30.BÖLÜM

4.9K 211 64
                                    

Dur ve hemen bölümü BEĞEN !!! bir yıldıza basmak zor bir şey değil. ಠ⁠_⁠ʖ⁠ಠ

Beğeni ve yorum sayıları çok düşük! O kadar emek veriyorum ama karşılık alamıyorum. ಥ⁠‿⁠ಥ

Bölüm sonlara doğru yetişkin içerikli, hadi hadi beğen⭐⭐

Beni de şuradan bir takip et hadi SudenzBalikci6

Gelecek bölümler beş bin kelimeden fazla olacak. Git gite işler karışıyor.

EMEĞİMİN KARŞILIĞINI VERDİYSEN KEYİFLİ OKUMALAR.⭐⭐⭐

"ŞEHVET VE ZEVK ARAFI"


~

"Siz nereden çıktınız?" Alpin ses tonu son derece tahammülsüz çıkmıştı. İnsanlara o kadar tehditkar bakıyordu ki hepsi sus pus olmuş birinin konuşmasını bekliyordu, ister istemez kıkırdadım. Gözlerimiz beste ile buluştu. Karnı  büyümüştü sanırım doğuma çok bir şey kalmamıştı ya da daha  vardı bu konuya hakim değilim. Beste bir adım öne çıkarak elini kaldırdı.

"Şimdi şöyle ki, Biz annemizin karnından çıkmış bulunuyoruz..." Şuan burada bulunan topluluktan bir ıyyy sesi yükseldi.

"Yenge bunu ben bile yapmazdım." uraz'ın harika cümlesi ile bestenin gözleri doldu ve cihangir abi, uraz'a cenaze namazını kıldıracak gibi bakmaya başladı.

"Başka harika cevabı olan var mı?" Sabırsız sevgilim hala neyi sorguluyorsa insanlar gelmiş işte, hem daha çok eğleniriz.

"Albayı aradığında kulak misafiri olduk, sonra bizimde tatile ihtiyacımız olduğu geldi aklımıza ama şimdi bu ekonomide yurt dışına açılamazdık tabikide! bizimde aklımıza senin ne kadar zengin ve bizi de götüre bileceğin geldi. Sonuç buradayız işte." Ayaz cümlesi bitince eli ile herkesi gösterdi. Hepsi herhangi bir tepki için Alparslan'a bakıyor ve bu herkese bende dahildim. Derin bir nefes aldı, verdi. Tekrar nefes aldı, tekrar verdi... Bu döngü beş dakika boyunca sürdü, hepimiz sabır ile bitmesini bekliyorduk.

"Ay içim şişti! ben hamileyim çekilin şurada, götürecek işte bizi. Sokağa atacak değil ya." Beste eli karnında uçağın merdivenine doğru ilerlemeye başladı. Arkasından hepsi onu takip etti. Şuan dışarda bir ben, birde kırmızı görmüş boğa gibi bakan alparslan kalmıştık. Tepkisine gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Gül gül sanada eğlence çıktı." Artık kahkahamı tutmadım.

"Ama harika değiller miydi? Bide gelmiş burada bekliyorlardı kurbanlık koyun gibi." Evet doğru ilk deldiğimizde hepsi elinde çantaları ile sıraya dizilmiş bizi bekliyorlardı. Alpinde dudakları iki yana kıvrıldı.

"Asla peşimi bırakmıyorlar." Elimi tutarak kendi ile beni de uçağa binmek için yürütmeye başladı.

İkimizde uçağa binince ben uçağın içini süzmeye başladım. Baya büyük ve krem tonları ağırlıklıydı, karşılıklı dört kişilik koltuklar ve arasında kocaman açık kahve tonları masa vardı. Bu koltukların arkasında aynı şekilde dört kişilik karşılıklı koltuklar ve masa vardı. Hemen yan tarafta uzun iki koltuk yan şekilde konulmuş ve güzel sohbet edecek yer elde edilmişti. Herkes bir koltuğa oturmuş kalkmamızı beklemeye başlamışlardı.

MECRÛHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin