5.5

476 40 150
                                    

Kurgunun şu zamana kadar olan en uzun bölümü ile sizlerleyim.

Keyifli okumalar✧

                             ✷✷✷

"Selam. Ne oluyor burada?" diye sordum yanlarına gidince. Bir tarafta Cem, onun karşında Umut ve Enes, onların arasında bir-iki adım geride duran ben.

Onların yanına geldiğimi gören Enes ve Cem'in bakışları bana doğru dönmüştü. Ama Umut bana bakmak yerine sinirle ellerini saçlarından geçirdi ve bana doğru bakma zahmetine girmedi.

"Bir şey yok Laracığım. Arkadaşlarla öyle konuşuyorduk." dedi Cem pişkin pişkin.

Onu pek takmadan bakışlarımı Umut ve Enes'in olduğu yere doğru çevirip "Bir problem, bir sıkıntı yok değil mi?" diye sordum bir daha.

Enes, Cem'e kısa bir bakış attıktan sonra tekrar bana doğru döndü ve tam ağzını açıp bir şey diyecekken Umut ondan önce davranıp oldukça sert ve keskin sesiyle "Yok!" dedi. Bakışlarımı Enes'ten alıp Umut'a doğru çevirdim. Yüzündeki sert ifaesiyle Cem'e doğru bakıyordu. Umut genellikle sert bir yapıya sahip olsa da onun yüzününde ve gözlerinde ilk kez bu kadar sert bir ifade görüyordum. Belli ki gerçekten sinirlenmişti.

Unut, bakışlarını Cem'den çekip bana doğru çevirdi ve "Bir problem yok." dedi az önceki sesindeki keskinliği azaltarak. Ardından tekrardan bakışlarını Cem'e doğru çevirdi. Cem hâlâ pişkin pişkin sırıtıyordu.

Cem'e doğru sabır çekercesine doğru döndüm ve "Cem, sen bir gelsene benimle." dedim. Sonra onun cevap vermesini beklemeden oradan uzaklaşıp camın önüne doğru gittim. Cem de benim peşimden gelmişti.

"Ne oldu Lara? Niye benimle özel olarak konuşmak istedin?" dedi ve ardından yüzüne o itici gülümsemesini yerleştirerek "Yoksa beni özleyip benimle baş başa mı kalmak istedin?" diye sordu.

Sabır dilercesine gözlerimi yumdum. Hâlâ pişkin pişkin konuşuyor ya! Gözlerimi açıp duygudan uzak bir gülümsemeyle "Umut ve Enes ile derdin ne senin?" diye sordum onun sorularını yok sayarak.

"Benim bir derdim yok. Eğer bir derdi olan varsa o da onlar."

"Öyle mi? Buradan hiç öyle gözükmüyor ama?"

"Tüh! Öyle mi?" dedi alayla.

"Öyle!" dedim sinirle. "Bak onlara bulaşmayı kes, tamam mı? Onlarla kavga etmeni istemiyorum."

"Niye? Sana ne onlardan!?"

"Sadece kimseye bir şey olmasını istemiyorum. Kavgadan ne kadar haz etmediğimi bilirsin. Ve senin büyük ihtimalle onlarla olan derdin saçma bir konu!"

"Sen zaten sadece beni gör Lara! Eğer kavga çıkmamasını istiyorsan konuşacağın kişi ben değilim!"

"Öyle mi!?"

"Öyle!"

"Gerçekten sinirleriyle oynuyorsun Cem!" dedim ve "Çık önümden." dedim ellimle ona çıkmasını işaret ederek.

Cem önümden çıkmak yerine "Nereye gidiyorsun?" diye sordu.

"Sana ne? Çık önümden." dedim. Cem önümden çıkarken hızla birkaç adım attım ve etrafa baktım. Arkamızda bıraktığım Umut ve Enes gitmişti. Büyük ihtimalle Cem ile tartıştığımızı duymamıştılar. Zaten biz de bağıra bağıra konuşmamıştık.

Onları şimdilik boş vererek sınıftan çıkma sebebimi hatırlayarak kızlar tuvaletine gittim. Hem pis olan ellerimi yıkamak için hem de sakinleşmem için okuldaki en iyi yer burasıydı.

Su Perisi | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin