1.1

469 36 8
                                    

Son olarak masaya çörekleri de koyduğumda telefonla ilgilenen Jungkook'un karşısına geçmiştim. O da hemen telefonu kenarı bırakıp masaya bir göz attı.

" Döktürmüşsün gerçekten. " dalga geçtiğini biliyordum çünkü masada Jungkook'un aldığı çörekler ve hazır kahvaltılıklar dışında bir şey yoktu.

" Buna da şükür. " kafasını salladı ve birlikte kahvaltı yapmaya başladık.

Her şey normaldi, karşımda Jungkook vardı ve biz kahvaltı yapıyorduk. Jungkook gelmeden önce duşa girmiştim ve hatta göz altlarımı kapatma fırsatım bile olmuştu. Aklımdakileri atmaya çalışıyordum ama ben bastırdıkça daha da birikiyorlardı sanki.

Derin bir nefes aldım ama bunu dünyanın en normal şeyiymiş gibi yaptım. Durduk yere ne olmuştu bilmiyorum ama gerçekten daralıyordum.

Elim istemsizce enseme gittiğinde yüzümü buruşturdum. Kalbimde gümbür gümbür atmaya başladığında ise artık kulaklarımda uğulduyordu.

" Taehyung? " Jungkook'un boğuk sesi kulaklarıma ulaştığında gülümseye çalıştım ama olmadığını biliyordum.

" İyi misin sen? " kafamı salladım ve masaya sıkıca tutundum çünkü gerçekten düşecek gibi hissediyordum.

" Bir şey yemedim ya ondan başım döndü sanırım. " Jungkook ikna olmasa da bir şey demeden beni onayladığında masanın üstündeki suyu hızlıca kafama dikmiştim.

" Ben bir elimi yüzümü yıkayayım. " şu anda ayağa kalkmak verdiğim en yanlış karardı. Masadan destek alarak kalkabilmiştim ama Jungkook fark etmiş olmalı ki hemen ayağa kalkarak beni tuttu. Gözlerimi açamıyordum ama belimde hissettiğim kollar beni bir yere yönlendirirken tek istediğim oturmaktı. Jungkook'ta öyle yaptı zaten ve beni koltuğa oturttu.

" Taehyung ne oluyor? " o an kulaklarımın uğultusu geçti ve çok net duyduğum o soru bir anda beni ağlatmaya başladı.

" Ben... ben bunu hak etmedim. " sesli bir şekilde ağlıyordum ve kendimi durdurmak adına hiçbir şey yapmıyordum.

" Şşşt sakin ol evet hak etmedin. " Jungkook yanıma oturup kafamı omzuna yasladığında sakinleşmem için saçlarımı okşuyordu.

" Jungkook yemin ederim içimde subine karşı hiçbir şey yok ama ben kabullenemiyorum. Beni bu şekilde kandırmasını kabullenemiyorum. " saçlarımdaki elini tutarak onu durdurdum.

" Senin için nasıl soğuyacak Taehyung? "
bilmiyordum, zamanı geri alsak anca soğurdu sanırım.

" Benim bu sindiremediğim şeyleri o dünyanın en normal şeyiymiş gibi anlattı. Düşünebiliyor musun? " en çokta bu sinirimi bozuyordu zaten. Beni nasıl birisi olarak görmüştü ki bana bunları çok basitmiş gibi söyleyebiliyordu? Ben hiçbir şey yokmuş gibi onunla devam edip metres mi olacaktım? Bunu mu bekliyordu benden?

" Onun için normal çünkü. Bu senin için normalleşirse o zaman kötü olur. " başta beni öyle bir manipüle etmeye çalışmıştı ki az kalsın kabulleniyordum.

" Olmayacak öyle bir şey. Zaten onun suratını bile görmek istemiyorum. " bir süre daha Jungkook'un omzunda ağlayarak söylenmiştim. O da beni sakince dinlemiş ve yorum yapmıştı.

" Uykum geldi benim biraz. " artık neredeyse tamamen sakindim.

" Yatağına götüreyim seni. " kafamı salladığımda beraber odama doğru yürüdük. Ağlamaktan ağrıyan gözlerimi açamıyordum bile. Jungkook'un yardımıyla yatağa uzandığımda çekmeye çalıştığı kolunu daha sıkı kavradım.

" Benimle uyu, lütfen. " daha önce hiç beraber uyumamıştık. Çok yakın arkadaş olabilirdik ama bu tür şeyler yapmazdık. Aramızda genelde bir mesafe olurdu. Ben ise şu an bunu düşünemeyecek haldeydim. Yalnız kalmak istemiyordum.

" Pekala. " yavaşça kolunu çekip üstündeki ceketi çıkarttığında yavaşça gözlerim kapandı ama bilincim hala yerindeydi. Odada tamamen sessizlik hakimdi ama Jungkook'un çıkarttığı hışırtı seslerini duyabiliyordum. Ne yaptığına bakmak için gözlerimi biraz zorladım. Sonunda kısıkta olsa açabildiğimde Jungkook dudaklarını ısırarak bana bakıyordu.

" Ben gitmeliyim. " kaşlarımı çattım ve yatakta doğrulmaya çalıştım ama pek başarılı olamadım.

" Tamam demiştin. Uyumayacak mısın benimle? " derin bir nefes verip ceketini geri giydiğinde dudaklarımı büzdüm. Bilerek yapmamıştım, ağlamadan önce istemsiz dudağınız büzülürdü ya o durumdaydım şu an.

" Uyumayacağım Taehyung. İşim çıktı. Sen kapat gözlerini ve uyu, dinlen biraz. " bir şey dememe izin vermeden çıkıp gittiğinde kendimi yatağa bıraktım.

Uyu, uyu, uyu. Başka yaptığım bir şey yoktu ki. İyice dibe batmıştım sanırım. Jungkook'ta gitmişti zaten. Belki de gerçekten önemli bir işi çıkmıştı bilmiyordum ama öyle olmadığını hissediyordum.

Daha fazla düşünmemeye çalışarak gözlerimi yumdum.

the great war | taekookWhere stories live. Discover now