BATAKLIK

3. BÖLÜM

Sabah yataktan ablam tarafından, sürüklene sürüklene kaldırıldım. Sağlık ocağına mal geleceği için "taşımaya yardım edeceksin." diyerek beni sağlık ocağına götürecek."BEN BOKSÖRÜM HAMBAL DEĞİL!" diye çığırmama az kaldı.

"Lara hadi geç kalıyoruz çabuk ol." diye bağırdı içeriden. Ben ise mutfakta tıkınmakla meşguldum. Tıkınmayı bırakıp odama gittim. Altıma gri bir eşofman üstüme lacivert bir sweatshirt geçirdim ve salona gittim.

"Abla ben tatile geldim sen bana ilk günden iş veriyorsun, hem orada eniştem var Bekir var Ecrin var ben niye geliyorum?" diye sormadan edemedim.

O ise "Çok soru soruyorsun Lara evde ne yapacaksın gel işte bizim yanımıza ne olacak?" dedi. Abla iyi diyorsun, hoş diyorsun ama UYKUM VAR!

"Ha bu arada ilk önce Mislinayı okula bırakacağız sonra gideceğiz sağlık ocağına o yüzden acele et." dedi. Bende telefonum ve cüzdanımı cebime attım ve spor ayakkabılarımı giymek için kapının önüne çıktım. Ben ayakkabılarımı giyerken eniştem, Mislina ve ablamda çıktı. Onlarda ayakkabılarını giydikten sonra apartmandan dışarı çıktık. Uykum olduğu için araba kullanacak durumda değildim o yüzden ablamların arabasına geçtik.

Arabayı eniştem kullanıyordu, öne ablam arkaya ben ve Mislina bindik. Okul ve ev arası 15 dakika kadardı hem de geç kalmıştık o yüzden hızla Mislinayı okula bıraktık. Mislina gidince arka koltuk tamamen bana kaldığı için uzandım. Okul ve sağlık ocağı arası 25 dakikaydı ve uyumak için ek 25 dakika fırsatı geçmişti elime. Bende bu fırsatı hızla değerlendirip gözlerimi yumdum.

25 dakika sona ermiş olacak ki eniştem arabayı durdurup el frenini çekti. İkisi de bana seslenmeyip hızla arabadan indi.

Beni unuttu mu be bunlar?

"Lara nerede evde uyuyor mu?" diyen Ecrin'in sesi geldi. Onun ardından "Nerede olacak başka evde uyuyordur maloş." diyen Bekir'in sesini duydum. Ablam ise "Uyuyor ama evde değil, arabada hadi gidin şunu kaldırın bende askerlerin eşyaları nereye boşaltacağını göstereyim" dedi. Askerler mi getiriyor eşyaları? Asıl soru askerlerde var ise benim ne işim var burada 2 dakika içeride taşırlardı yani.

Bekir ve Ecrin ablamın dediğini yapmış olacaklar ki arabanın kapıları açıldı. "Birileri uyanamamış sanırım." dedi Ecrin. Onun ardından Bekir "Kalk lan eşya taşıyacağız." dedi. " Ya daha karga bokunu bile yememiştir ne işimiz var bu saatte bizim burada ya." dedim. İkisi de kıkırdadı ve Bekir beni kolumdan çekip arabadan çıkardı ardından kapıyı kapatıp arabayı kilitledi.

En sonunda gözlerimi açıp etrafa baktım. Sağlık ocağının yanında tek katlı küçük bir yer vardı orayı depo olarak kullanıyorlardı, oranın önünde ise 2 tane asker tankı. Büyük ihtimalle 2. tank ile eşyaları getirmişlerdi. Eşyaları getirenler dün gördüğüm askerlerdi. Bekire dönüp "Beko bunlar kim timler sanırım ama adları ne?" dedim. Bekir'in yüzünde yarım bir gülüş oluştu ve şunları dedi:

"Onlar kim mi?"

Yüzbaşı Alaz Demir Çelik

Kıdemli Üstteğmen Alp Alkan

Üstteğmen Vedat Saygın 

Astsubay Başçavuş Görkem Tümen

Astsubay Başçavuş Serkan Aksoy

Astsubay Kıdemli Üstçavuş Akif Karan

Astsubay Kıdemli Üstçavuş Miray Gürleyen

Astsubay Kıdemli Çavuş Rüzgar Akıner

Astsubay Çavuş Tolga Sertaş

"Onlar Gece Timi." dedi.

 O kadar şeyi nereden biliyor be bu manyak? "Ha bu arada Yüzbaşının namı diğer adı da "Gölge Komutan" burada adları çok bilinir." dedi. "Ha şeyde var Görkem ve Serkan en yakın arkadaşlar." diye ekledi.. Bunu zaten anlamıştım.