdıksa seslerinden tanımaktı biraz bekleyip konuşmalarını dinlemeye devam ettim konuşanlardan biri alp di gece burda ne işi vardı aceba ağacın kenarından çalılıkların oraya geçince tam görüş acıma geldiler ve onları daha rahat duyuyordum birdakka Helen hocanın Alp ile ne işi vardı evet evet bu Helen hocaydı yanındakide Alp
Alp:bak şimdi anlaşdığımız gibi ben onları oldu öldüreceğim ama sen ölmeyecek sin fakat onları öldürmemde yardım edeceksin bende de canını bağışlamamı istiyorsun doğrumu duydum
Helen hoca:evet Alp, aynen öyle
Birdakka katil Alp miymiş şok olmuştum şaşkın şaşkın onları izliyordum o zaman neden o gün bize yardım ettiki belki yaklaşıp öldürmek içindir şerefsiz,
Alp:fakat, bizim bunları eyleme geçirmemiz için önce katile iletmeliyiz çünkü bu oyunu ikimzi kurduk başka birini kabul edermi bilmiyorum
Nee bir katil dahamı off ciddi olamazsınız al birini vur ötekini uff ben söylenirken onlar çoktan konuşmalarını bittirmiş otele doğru yola çıkmışlardı bende hemen onlardan önce otele gidip diğerlerini uyarmalıydım.
Otele vardığımda kapısı yarı açıktı umarım bende önce gelememişlerdir merdivenlerden çıkıp kapıdan içeriye girecektim
Bade: Şeyda
Şeyda:bade, ne işin var burda
Bade: asıl senin ne işin var şeyda gece gece
Şeyda:ben,
Merdivenlerden inip Badenin yanına gittim
Şeyda: öncelikle şaşıracaksın biliyorum ama lütfen sakin ol şimdi Helen hoca ve Alp anlaşma yapmış ama katilin yardımcısı alp
Bade: Şeyda anlamıyorum ne diyorsun
Şeyda: şimdi katilin yardımcısı alp, Helen hocada Alp ile bir anlaşma yapmış, yani Helen hocayı öldürmek yerine Helen hocada Alp'e bizi öldürmede yardım edecek anladınmı,hatta şuan içeride olabilirler çabuk diğerlerini uyaralım
Arkamı dönüp tam koşarak merdivenlerden çıkacakken
Bade: Şeyda iki dakika dur ayağım çok acıyor burktum
O sırada çelişkiye düştüm gidip Ecrini ve diğer oteldeki insanları bu konuda uyarmalıydım
Bade: Şeyda lütfen bana yardım et
Şeyda: tamam gel seni revire götürüyüm
Badenin kolunu tutup yavaş yavaş revire götürdüm yatağa yatırdım hemşireler yanına geldi hemşire bade ile ilgilenirken hemen odaya çıktım kapıyı açmak için kola uzandığım sırada revirden bir çığlık sesi ile irkildim koşarak revire indim bade, hemşireler ve birkaç çalışan koridordaydı aralarından geçip ne olduğuna baktığımda karşımda...
5-10 okunmada 14.bölümü atacağım
💛
Oy kullanmayı ve yorum yazmayı unutmayın ♥️
YOU ARE READING
GEZİDEKİ KATLİAM
Mystery / Thriller"Katil yakından tanıdığımız biri ama aslında hiç tanımadığımız" Bir sınıf gezisi düzenlenir ve gezide ıssız bir ormanlık alanda bir otele giderler ve bir katille karşı karşıya kalırlar.
