17.BÖLÜM

114 52 182
                                    

Olaydan sonra getirildiğim evin giriş kısmında, arabanın içinde öylece bekliyorduk. İkimizden de hiç ses çıkmayınca bu ölüm sessizliğini bozmak istedim.

" Korkuyor musun? " diyerek Alin'e baktım. Şuan üzerinde inanılmaz bir stres olduğu aşikardı.

" Hiçte bile, neden korkayım? Dedemi öldüren adamdan neden korkmam gereksin dimi? " diyerek dalgaya vurmaya çalışıyordu Alin ama onu tanıyorsam kesin korkuyordu. İlk önce babasını sonra annesini şimdi de dedesini kaybetmişti. Normal zamanda ona çok üzülürdüm ama benim yaşadıklarım da kolay şeyler değildi.

" En azından onlarla geçirdiğin anıların var Alin. Söylesene benim neyim var? Küçükken sen her annene sarıldığında ben annemin kim olduğunu bile bilmiyordum. Kim olduğunu bırak anne kavramının ne olduğundan bile haberim yoktu. Babam,annem, abim ve tanımadığım daha bir sürü akrabam olduğunu öğrendim bir günde. Bunun ne demek olduğunu ufacık da olsa anlayabiliyor musun? " derken sesimde engel olamadığım bir hüzün vardı. Bir günde hem ailemi bulmuş hemde ailemi kaybetmiştim.

Gözlerim çoktan dolmuştu bile. O mezarlıkta abime sarılmayı o kadar çok istemiştim ki ama yapamadım. Birde canını yaktığım sevdiğim adamın hayatta olduğunu öğrenmem beni mahvetmişti. Beni mahveden şey onu kalbinde yer bulurken kendimin orayı kendi ellerimle dağıtmaktı. Ama her ne olursa olsun sevgilim yaşıyordu ve bu her şeye değerdi. Bana kızgın da olsa, kırgın da olsa hiç önemli değildi şuan tek önemli şey onun hayatta olmasıydı.

" Nereye daldın? " diyen Alin'in sesiyle kendime geldim.

" Hiç,sadece aklıma sevdiklerim geldi."

" Bir zamanlar sevdiklerin arasında bende vardım ve şuan aklından bile geçmiyorumdur veya sadece bana dediğin gibi Kızıl Şeytan olarak geliyorumdur. Eskiden çok da iyi anlaşamasak da biz kardeş gibi büyümüştük." dediğinde sesinde özlem hissettim. Bu normal miydi? Onca şeye rağmen gerçekten hâlâ kardeş gibi olacağımızı mı düşünüyordu? Bu saatten sonra eskisi gibi olmamız çok zordu.

" Eskisi gibi olamayız bunu biliyorsun değil mi? " diyerek bir şeylerin farkında olmasını istedim. Bize yaptıkları unutulacak bir şey değildi.

" Evet,biliyorum. Bunu zaten eskisi gibi olalım diye demedim sadece aklıma eskiler geldi. " dediğinde evin giriş kısmı açılmaya başlamıştı.

" Kapı açılıyor. Hazır mısın azar işitmeye? " diyerek gülümsedim.

" Sanki hayatımızda hiç azar işitmemiş gibi birde bu adamın azarını işiteceğiz. " dediğinde ona hak verdim.

Ne kadar Adnan Arden'in torunu olsada o da benimle birlikte kuralları çiğneyip eğlenmeyi severdi. Sırf eğlendik diye ne cezalar almıştık. Şimdi aklıma gelince içimde kahkahalarla gülme isteği gelmişti.

" Şeyi hatırlıyor musun? " diyerek gülüyordum.

" Neyi? " dediğinde hâlâ gülüyordum.

" Bi... Bir gün... biz haber vermeden ormana gitmiştik hatırlıyor musun? "

" Ayy sus hatırlatma Asya o günü" dediğinde ben hâlâ gülüyordum. Zaten gülmekten anlatamayacağım kesindi.

" Ay tamam gülme adamlar bize bakıyor. "dediğinde gözümü onlara çevirdiğimde silahlı 5 adam bizim arabanın önünde durmuş bize bakıyorlardı.

" Bunlar neden bize bakıyor? Ayı mı oynuyor karşılarında acaba? Hayır öyleyse biz ayı değiliz yani adamların zekası o kadar kıt mı ki? " diye dalga geçerek gülüyordum. Şuan deli gibi gözüküyor olabilirdim ama kimse umrumda değildi.

PERİYODİK AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin