BÖLÜM • 25

7.1K 575 180
                                    

بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

PARAMPARÇA

Bazı anlar, bazı zamanlar hep ilk gün ki gibi aklındadır ya insanın... İşte, asla unutmayacağım bir an olacağını bilmeden yemekten sonra hep birlikte hastaneye götürmüşlerdi beni.

Abdullah kollarını omzuma sarmış sürekli "Merak etme, ufak bir üşütmedir. Hem, sen daha iyi bilirsin zaten doktor hanım." diyerek yaşadığı endişeyi bana hissettirmemek için şakaya vursa da gözünden bile anlıyordum artık onun duygularını.

Öyle bir, öyle bütün olmuştuk ki...
Hayal bile edemeyeceğim her şeyi yaşatıyordu bana canım kocam.

Onun bu tavrına karşın gülümseyip içimde kopan fırtınalara inat geldiğimiz kapıyı çalıp "Sen burada bekler misin Abdullah?" deyip başımı aşağıya hafifçe eğerken tebessümle içeri girdim.

Abdullah'sa şaşırmış olsa da arkamda kalmış ve "Bekliyorum güzelim." diye seslenmişti.

Verdiğimiz kan sonuçları doktorun önüne düştüğü için hiçbir şey göremiyordum. Bu yüzden "Tekrardan merhaba hocam. Sonuçlar için gelmiştim." Dedim ayakta dikilirken.

Yaklaşık iki saat önce kan vermiştim. Sonuçlar çıkana kadar Abdulhak abi ve Zeynep'le beraber hastanenin karşısında küçük bir kafede oturup kahve içmiştik. Şimdiyse sonuçlar için merakla bakıyordum karşımdaki kadına.

"Meryem'ciğim otur bakalım şöyle."

Üniversite stajımda bir çok kez karşılaştığım hocamın sözünü dinleyip yumuşak sandalyelerden birine oturdum usulca.

"Teyzen nasıl? Uzun zaman oldu görmeyeli."

"Elhamdulillah, iyiler hocam. Siz nasılsınız?"

Aslında bu fasıllarla oyalanmak istemiyor, hemen sonucu öğrenmek istiyordum ama hocama da hürmetsizlik etmek olmazdı.

"Şükür kızım iyiyiz biz de. Çok selam söyle hepsine. Şimdi... Sen tabii heyecanlısın sonuçlar için ben daha fazla merakta bırakmayayım seni." diyerek ekranda biraz gözünü oyaladıktan sonra gülümseyerek bana döndü.

"Tahmin ediyorsundur diye düşünüyorum. Ve evet, beş haftalık hamilesin canım. Hayırlı olsun."

Ellerim duyduğum ve elbette tahmin ettiğim şeyin gerçekliğiyle buz keserken genişçe gülümsedim karşımdaki kadına.

"Elhamdulillah! Çok teşekkür ederim hocam."

Ayağa fırlayıp hocamın elini sıkarken gözlerim ışıldıyor olacak ki aynı ışık doktoruma da bulaşmıştı.

"Tebrik ederim. Umarım okulunu aksatmaz bu durum." diyerek takıldığında ben de "Şüpheniz olmasın, son bir sene kaldı artık. Onu da eşimin de yardımıyla bitirip uzmanlık için her vakti değerlendireceğim hocam. Tekrardan çok teşekkür ederim, sağolun!" deyip müsait bir vakitte teyzemin kliniğine gitmek üzere çıktım içeriden.

Abdullah bıraktığım yerde ayakta bekliyordu.

"Neden bir yere oturmadın?" diyerek
Ona yaklaştığımda omzunu silkip "Sen beni boşver Meryem'im. Ne olmuş, ne dedi doktor? İyisin değil mi?" diyerek yüzümü iki avcunun içine aldı ve gözlerimin ta içine baktı. O an da ben ruhumu bütün çıplaklığıyla gördüğünü hissedip gözlerimi kaçırırken daha çok yaklaşıp başımı ona doğru kaldırdı bir de üzerine.

"Kaçırma o güzel gözlerini benden..."

"Abdullah... İyiyim merak etme. Dışarı çıkalım mı? Hem Abdulhak abiyi havalimanına bırakmamız lazım."

MAHALLEDEKİ GİRİFT [✔️]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin