ten

69 6 3
                                    

AYRILDIKLARI GÜN

Kim Seokjin'den

Şirketin terasındaydım. Korkuluğa yaslanıp yüzüme vuran o serin rüzgarı hissettim.

Her şeyin bu rüzgar ile beraber gideceğini hissediyorum. Sevgilimin gideceğini hissediyorum. Mutluluğumun gideceğini hissediyorum. Hissediyorum...

Arkamdan belimi kavrayan kollar ile irktim. Boynumda sıcak nefesini hissettim.

Şu soğuğumda beni sıcak yapan tek insan Kim Nam-Joon.

"Sevgilim~ Üşümüyor musun?"

"Emin ol Joonie, içim daha soğuk."

"Isıtalım o zaman seni."

Elimle çenemi kavradı ve kendisine doğru hafif çevirip dudaklarımı öptü. Elimi yanağına koyup okşadım.

"Seni her salise öpebilirim."

"Sıkılmaz mısın?"

"Sıkılmam Jinnie~ Her öptüğüm de hayata yeniden tutunuyorum. Yaşama nedenimsin. Yaşamımsın."

Tek yaptığım şey tebessüm edip ona sarılmak oldu. Onun kollarında  güvendeydim. Huzurluydum. Mutluydum.

~~~~~~~

"Bang PD'nim bizi çağırıyor."

"Neden ki?"

Dedim usulca, elini kavrayıp merdivenlerden inerken.

"Ben de bilmiyorum."

"Öğrenmişler midir?"

"Sanmam."

Yine o gerginlik geldi ruhuma. O gerginlik ile tüm düşünceler tekrar geldi aklıma. Ayrılcak mıydık? Bitirecek miydik? Buraya kadar mıydı? Devam edecek miydik?

"Jin..Jin!"

"Ha, ne?"

"İyi misin Hyungie?"

"Aish, deme! Sevgilimden 'Hyung' kelimesi duymak tuhaf."

"İnan benim için de çok zor."

~~~~~~~

"N-ne?"

Ellerim titriyordu. Duyduğum şeyi anlamaya çalışıyordum. Ellerim ben anlamaya çalıştıkça daha fazla titriyordu. Ellerimi sıkıp birbirlerine kenetledim.

Gözlerim dolu. Yere bakıyorduk, ikimizde. Gözlerim yanıyor, göremiyorum. Gözlerim acıyor, göremiyorum. Her yer bulanık.

Sesimi çıkaramazdım. Titrer benim sesim. Konuşamam. Acımı itiraf edecek kelimeler bulamam. Kelimeler yetmez benim acıma.

En son büyük bir nefes verip önce Namjoon'a bakıp sonra Bang PD'nime baktım.

Yüzü... Üzgün müydü? Mutlu mu? İçten içe ağlıyor muydu yoksa gülüyor muydu?

Kendimi zar zor toplayıp konuştum.

"Hay-"

"Evet."

Duyduğum kelime ile gözlerimi kapatıp başımı iki yana salladım. Yavaşça başımı Namjoon'a çevirdim. Gözlerimi açıp ona baktım. O da ağlıyordu benim gibi.

"Namjoon..."

"Üzgünüm s-sevgilim..."

Ve odadan çıktı. Elimle yüzümü kapatıp bir süre öyle durdum.

"İ-iyi akşamlar, efendim."

Kendimi direk dışarı attım. Namjoon'u arıyordum. Neredesin Ay'ım?

Yoktu... Hiç bir yerde yoktu... Bırakmıştı beni... Sözünü tutmadı... Bıraktı beni... Beni... Biricik sevgilisini...

~~~~~~~

Yağmurlu havada ayaklarımı sürükleyerek yürüyordum. Üşüyordum ama havadan değil. Namjoon yüzünden. Beni kendi soğuğumla yalnız başıma bırakıp gitmişti.

~~~~~~~

"Jin Hyung!"

Koşarak gelen Jungkook... Hayır, maknae bunun için daha çok genç. Aşk acısının ne olduğunu bilmek için çok genç.

Bedenimde hissettiğim sıcak beden... Neden Namjoon sarılmamıştı bana?

"Hyungie, çok korktum!"

Ellerim soğuktan donmuştu. Kitlendi ellerim. Kitlendim. Öylece boşluğa bakıyordum. Sonra gözlerim canımdan çok sevdiğim ama şuan ondan nefret ettiğim Kim Namjoon'a kaydı.

"Sen..."

Jungkook'u kenara çekip yavaş ve ağır adımlar ile ona yaklaştım.

"Sen aşağılık herifin tekisin! Yalancı! Piç! Döl israfı! Yalancı pislik! Kullanıp attın beni! Neden! Neden! Hiç mi düşünmedin beni! Söylesene! Bakma bana öyle Namjoon! Bundan sonra sadece iş arkadaşıyız."

Elimdeki mektubu Namjoon'un göğsüne doğru atıp ittim. Doğruca odama.

Dayan Seokjin dayan. Acına dayan. Bitmeli bu aşk Seokjin. Bitirmelisin bu sevgi Seokjin. Nefret et ondan. Kin tut ona. Nefret, kin, öfke.

~~~~~~~

3. sigaramı içiyordum. Bağımlı değildim ama bana iyi geliyordu. Balkonda o soğukta, yağmurlu havada balkonda oturmuş ağlıyordum.

"Hyung?"

"Siktir git Namjoon."

"Jin, lütfen-"

"Siktir git!"

"Üzgünüm..."

Ayağa kalkıp ona baktım.

"Üzgün olman bir boku değiştirmiyor maalesef!"

"Jin, lütfen bana böyle davranma."

"Nasıl davranmayayım?"

"Jin..."

"Kalpsizin birisi demişsin ya hani, bari yorgun argın bakışalım."

~~~~~~~

Jin'e Gelen Mektup
|•~Seokjin, ilişkimizi bitirmemiz lazım. Çok şımarık ve çocuksu bir kişiliğe sahipsin. Bıktım senden. Anlamıyorsun beni. Hep geçiştieiyorsun beni. Sıkıldım senden. Kendine iyi bak.

Namjoon'a Gelen Mektup
|•~Namjoon, ilişkimizi bitirmemiz lazım. Çok ciddi ve sıkıcı bir kişiliğe sahipsin. Bıktım senden. Kısıtlıyorsun beni. Hep koşul koyuyorsun bana. Sıkıldım senden. Kendine iyi bak.

~~~~~~~

Yazardan

Ve ikisinin ağzından şu kelimeler döküldü.

Bunu söylesen bile, beni sevdiğini söylesen bile ki niye?
Eğer sadece eğlence içinse kolay
Aşağılayıcı sözler ve ağır yalanları
Neden yasaklamıyoruz?
Elbette
Bu değişmeyecek bir yarışta olsa
Umut etmeyi hiç bırakmadım
Bu sihirli sözcüklere inanmayı
Ve peşinden gitmeyi bıraktım
Ruh halim gökyüzünü temizliyor.

Şimdi ikisi de ikisi için yabancı. Meslektaş. İş arkadaşı.

Just a collegue? Yes, they are.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 12 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

just a colleague? //  namjinWhere stories live. Discover now