Kimseye sezdirmeden.

31 7 19
                                    

Jongho gittikten sonra Yeosang daha da içine kapandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jongho gittikten sonra Yeosang daha da içine kapandı. Önceden de çok konuşkan bir yapısı yoktu ama Jongho yerine başka bir baristanın geldiği gün bariz bir şekilde üzgündü. Ona nedenini sormadım. Son konuşmamızdan sonra benden hoşlandığını zannetmiyordum. Yine de erkeklerden hoşlanmama annemden daha çok tepki gösterdiği için mutluydum. Beni ikircikli bir durumun içinde bırakmamıştı.

Bir hafta sonra benimle konuşan kendisi oldu. Oldukça yumuşak bir şekilde, "Ben seni kırdıysam cidden özür dilerim." dedi. "Bu sefer konuşan benim." diye ekledi.

Başımı salladım. "Beni kırmadın Yeosang." dedim. Devam etmesini bekledim ama başka bir şey söylemedi ve işine devam etti.

Birkaç gün sonra, akşam üzeri, onu marketin camından gördüm. Beni fark ettiğinde hafifçe gülümsedi. Gerçekten mutsuz göründüğü için karşılık verdim. Marketten alacak bir şeyim yoktu ama eliyle beni yanına çağırdığı için gittim. Dışarıya bakan camın önündeydi. Masanın üzerinden bana üçgen gimbap uzattı ve sessizce yerken dışarıdaki insanları izledi. Ona katıldım.

Yeosang buzlu mangolu içeceğini içerken, "Jongho bana bir mesaj atıp gitti," dedi. "İnsan en yakın arkadaşından fazlasını bekliyor."

Dudağımın kenarına yapışan pirinci ittirirken başımı salladım.

Yeosang bana baktı ve sonra yeniden önüne, yoldan gelip geçen arabalara, odaklandı. "Bir çocukla sevgiliymiş."

"Gidip kilisene şikayet edebilirsin."

Yeosang bu söylediğime güldü. Buna şaşırdım çünkü açıkcası biraz gıcık olması için söylemiştim ama bambaşka bir tepki verdi.

"Ah, bu nasıl açıklanır bilmiyorum ama için parçalanıyor. Özellikle bu birkaç gündür berbat hissediyorum." Burnunu çekti. "Bana bu kadar, -bir eliyle dirseğini vurdu- bir mesaj attı. O kadar uzundu ki okumaya üşendim ve uyumaya devam ettim. İğrenç birisiyim. Tek kelimeyle iğrenç." Gimbap elinde parçalandı ama umursamadan devam etti, "Bana beni sevdiğini ve bunu biz lisedeyken fark ettiğini yazmış. Eğer uyumaya devam etmeseydim benimle konuşmak için kapının önünde beklediğini öğrenebilirdim. Ne kadar beklediğini düşündükçe kendimden nefret ediyorum. Hava buz gibiydi Seonghwa ve o kapının önünde benim dışarı çıkmamı bekliyordu. Jongho'dan da nefret ediyorum. Beni sevdiği için onu asla affetmeyeceğim."

Kaşlarım havalandı. Ona bakmadan, "Bu bir suç mu?" diye sordum.

"Evet. Öyle." Yeosang anında cevap verdi. "Ben her zaman gayler hakkında iğrenç şeyler söylerdim. Tedavi olmaları gerektiğini, onlarla bir sorunum olmadığını ama arkadaşlık kurmayacağımı söyleyip duruyordum. Tüm bu zamanlarda Jongho benim yanımdaydı. Onun benliği hakkında bok gibi şeyler söyleyip durduğum her seferinde yanımdaydı. Ve benden hoşlanıyordu. İnanabiliyor musun? Bir gay benden neden hoşlansın ki?"

distant from everythingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin