-27

1.8K 60 48
                                    

"Doktor bey, koluna dikkat et!" diye emrivaki bir ses duyduğumda, gözlerimi yavaşça açmaya başlamıştım. "Al işte uyandı" dediğinde, Alaz'ın sesi olduğuna emindim. "Alaz bey, ben konuşmadım ki, siz konuştunuz" diye cevap veren doktor, elimdeki serumu sabitlemişti. "Bide cevap veriyor" dediğinde, "Alaz'ın kolunu susması için artık tutmuştum. "Ne oldu?" diye kafamı tutmuştum.

"Ne mi oluyor?" diye ironik ve agresif ses tonunda konuşan Alaz, parmağıyla kafama göstermişti. "Kafa travman varmış ve bu belirtisiz de kalmıyormuş aslında" dediğinde, kızdığını anlamak zor olmamıştı. "Yani sen bize haber vermeden, acını çekip, doktora gitmemişsin" diye sinirlendiğinde, aslında endişeden kızdığını anlamıştım. "Yani internetten baktığım doğruymuş" diye mırıldandığımda, Alaz bana yaklaşmıştı. "Ne yani sen bide tahmin mi ediyordun?" dediğinde, doktor odayı artık terketmişti. Son olarak  "geçmiş olsun" duyduğumda, kafamı sallamıştım mütevazi bir şekilde. "Evet tahmin ediyordum ve gidecektim ama" diye takılı kaldığımda, "ama ne?" demişti Alaz üstüne bastırarak.

"O kadar stres ve kavga içinde aklıma gelmedi" dediğimde, Alaz uzun bir of çekmişti. "Şu an iyi misin bari?" diye konuştuğunda, gözlerinin kıpkırmızı olduğunu görmüştüm. "İyiyim de, sen iyi misin?" dediğimde, biraz doğrulmaya çalışmıştım. "İyiyim, hem konu ben değilim şu an" diye cevap verdiğinde, "bir daha bu raddeye getirmiyorsun!" demişti tehditkar bir ses tonuyla. Elini okşadığımda, yüzündeki ifade yumuşamıştı. "Tamam" diye onu sakinleştirdiğimde, hastanede olmadığımı yeni farketmiştim. "Burası?" diye bakındındığımda, "burası benim odam, seni o pis hastanelerde süründüremezdim" demişti. "En iyi doktoru buldum, o halletti" diye konuştuğunda, "kızsam bile işini bilir" demişti elimi geri okşayarak. Tam kalkmak isterken, ben onun geri oturmasını sağlamıştım.

"Sen kaç gündür başımdasın?" diye sorduğumda, "iki gündür" demişti dürüstçe. Yorgunluğu fazlasıyla belli olduğu için, "sen uyumadın mı?" demiştim merak ederek. "Ne fark eder?" diye söylemek istemediğinde, ben cevabımı almıştım. "Sağol" dediğimde, gözlerim uzun süre gözlerine dalmıştı. Odanın atmosferi çok keskindi. İkimiz birbirimizin gözlerine dalmıştık ve kimse konuşma gereği duymuyor gibiydi. "Ne demek Asi kız" diye sonunda konuştuğunda, yüzümdeki saç tellerimi kulağımın arkasına okşamıştı. "Senin için dünyayı da yakarım" diye kulağıma fısıldadığında, tüylerim diken diken olmuştu. Yutkunduğumda, Alaz yüzümden bir kaç şantim uzaktaydı. Geri çekilmek istediğinde, onu göğsümün üstüne çekmiştim. "İddialı bir hareket" dediğinde, "iddialı bir kızımdır" demiştim biraz sesimi keserek.

Gözlerim dudaklarına kaydığında, "itirafından hariç her şeyi duydum" demiştim onu sıkıştırarak. "Bunları konuştuk Asi kız" diye çekilmeye çalıştığında, "ben daha konuşmadım" demiştim daha da baskın bir şekilde. Alaz'ın heyecanlandığını ama aynı zamanda büyülendiğini bakışlarından anlamıştım. "Benim düşündüklerim seni ilgilendirmiyor mu?" dediğimde, "aksine" demişti Alaz saçlarımı çok sakin ve dikkatli şekilde okşayarak. "Senin düşündüklerin benim için kendi düşüncelerimden bile daha önemli" dediğinde, onu yakasından tutup, biraz daha kendime yaklaştırmıştım. Bu sefer yüzümüzün arasında çok az mesafe kalmıştı. Alaz dudağıma yakınlaştıkça sabırsızlanıyordu. Onu halen geri tuttuğumda, "ozaman beni çok önemsiyorsun" demiştim ondan itirafı çıkarmaya çalışarak. Kafasını salladığında, elimi engel olarak kaldırmıştım.

Elini yanağıma koyduğunda, dudaklarıma yakınlaşmıştı. Tam değmeden önce, odaya Cesur dalmıştı. Ani şekilde ayrıldığımda, yinede kaşını kaldırdığını görebilmiştim. "Uyanmışsın görüyorum da" dediğinde, dişlerinin arasından konuştuğunu duyabilmiştim. "Öhm evet" diye halen üzerimi düzelttiğimde, Cesur'un Alaz'a ölümcül bir bakışla baktığını görmüştüm. "Bölmedim umarım" diye konuştuğunda, "aslında böldün" demişti Alaz sessiz şekilde. Onun koluna vurduğumda, Cesur bana yaklaşmıştı. "Alaz sen artık gidebilirsin bence" diye konuştuğumda, bu kötü durumu düzeltmeye çalışmıştım. Alaz son kez bana baktığında, gülümsemişti. Odadan çıktığında, Cesur'a dönmüştüm.

Ateşten aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin