eight

129 13 8
                                    

Kim Seokjin'den

Hastaneden eve gelmiştik. Yorgundum, yorgunduk. 3 ay boyunca hastanede kalmıştım ve.. inanılmaz derecede kötüydü.

Oturma odasında kanepede uzanmış, Netflix açıp Cruella -yanlış olabilir- izliyordum. Namjoon'da benimle birlikte izliyordu. Gözünden uyku akıyordu ama yalnız kalmamam için uyumuyordu.

"Namjoon."

"Efendim Hyung?"

Hyung demek zorunda mısın?

"Git uyu biraz."

"Hayır hayır iyiyim."

"Uyu."

"Hayır."

"Bunu bir meslektaşın olarak değil veya bir büyüğün olarak da söylemiyorum. Bunu eski kocan olarak söylüyorum. Git ve uyu, yıldızım."

Yaptığı tek şey gülümseyip odasına gitmekti. Üzüldüğünde, kırıldığında hep böyle yapıyordu. Veya özlediğinde.

İkimizde aşıktık.

Namjoon'dan sonra biraz daha kanepede dikleşip izlemeye devam ettim.

Kim Namjoon'da

Dediği şey..hala beni sevdiğini ve önemsediğini gösteriyordu. O zaman neden bitirmiştik? Neden vazgeçmiştik?

Gülümseyip odama çıktım. Sıcak bir duş alıp sadece iç çamaşırı niyetine geçen kumaşı giydim ki çavuş..tamam sakinim; ve yatağa attım kendimi.

Yorgundum, yorgunduk.

Ah, my moon child; you shine.

Kafamdaki düşünceleri siktir etmem lazımdı. Kitap okumak..hayır hayır beynim o kadar açık değildi.

Keşke üyeler olsaydı da oyun falan oynasaydık. Veya sohbet etseydik.

Üyeler demişken hala gelmelerine 2 hafta vardı ve ben onları izledikçe gururlanıyorum. Gerçekten çok iyi iş çıkarıyorlardı.

Hay sikeyim! İster istemez kafam konser dedikçe Dionysus şarkısına ve Jin ile partımıza gidiyordu. Ağzını açış şekli.. Akşamında eve geldiğimizde ki o teri.. Mükemmel vücudu.. Belki bir gün benim için inleyecek olan o sesi.. Belki bir gün benim olacak o vücudu..

Bunlar düşünürken ister istemez kendime dokunmaya başlamıştım.

"Dionysus konseri. Seninle olan partımda ağzımı açış şeklim. Akşamında eve geldiğimizde o terim. Mükemmel vücudum. Senin için inleyecek olan o sesim ve senin olacak o vücudum. Ve şuan karşımda kendine dokunman beni arzuladığını göstermez mi babacık?"

Yüzümdeki sırıtış arttıkça artıyordu. Utanmak? Hayır hayır; bu 28. sevişmemiz olabilirdi.

Yatağa yaklaşıp kucağıma çıkmıştı. Hafiften sürtünüyordu. Ellerimi kalçalarına atıp sıkıyordum. Yüzüme yaklaşıp dudağımı öpmeye başladı. Ah, bu hissi cidden özlemişim.

Üstündeki kumaş parçalarından kurtulup tamamen çıplak kalmasını sağladım.

"Vücudunu özlemişim."

"Ben de babacık."

Bilerek yapıyordu. Bilerek beni azdırıyordu. Peki, istediğini verelim bakalım.

Altımdaki kumaş parçasından kurtulup rahatça sürtünmesine izin verdim. Hoşnuttu. Dudağıma eğilip sanki o kadar yılın özlemini gidermek istercesine öpmeye başladı.

just a colleague? //  namjinWhere stories live. Discover now