11. BÖLÜM

1K 19 5
                                    

Hızlıca sorusunu cevapladım.

"Hayır ben kendim giyinirim"

"Emin misin yenge?" bu neden bu kadar uzatıyor.

"Teşekkür ederim. Kendim giyinirim." bir iki dakika ses gelmeyince gittiğini sanırken tekrar sesi duyuldu.

"Yenge. Şimdi anladım. Utanıyor musun yoksa?"

"Ne utanması Rojbin. Utanıyorum. Sadece yardıma ihtiyacım yok." şuan alev aldı buralar diyemedim.

"Peki" diyerek uzaklaştı. Onun uzaklaşmasıyla derin nefes verdim. Yakalanacağız diye o kadar korkmuştum ki.

Polbaçam aşağı indiğinde bunun Savaş yaptığını anlamam zor olmadı. Ne yaparsam yapayım elinden kurtalamayacağımdan yardım etmesine müsaade ettim. Tabi bu yardım denirse. Sadece vücüdumu elliyordu ve okşuyordu. Göğüs kısımlarıma geldiğinde eliyle sertçe şaplak attı.

"Napıyorsun!" dedim inleyerek. Savaş etkilenmiş olmalı ki

Abiye giyme işi bittiğinde yanağıma öpücük kondurdu. Orada daha fazla kalmamak için kabinden çıktım ve kızların yanına gittim. Kızların bakışları bana dönerken kafasını salladılar.

Ne yani Savaşın kabinde olduğunu anlamışlar mıydı? Savaşın kuzeni Ezo yanıma gelip elbisemi inceledi. Ne alaka şimdi elbiseme neden bakıyorlar? El izi mi arıyorlar

"Bu hiç güzel değil, başka elbise bakalım" bütün kızlar onayladıktan sonra dağıldılar. Allaha şükür elbiseyi beğenmemişler. Bende kızlar anladı diye bayılacaktım az kala. Te Allahım ya. Derin nefesler almam gerekliydi. Nefes aldığımda artık yeterdi. Stres üzerine stres. Hep bu mal Savaş yüzündendi.

Abiyelere göz gezdirdiğimde bir tanesi dikkatimi çok çekmişti. Yanına adımladığımda tam da istediğim gibiydi. Elimi kumaşa dokundurduğumda o verdiği his anlatılmazdı. Bu elbiseyi istiyordum hemde çok.

Fiyatına baktığımda 50.000 TL'di. Hayal mi görüyorum. Yoksa bu sinilasyon gösterisi mi? Yok vallaha 50.000 TL.

Ensemde öpücük konulmasıyla irkildim. "Bence sana çok yakışır" dedi ve görevliyi çağırdı. Ne ara kabinden çıkıp buraya gelmişti. Ah tabi ben unutuyordum adam mafya. Ha birde aşiret bunu unutmayalım. İkisi bir arada.

Kimse duymasın diye kulağına yaklaşarak "Savaş bu abiye çok pahalı. Ben başka abiyelere bakayım." elimi tutarak nazikçe öptü. "Tüm param canım karıma feda olsun. Her şey senin istediğin gibi olsun istiyorum. O yüzden çekinmeden söyle." dedi. Dedikleri hoşuma gitmişti. Gerçekten bu adama aşık oluyordum. Ne aşık olması saçmalama. Kararlı 0, kararsızlık 1

Görevli yanımıza geldiğinde Savaşı görmesiyle götü başı ayrı oynamaya başladı.

"Buyrun Savaş bey, ne istemiştiniz?" şimdi o ağzını bir yırtarım görürsün yaşamak neymiş

"Bu abiyeyi alacaktık bedenine uygun getirir misiniz?"

"Tabi ki" dedi. Geldiğinde elinde beğendiğimiz elbiseye Savaşa uzattı. Sanki o giyicekti😒

Savaş da bana verdiğinde gülümsedi. "Buyur nişanlim. Seni bekliyorum" bunu demesiyle kızın yüzünü görecektiniz. Saçlarımı savurarak yanından geçtim. Tabi öyle boş geçmedim. Kocama yavşayan kıza "Nişanlımdan uzak dur sürtük" dedim. İyi demiş miyim.

Abiyeyi giyip çıktığımda kızlar ile Savaş hayranlıkla beni süzüyorlardı. Dikkatlerimin üzerimde olması beni utandırıyordu.

"Kesinlikle bunu alıyoruz. Sadi parasını öde." sanırım Sadi dediği adamıydı. Diğer kızlarda kıyafetlerini seçtiğinde mağazadan çıkmıştık.

ZOR KAÇIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin