4. BÖLÜM

3.7K 59 2
                                    

İyi okumalar

Şarkı çaldığında onu öyle görmek beni tatmin etmişti. Onu belinden tuttuğumda, yumuşak narin elleriyle boynuma doladı. İlk başta şarkı sakin şekilde çaldığından dolayı birbirimize bakarak hafifçe sallanıyorduk. Lakin ben şehvet istiyordum. O yüzden planımın gerçekleşmesini bekliyordum.
                               ***

Dans ederken hizmetçiyi kapıda gördüm. Elindeki tepsiyi masaya koymasına işaret ettim. O da bıraktığında bana baktı bende ona 'Çıkabilirsin' anlamında kafamla işaret ettim. Gökçeye baktığımda masumca dansına devam ediyordu.

Gözlerimi onun gözlerine kenetleyerek "Yarışma yapacağız" dediğimde meraklı bakışlarla "Ne yarışması bu?" dedi.

Heyecanlı sesimle "İçki içme yarışması" dediğimde göz bebeklerini büyütmüştü. Aceleyle kafasını 'Hayır' anlamında sallayarak "İstemiyorum" diye bağırdı.

Şuan kafası aklında olmadığı için kolayca ikna edebilirdim. Avuçlarımı yanıklarına koyup gezdirdim.

"Korkuyor musun yoksa?"

"Ne korkması! Sen yenileceğin için oynamak istemiyorum."

Ben onun bu tatlı haline gülüp "Öyle mi? Sen beni düşünme. Çünkü birazdan yenileceksin. O zaman iyi olan kazansın." masadaki iki tekilayı almak için eğildim ve birini ona uzattım. Oda elinden hızlıca alıp korkmuyormuş gibi yapıyordu. Ama bir insan 1000 metre öteden onun korktuğunu anlardı.

Bunları umursamamaya çalışarak oyunu başlattım.

"3'e kadar sayıcağım. 3 dediğimde aynı anda beraber içeceğiz. İlk bitiren kazanır." kafasını sallayarak onayladı.

"Bir"

"İki"

"Üç"

O bardağa kafasına diktiğinde ben bilerekten yavaş içiyordum. Tek amacım aklını daha da kaybetmesiydi.

Kendi tekilasını bitirdiğinde zıplayıp bardağı havaya kaldırdı. "Ben bitirdim. Gördün mü? Kazandım. Demiştim sana kaybedeceksin diye." o sevinç naraları atarken onu daha da kışkırtmam gerekiyordu.

"Ama ben kazanamadım. İkincisinde kazanağım." hırslanmış gibi konuştuğumda ikna olmuştu. İki şarap alıp birini verdiğimde geri sayım yaptım.

"Bir"

"İki"

"Üç"

Onu da hızlıca içtiğinde nefes nefese kalmıştı. Daha da hırslanmıştıki bir tane daha içti. Onu da bitirdiğinde dördüncüsü alacakken elinden tutup durdurdum. "Bu kadar yeter Gökçe." dedim.

Elimde ki tekilayı masaya bırakarak konuşmaya başladım. "Hadi dansımıza devam edelim.". O kahkahalara boğulurken onun gülüşünü izliyordum. Zalimin kızı kalbimi götürecek yakında.

Ellerimi beline dolaşarak kendime çektim. O da ellerini boynuma dolayıp karşılık verdi. Şarkı daha hareketlenmeye başladığında yerinde zıplayıp bana sürtündü. Bende onun belini okşayarak eşlik ettim.

Kafasını sallarken saçları iki yana savrulurken yüzüne geliyordu. Dudaklarını diliyle ıslatığında ateşi körükledi. Bakışlarım oraya kaldığında tek istediğim onu oracıkta dudaklarında hakimiyet sürmekti.

Dakikalar öyle geçerken yorulmuş olmalı ki yerinde durup derin nefesler almaya başladı. Bende yardımcı olmak ister gibi önüne düşen saçlarını kulağın arkasına tıkıştırdım.

"Çok sıcak oldu." demesiyle  hızlıca
ellerini tişörtün eteklerinden tutup kafasından çıkarması bir oldu. Hızlıca eski pozisyonu geri alarak ellerini boynuma dolaşarak delice dans etmeye başladı.

Her zıpladığında sütyeninden açıkta kalan göğsü hareket ediyordu. Gözlerim oraya kaydığında hepsini ağzıma atmak isteği uyandıyordu. Göğsü benim göğsüme çarptığında erkekliğim gittikçe sertleşiyordu.

Beni de ateşin başmasıyla tişörtümün eteklerinden tutup çıkarttım. Şimdi çıplak teni benim çıplak tenime değiyordu. Teni tenime...

Başta irkilsede sonradan umursamayıp masadan şarap alıp kafasına dikti. Ellerini bu sefer boynumdan çekip omzuma koydu. Şarkı daha da hareketlendiğinde kendinden  geçmişçesine oynuyordu. Bedeni benim bedenime iyice sürtmeye başladı.

Daha fazla dayanamayıp, bir elimi beline kendime doğru daha çok baskı uygularken diğer elimi boynuna koyup kendime çektim.

Dudaklarımı sertçe dudaklarına bastırdığımda inledi. Şuan bu hareketimi beklemediği için şaşırmıştı.

Başımı yana çevirerek öpüşümü derinleştirdim. İkimizde farklı evrenin insanlarıydık. Bunu biliyordum ama belki ben değiştirebilirdim. Öpüşüme cevap vermediğinde karşılık vermesi için alt dudağını ısırdım. İnleyip ellerini omzuma daha çok bastırdı.

Onu nefessiz kalana kadar öpüştüm. Nefeslenmesi için kafamı geri çektiğimde hızlı nefesler alıyordu. Gözleri faltaşı gibi gözlerime baktı. Bu ani davranışımı beklemiyordu. Aynı onu ilk öptüğümde de böyle davranmıştı. Ama hala sinirliydim bana karşılık vermediği için.

"Niye karşılık vermedin?" bana masum masum bakıyordu. Yüzü öyle bir kızarmıştı ki tarladan yeni çıkmış dometeslere benziyordu.

"Neye?"

"Öpüşüme..." bunu söylediğimde yanakları kızarmıştı. Böyle halleri tatlı oluyordu. Belki onu zorla öpüşüyorum, seviyorum ama takıntılı bir insan değildim. Ben sadece onu istiyordum. Onun için neyim var neyim yok feda ederdim. Biliyordum ki o da zamanla beni sevmeye başlayacaktı.

Kafasını önüne eğip gözlerini kaçırdı.

"Nasıl yapıldığını bilmiyorum ki..." dudağını büzdü. Onun masum haline gülümseyip boynunda olduğum

O an anlamıştım ki hiçbir erkek ona dokunmamıştı. Çünkü dokunduğum an titriyordu. Benden başka kimse de öpmediği aşikardı. Çünkü daha öpüşmenin nasıl olacağını bilmiyordu. Tavırları, hareketleri onun ne kadar tecrübesiz olduğunu gösteriyordu.

Kısık sesimle ona doğru sırnaşıp "Sen kendini bana bırak. İçinden geldiği gibi davran." gözlerinin içine bakarken  yavaşça dudağını öptüm. Alt dudağını alıp emerken o da dudağını hareket ettirmeye başladı. İlk defa Öpüşüme karşılık vermişti. Belki sarhoşluğundan öptü biliyorum ama öpmüştü.

Erkeksi hırlamamla dudağını hoyratça öpüyordum. Öpüşümüzü hızlandırdığımda en son hızıma yetişemeyip dudaklarını serbest bıraktı. Elimi çenesinden çekip beline sardım. Onu kendime daha çok bastırdığımda inleyip öpüşümüzü harlandırdı. Ellerimi bu sefer iki kalçasından tutup kaldırdığımda "Bacaklarını belime dola" verdiğim komutla bacaklarını belime doladı. Farkettirmeden kasıklarıma baskı uyguluyordu. Merdivenlerden yukarı çıktığımda içimdeki ateş sönmek yerine harmanlanıyordu. Odamın içine girdiğimde yatağa ilerleyerek bedenini yatağa bıraktım. Bir dizimi yatağa koyup üzerine doğru eğildim.

"Bu geceye hazır mısın?"

ZOR KAÇIŞ Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ