1. BÖLÜM

9.7K 530 116
                                    

2024 ABD

LARA!
LARA!
LARA!
LARA!

Tribündekiler adımı seslenirken ben hiç bir şey yapamıyor ve karşımdaki iri yarı adamdan dayak yiyordum.

Hiç olmadık bir zamanda babama çok benzeyen birini gördüm bu da dikkatimi kayıp etmeme ve kafamdaki anıların canlanmasına sebep oldu.

2006 Adana Türkiye

"Babaaa!! Ben büyüğünce Türk askeri olucağım."Diyerek odasından çıkıp mutfağa koştu küçük Lara. Hep Türk askeri olmak istiyordu fakat babası "Ordaki erkeklerin fahişesi mi olucaksın!"diyerek küçük Larayı hep döverdi. Yine o anlardan biri yaşanıcaktı. Lara her zaman ki gibi babasının yanına koştu ve büyüğünce olmak istediği mesleği söyledi.

Babası"YİNE AYNI KONU MU SANA SÖYLEDİM ASKER OLUP ORDAKİ ERKEKLERİN FAHİŞESİ Mİ OLUCAKSIN!!" Diyerek küçük Laraya vurmaya başladı.

Küçük Lara kaçmaya çalıştı fakat çok geçti. Çünkü babası onu yakalayıp dövmeye başlamıştı.

Ablası hep korurdu Larayı, lakin ablası okulda olduğu için onu koruyabilecek kimsesi yoktu.

Babası, siniri geçene kadar vurdu. Lara ise babasının sinirinin geçmesini bekliyordu.

Ama canı çok acıyordu hep acırdı zaten. Asker olmayı istediğini ne zaman söylese canı hep acırdı.

Babası vurmayı bıraktığında hemen kaçtı ordan küçük Lara.

Eğer kaçmazsa daha fazla canının acıyacağını bilirdi.

Çünkü babası hep acıtır onların canlarını. Ablasının da Lara'nın da.

Odasına kaçıp ağlamaya başladı küçük Lara. Çok ağladı.

Ağlaması hafifleyince annesinin yanına gitti ve annesine "Anne, babam neden hep beni dövüyor? Fahişe ne demek?" Diye soru yöneltti annesine.

Lara daha 6 yaşındayı "fahişe" ne demek onu bile bilmiyordu. Ama babası hep ona bunu söylerdi. "Kötü bir şey miydi yoksa?" Diye düşünmeden edemedi.

Annesi ise Laraya şöyle yanıt verdi:

"Baban seni dövmekte haklı kızdan asker mi olurmuş hiç. Şimdi kaybol gözümün önünden seni görmeye tahamül edemiyorum git odana yemek saatine kadar cezalısın!" Diye gürleyince Lara minik adımlarla pıtı pıtı odasına gitti.

Bu sırada kapı sesi duydu. Ablası gelmiş olmalıydı. Başını hafif bir şekilde odasının kapısından dışarıya uzattı. Doğru tahmin etmişti. Ablası okuldan gelmiş üzerindeki montu çıkarıyordu.

Ablası montu çıkardıktan sonra, montun şapkasının içinde kalan sarı ipek gibi saçları gün yüzüne çıktı.

Kafasını çevirdi ve okyanus mavisi gözleriyle Laraya baktı.

Lara'nın gözlerinin kan çanağı olduğunu görünce hızla Lara'nın yanına koştu.

Ve onun odaya girip kapıyı kapattı. Laraya dönüp "Ne oldu ablacığım?" Diye sordu.

Lara,"Abla kızların asker olması kötü bir şey mi babam "fahişe olmayacaksın" diye bağırdı bana. Fahişe ne demek? Kadın asker mi demek?" Dedi Lara.

Ablası,"Hayır tabi ki babamız bize zarar gelsin istemediği için asker olmamızı istemiyor." Dedi. Külliyen yalandı.

Babasının dediği "fahişe" kelimesinin anlamını öğrenmişti Sinem. 12 yaşındaki bir çocuk için daha erken olsa da öğrenmişti anlamını kötü bir şeydi. Hemde çok kötü.

BATAKLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin