Bölüm.7

26 8 10
                                    

Tekrardan merhabaaa🫶🏻
Yeni bir bölümle daha geldimmm🫶🏻
Satır aralarına bolca yorum yapıp bana desteğinizi belli ederseniz yazmamda da çok yardımcı olmuş olursunuz🥹🫂
Şimdiden teşekkür ederim, keyifli okumalarrrr💖

Tekrardan merhabaaa🫶🏻 Yeni bir bölümle daha geldimmm🫶🏻Satır aralarına bolca yorum yapıp bana desteğinizi belli ederseniz yazmamda da çok yardımcı olmuş olursunuz🥹🫂Şimdiden teşekkür ederim, keyifli okumalarrrr💖

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.


Ölümden korkmayan ölmez, ölüm kendine koşanları hiçbir zaman vurmaz.

Kendimi ben bile anlayamıyordum. Öyle bir boşluğun içerisine sürükleniyordum ki. Yanımda kimsem yoktu. Sadece kendim vardım. Sadece tek kendim. Başka kimsem yoktu.

Bir arabanın içerisinde yokuş aşağı iniyordum. Frenlerim tutmuyordu. Durmaya çalışıyorum. Arabayı durdurmaya çalışıyorum. Fakat olmuyordu. Öylece uçuruma sürükleniyordum. Arabayı nasıl kullanacağımı dahi bilmiyorum. Elime öylece bir araba verdiler ve onu sürmemi beklediler benden. Fakat onu nasıl süreceğimi nasıl kullanacağıma dair hiçbir bilgiyi vermediler. Araba yokuş aşağı ilerledikçe nefeslerim kesiliyor. Ölümü kabulleniyorum. Bilmiyorum çünkü o arabayı nasıl durduracağımı. Bilsem durdurmaz mıydım?

Benimde hikayem buydu. Elime bir araba verdiler. Hiçbir şey söylemeden, öğretmeden kullanmamı beklediler. Bir süreden sonra frenlerim tutmaz oldu. Yokuş aşağı ilerledim. Nefesimi tuttum.

Ölümü kabullendim.

Öleceğimi beklerken ruhumun çekiştirilip toprağın içine canlı canlı gömeceklerini tahmin etmemiştim. Ölüme kucak açan benken, ölüm kollarını bana açmak yerine sevdiklerimi yanına almayı tercih etmişti.

"Hala burada mı bekliyorsun? Anlamayacaksın öldüğünü değil mi?" başımı zorlukla duvardan çekip sesin sahibine çevirdim. Gözlerim önümde süzülen bedeni karşısında bakışlarım birkaç saniyeliğine üzerimdeki kıyafetlere dönmüştü. Bordo elbisesinin yanında buruşmuş kıyafetlerim oldukça komikti. Tekrardan ona dönüp başımı salladım. Kanlanmış parmaklarını, çekince duymadan bordo elbisesinin üzerine silip bakışlarını alayla gözlerime indirdi.

"Eceli gelmiş insanı tutamazsın Arya. Ne yaparsan yap o bir kez gittiyse bir daha gelmez."

"Bir zamanlar kardeşim dediğin insana nasıl bu kadar acımasız cümleler kurabilirsin aklım almıyor? İnsan sahteden de olsa en azından birkaç damla yaş akıtır gözünden. En iyi yaptığın şeyi neden şimdi de yapmıyorsun?"

Acı kahvelerinde esen fırtınaları görebiliyorken o neden benimkileri göremiyordu? Canım yanıyordu, canımdan bir parçamı kaybetmiştim ve daha yasını tutmama bile izin vermeden beni eğitime çağırıyorlardı.

Bakışlarım yüzündeki yara izlerinde gezindi. Yeni görevden gelmiş olmalıydı ve tahmin ediyordum ki görevin sonunda olay yerine gitmiş olmalıydı. "Bora Bey seni çağırıyor, bugün ki görevin büyük ihtimalle kendi canını yakma testinden geçmen olmalı. Eğer kaçırılırsan onların sana uygulayacağı işkencelere dayanabiliyor musun ona bakılacak."

Dostali jste se na konec publikovaných kapitol.

⏰ Poslední aktualizace: Mar 28 ⏰

Přidej si tento příběh do své knihovny, abys byl/a informován/a o nových kapitolách!

İzlerin GeçmişiKde žijí příběhy. Začni objevovat