Bölüm 40 | Boynumdaki Mecburiyet Tasması, Ne Zor Ondan Kendini Asması

17.7K 1.3K 1.4K
                                    

İyi akşamlar <3

Uzun zamandır  kafamda planladığım  ve yazmak için çok heyecanlı olduğum bölümlerden biriydi bu. Domino etkisi bir tepki yaptı ve sonuçlarını okuyor olacağız hep birlikte. Keyifli okumalar dilerim.

Oy ve yorum bırakmayı lütfen unutmayın. 

Sizi seviyorum <3

Cehennemde açan cennet çiçeklerine...

BÖLÜM 40 | BOYNUMDAKİ MECBURİYET TASMASI, NE ZOR ONDAN KENDİNİ ASMASI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 40 | BOYNUMDAKİ MECBURİYET TASMASI, NE ZOR ONDAN KENDİNİ ASMASI

♪ Oppenheimer -  Ludwig Göransson

♪ Rahatı Kaçan Ağaç - Sezen Aksu

♪  Ağlama ben ağlarım - Canozan

♪ House of  Balloons - The Weeknd


Bir hayat, Tanrıdan tek istediğim. Kendi kararımı verebildiğim ve ellerimi temiz tutabildiğim. Ne istemesem gelir başıma, ben o kadar kötü biri miyim? Boynuma takılmış bir tasma gibi kimliğim, canim çeker ki yanına gideyim. Ben iyi bir insan olayım isterim ama kanı temizlenmez avuç izlerimin. Yatarım cezamı yeter ki kurtulabileyim. Kurtulabilmek için ne kadar ceza çekeyim? Ne susturabilirim kafamın içini ne de kaçabilirim mecburiyetlerimden. Seçim diye seç seçebilirsen mecburiyetlerinden. Her vazçgeşin düşer boynundaki ilmekten. Fakat vazgeçtiğin her şey sana hayatı sevdiren. Bir gün çıkar ilmek belki boynundan. Ama bir bakacaksın, hiçbir şey kalmamış sana yaşamak isteten...

Milat'ın verdiği haberin beni korkutması gerekirdi belki de. Fakat tek hissettiğim uyuşukluktu. Dışarda yağan karı izliyordum bir süredir. Hiçbir şey hissetmiyordum ve bu hissizlik endişelendirdi beni. Bu hissizlik birini öldürdüğüm için mi? Yoksa her şeyden vazgeçtiğim için mi?

Bir el belime dokunduğunda gözlerimi kırparak içinde bulunduğum ana döndüm. Babamın küfrettiğini işittim. Ben dışarıyı izlerken Milat'tan detayları istemişti. Anladığım kadarıyla Milat, eski askerdi ama Atilla Durmuş onu MİT'e almıştı. Atilla Durmuş'un en güvendiği adamıydı ve kara kuvvetlerinde arkadaşları vardı. Dedem Mustafa Selim Kotan'ın adımlarını takip etmek için MİT'e istihbarat sağlıyordu. Ona bu haberi veren de arkadaşlarından biriydi. Adanır diye bahsediyordu ondan. Mustafa Selim Kotan, akşamın geç saatlerinde Vladimir Vasilieva adlı aranan muhbirin, bir başka muhbir tarafından öldüğüne dair bir bilgi aldığını ve bunun araştırılmasını emretmişti.

Çakırcaların evinde polisler de nöbet tutuyordu ve Michal'in köpekleri yalnızca Kürşat'ı değil diğer polisleri de alt etmişti. Bu yüzden işin içine polisler de karışınca halihazırda bir suç duyurusu mevcuttu. Sözce muhbir, çocukların -Alin'in torunu olduğunu belirterek olaya müdahale edişini normalize etmişti- kaçırılması ve Vladimir Vasilieva cinayetini birleştirilmiş ana şüpheliye ben, babam ve Çakırcalar yazılmıştı. İfademizin alınması için sabah polislerin gelecekleri yazılmıştı.

BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin