Buzun sert duvarına çarpınca birkaç saniyeliğine kim olduğumu ve buranın neresi olduğunu unuttum. Uzun zamandır bu kadar kontrolsüz düştüğümü hatırlamıyordum.
Bir patenci olarak büyüdüğünüzde buzun üzerinde durmadan önce doğru düşmeyi öğrenirdiniz. Hangi tarafa düşmeniz gerektiğini, en az hasarı alacağınız pozisyonu anında bilirdiniz. Bu yüzden düşmekten korkmazdım. Düştüğümde de hemen kalkardım. Ama bu sefer kalkamıyordum.
''İklim.'' İsmim, Karza'nın ağzından çıkan uzak bir yankıydı yalnızca.
Belimdeki ağrı yüzünden nefes nefeseydim. Akciğerlerimin oksijene ulaşabilmesi için mücadele ediyordum. Bir anda birinin sırtımdan ve bacaklarımın altından kavradığını hissettim. Gözlerim açılıyor, kapanıyor, acıyla başa çıkmaya çalışırken bilincimi yerinde tutmaya çalışıyordu.
''İklim.'' Bir kere daha duydum adımı Karza'nın ağzından. Bu sefer daha yakından gelmişti sesi. Başımı destekleyen, yumuşak bir yer bulunca iyice yaslanıp sakinleşmeye çalıştım. Artık daha rahat nefes alıyordum. Omurgam kendine gelmeye başlamıştı. Gözlerimi açtığımda Karza beni pistten çıkarmış, tribünlerin önündeki ahşap banka yatırıyordu.
Elleriyle saçlarımı yüzümden çekti ve gözlerimin içine baktı. ''Beni duyuyor musun?''
Başımla onayladım. Vücudumdaki sızıyı saymazsak iyiydim. Sarsılan bilincim yerine gelmişti. Başımı hafifçe çekerek saçlarımın üzerinde gezen büyük ellerinden kaçtım. ''Duyuyorum.''
''Kötü düştün. Hemen kalkma.'' Ellerini kendine doğru çektiğinde Sasha da yanımıza varmıştı.
''Ne oldu orada İklim?'' diye sordu hiddetle.
Aslında gayet sıradan bir hata yapmıştım. Fırlatmalı dönüşlerden birini deniyorduk Karza'yla. Beni belimden tutarak kaldırması gerekiyordu. Bunu yaparken ben de yalnızca sol ayağımın üzerinde duracaktım. Ardından belimden tutacak, havada üç kere döndürecek ivmeyi bana kazandıracaktı. Buraya kadar her şey yolunda gitmişti. Düşüşüm yüzünden Karza'yı suçlamayı çok istesem de bunu yapamazdım çünkü onun hiçbir suçu yoktu.
Dönüşü indirmek için bacaklarımı erken konumlandırmış, dengemi kaybederek pistin duvarına toslamıştım. Çarptığım anla banka yatırıldığım an arası bulanıktı. Her şeyi tam olarak zihnimde toparlayamıyordum.
''Yüzü bembeyaz,'' dedi Karza endişeli bir ses tonuyla.
Sasha başıyla onayladı. ''Bugünlük bu kadar yeterli. Hastaneye gitmek ister misin İklim?''
''Gerek yok,'' diye yanıtladım doğrulmaya çalışarak. Canım ilk çarptığımda çok yanmıştı ve hala sızlamaya devam ediyordu ancak ciddi bir hasar aldığımı sanmıyordum. Biraz buz koyar, dinlenir, kendime gelirdim.
Karza elini uzattı. Doğrulmak için yardımını kabul ettikten sonra ayaklarım yere dokundu. ''Patenlerimi çıkarmak istiyorum.'' Yutkundum. Eğilemiyordum çünkü sırtım hala yanıyordu ve ayaklarım patenlerimin içinde hapsolmuş gibi hissediyordum.
Sasha, diz çöken Karza'nın sırtını hafifçe pat patladı. ''Bana ihtiyacınız yoksa ben çıkıyorum,'' dedi Sasha, Karza bağcıklarımı çözerken.
Ona bakıp başımla onayladığımda yangından kaçar gibi uzaklaştı. Sasha, kendi döneminde ciddi sakatlıklar geçirdiği için böyle olaylar yaşandığı anda gerilirdi. Sanırım onun için bir travmaydı bu. Kötü düştüğüm her sefer bir süre bana bakamaz, donakalırdı. Kendini toparlamak için zamana ihtiyaç duyardı.
Karza iki patenimi de çıkardıktan sonra kenara koydu. ''Ayakkabılarını getireyim mi?''
''Gerek yok, ben giderim.''
YOU ARE READING
Buzdan Kıvılcım (Tamamlandı)
Teen Fictionİklim Akağaç, yaşıtlarının arasında en iyi patencilerden biridir, ancak etrafa saçtığı gülümsemelerin, kazandığı ödüllerin ve zarafetinin ardında başka bir hikaye vardır. Onu son noktalarına kadar zorlayan, mükemmel olması için elinden geleni yapan...