~TEHLİKE~
Elimi bir süreliğine tutabilirsin tabi, fakat kalbimi...
Kalbimi, ömür boyu tut.-Victor hugo.
Kan kokusu..
Burnuma dolan kan kokusuyla, bir kaç kez etrafımda dönmeye çalıştım, yumuşak bir yerde yatıyordum.
Yüzüme vuran, bedenimi üşüten rüzgarı hissedebiliyordum.
Başımda ve bedenimde kendime geldikçe yükselen ağrıyla beyaz ışığa maruz kalan gözlerimi aralamaya çalıştım.
Batan güneşin son ışıkları yüzüme vuruyordu, önümde uçuşan kelebekle kaşlarım çatıldı.Kafamı zorlukla kaldırarak, etrafa baktığımda damondun bedeni ayak ucumda hareketsiz halde duruyordu.
"Damond.."
Kurumuş boğazımdan pürüzlü halde çıkan sesimle, dizlerimin üstünde emekleyerek yanına vardım.
Ellerimde gördüğüm kan lekeleriyle bi kaç defa gözümü kırpıştırdım.
Kollarıma doğru kurumuş kan lekeleri vardı, korkuyla etrafıma baktığımda.
Cenk ve ateş farklı yerlerde insan bedenlerinde hareketsizce duruyordu."Kalkın!"
Öksürmeye başladığımda, ciğerimin yandığını hissediyordum.
Ayağa kalkıp ateşe doğru yürümeye başlamıştım, ölmemiştir değilmi.
İçime doğan korku iki katına çıkarken, gözlerim dolmaya başlamıştı."Ateş"
Koca omuzlarına elimi koyarak sallamaya başladım, göğsünden akan kanlar gittikçe küçülüyordu.
"Kalk uyan nolursun.."
Göz yaşlarım usulca akarken, kapanmaya çalışan göz kapaklarımı ayakta tutmakta zorlanıyordum.
"F-füsun.."
Çatık kaşlarıyla rüyada gibi fısıldadığında, sesli bir nefes verdim.
"çok şükür, yaşıyorsun"
Eğilip alnını alnıma dayadığımda, yavaş gelen nefes sesleri bana huzur veriyordu.
"Nerdeler!"
Gözlerini ışığa alıştırmaya çalışırken, kafasını kaldırarak etrafa baktı.
En son hatırladığımda bana doğru geliyorlardı, o an bayılmıştım."Bilmiyorum, sen iyimisin?"
Doğrulduğunda, yırtık tşörtünden akan kanlar kurumaya başlamıştı.
Aynı zamanda yaralı izler kapanmıştı, az ileride duran bedende yavaşça ayaklandığında yalpalayarak yanına koştum."Cenk dur yavaş!"
Hızla koluna girerek ayağa kalkmasına yardımcı oldum, bakışları minnetle bana dönerken iyi olduğumdan emin olmaya çalışır gibi süzüyordu.
"Bu kanlar ne?"
Elimdeki kanları işaret ettiğinde, onunda bedenindeki kanlara ben bakıyordum etrafımdaki adamların bedenleri bu yaralara alışkın gibiydi.
Kanların kime ait olduğunu bilmiyordum, bu yüzden cevap veremiyordum."Parazit uyan!"
Ateşin sesini duyduğumda, korkuyla o tarafa döndüm.
Kollarından tuttuğu koca bedeni hunharca sallıyordu ama hareket etmiyordu.
YOU ARE READING
DEİMA | PARAZİT (+21)
Science Fiction"deima mı, buda ne?" Deima efsanesi;.. Kralın doğuşu yazıyordu... Annesi insan, babası cehennemden gelen, bu iki canlı birbirine aşık olup, çocuk yaptığında bu çocuklardan bir tanesi dünyaya, bir tanesi cehenneme gönderilir... Yüzyıllar önce köyleri...