Günebakan

57 11 3
                                    

Zarflardan birinde yazan efsane yüzünden yaklaşık iki saattir mavi kurdeleleri izliyordu. Derlermiş ki ruh eşleri bir birlerine sol bileklerindeki mavi kurdelelerle bağlanırmış.

Kırmızı ip efsanesi toplumdan topluma şekil hatta renk değiştirse bile sanki yıldızı garantilemek istermiş gibi bileklerine mavi, yüzük parmaklarına kırmızı ipler takmalarını sağlamıştı, sanki birinin eksik olması onları ayıracakmış gibi.

Mavi kurdeleyi bileğine tekrar taktığı zaman ne düşündüğünü bilmiyordu merak ettiği yıldızının kim olduğuydu. Tabii ki Lily bundan hoşlanmamıştı.

Şimdiyse Sirius onu Lily için çiçek alması ve kendisini affettirmesi için zorluyordu. Açıkçası kızıl saçlı kadın yerine ilgilendiği bir yıldız vardı ve barışmak çok umrunda değildi hatta işine gelebilirdi, kim olduğunu bilmese bile yıldızına karşı bir çekim hissediyordu. Onunla olmalıydı, kim olduğunu öğrenip neden ayrıldıklarını sorması gerekiyordu.

Tanımadığınız birine körü körüne bağlanır mısınız? James yapıyordu.

Alt dudağını dişledi, kim olduğunu bilmediği bu kişi onun bir zamanlar tüm dünyası olmuş biriydi. Şimdi ise hiç varolmamıştı sanki.

★☆✷☆★

Regulus, James'in bileğindeki mavi kurdeleye şokla baktı.

Kendi kurdelesine bakıp James'in bileğinde duran eşine tekrar baktı. Kurdelesini yavaşça okşadı, dudaklarını birbirlerine bastırdı ve gözlerini kapattı.

Ağlayamazdı, şimdi değil. Evan ve Barty bir şeyler söylüyordu onlara odaklanmaya çalıştı, yapamadı.

Sıkıntıyla iç çekip masadan kalktı, arkadaşlarını görmezden gelip odasına gitti.

Zihninde Lily'nin sözleri ve kendi söyledileri dolaşıyordu, kendinden iğreniyordu.

★☆✷flashback✷☆★

Reg elindeki beyaz güllere sevgiyle baktı, öyle yumuşak tutuyordu ki buketi sanki zarar vermekten korkuyordu.

Biri onu ittiği zaman anlık olarak dengesini kaybetti ve çiçeğini merdivenlere düşürdü. Yanından geçen kızıl saçlı kız durdu, Regulus'a döndü onu kaldırmak için elini uzattı. Regulus, elini tutup kalktığı zaman Lily kulağına yaklaşıp mırıldandı.

"James seni seçmedi, seni sevmedi Regulus. O beni sevdi, beni seçti ama ben onu bıraktım ve teselliyi sende aradı. Ben onu istemedim bu yüzden ona sahipsin unutma." Beyaz güzel güllerin üzerine basıp uzaklaştı Regulus'tan. Regulus parçalanmış güllerin yanına çöküp onları yavaşça tuttu. Çiçeklerine sarıldı, onlar onun ilk hediyesiydiler. Aklındaki sözler uzaklaşmak yerine her an aklında dönmeye başladığında henüz bir dakika bile olmamıştı belki de. Bu kadar uzun sakin kalabilmesi şaşırtıcıydı zaten.

★☆✷flashback end✷☆★

James zarflardan birine yerleştirilmiş ezilmiş beyaz gülü dikkatle çıkardı. Çiçekler küçültüp zarfa konulduğu zaman biri onları çoktan ezmiş olmalıydı zarfta olmuş gibi değildi.

Neden güller ezilmişti ki? Gayet güzel çiçeklerdi. Diğer zarflardan birini alıp açtığında buket buket küçülmüş beyaz güller olduğunu fark etti. Belki de yıldızı için aldığı tüm güller buradaydı o kadar çoktu ki hepsi orada olsa şaşırmazdı. Çiçeklerin bazıları özenle kurutulmuş bazılarına kurumasın diye büyü yapılmıştı.

Minik çiçekler zarftan düşmeden zarfı kapattı. Kendi kutusundaki zarfları dikkatle açtı, onun çiçekleri de burdaydı. Bir sürü ayçiçeği buketi vardı zarfların birinde ve bu çok güzeldi.

★☆✷flashback✷☆★

"Hayır Soleil, ben beyaz güllerden çok günebakanlara benziyorum, gözüm hep güneşte, ben yüzümü hep güneşe dönüyorum. Ben hep sana bakıyorum."

★☆✷flashback end✷☆★

Regulus'un gözleri Gryffindor masasında yüzüncü turunu attı, yoktu. Aradığı kişiyi bulamamanın verdiği rahatsızlık hissiyle tabağını önünden biraz itti. İştahı kaçmıştı.

James'in niye yemeğe inmediğiyle ilgili aklında türlü türlü senaryolar geçerken James koşar adım kapıdan içeri girdi.

Saçlarındaki küçültülmüş çiçekler çok tatlı- dur, saçlarında küçültülmüş çiçekler vardı! Bunlar onların çiçekleriydi! Papatyalar, günebakanlar, güller James'in saçlarında hayat bulmuş gibi duruyordu. Dağınık saçların çiçekleri tutması kolay olmuş gibi gözüküyordu, dakikalarca gözlerini çiçeklerden alamadı, Lily beyaz gülleri çıkarana kadar.

Kızıl kadın gülleri çıkardı ve renklerini kırmızıya yakın koyu bir turuncu yaptı, kendi saçlarının rengine çevirdi.

Hızla masadan kalktığı zaman biraz dikkat çekti ama umrunda değildi. Şu ortamda beş dakika daha fazla durmak istemiyordu.

Bölüm sonuuuuuu

Geçen bölüm Reg'e biraz kızmış olabilirsiniz ama o Reg'in sözleri değildi burda da görüyordunuz zaten yani sadece bir tarafın sürekli olarak bakış açısını görmüyorsunuz o konuşmanın öncesi yok mesela sizde yani bunu aklınızdan çıkarmayınn

Ben kaostan besleniyorum diye karakterlere kızıyorsunuz sakin olun o yüzden HVKFKCJGKVJB

SİRİUSUMA SAKİN KIZMAYIN O LİLYNİN BİZİM VE REGİN GÖRDÜĞÜ YÜZÜNÜ HİÇ GÖRMEDİ VE JAMES'LE COK AŞIK VE MUTLU BİR CİFT OLDUKLARINI DÜŞÜNÜYOR YANİ SADECE ARKADAŞININ İYİLİĞİNİ İSTİYOR VE KARDEŞİNİN ASKİNDAN HABERSİZ

oy ve yorum istiyorum sonraki bölümde görüşürüzzzzz

Soleil et ÉtoileWhere stories live. Discover now