Bölüm 126

14 0 0
                                    

Defile bittiğinde zor bir işin altından kalkmış olmanın sevinci yani zafer sarhoşluğu vardı hepsini üzerinde. Ufak bir kutlama yapmaya karar verdiler. Tolga Umay'ın yanından hiç ayrılmıyordu. Umay o gün için direnmeyi bırakmış tadını çıkartıyordu. Telefonu çaldı. "Leyla Acar, nasıl yardımcı olabilirim?"

'Merhaba kızım ben Nejat amcan.'

Umay gülümsedi. "Uzun zaman oldu Nejat amca nasılsınız?"

Tolga bu ismi duyunca kaşlarını çattı. 

'Pek iyi değilim konuşmamız gereken bir şey var.'

"İnşallah haberler kötü değildir. Bakın şimdi merak ettim. Sağlığınızla alakalı bir şey yoktur umarım."

'Hayır sağlığım yerinde. Ama..'

Tolga hemen araya girdi. "Konuşmak istiyorum."

Umay kafasını sallayıp parmağıyla ondan zaman istedi. Telefon konuşmasına döndü. "Bunu duyduğuma sevindim. Tabi ki ben de sizi görmek isterim. İki üç gün içinde ülkeye dönüyorum. Sizi ziyaret ederim."

'Hayır, şimdi söylemeliyim.'

"Dinliyorum sizi."

Tolga gerin bir nefes aldı. Telefondaki adamın Umay'a söyleyeceklerini tahmin ediyordu. Salih Gürdal oyunu bozacaktı. "Umay konuşmalıyız."

Umay sinirlendi. "Tolga biraz beklemeni rica etmiştim senden."

Nejat Tolga'nın onu engelleyeceğini fark edip bombayı patlattı. 'Küçük hanım yanınızdaki adam az kalsın oğlumun ölümüne sebep oluyordu.'

Umay biraz duraksadı. "Ama daha önce de konuşmuştuk bunları. Onur'un yatırımlarıyla ilgilenmiyorum. Bildiğiniz gibi yıllardır onunla hiç konuşmadım. O yüzden lütfen beni bu tür şeylerle rahatsız etmeyin. İyi günler dilerim." Telefonu kapattıktan sonra arkadaşlarına ve eski kocasına döndü. "Çok içtim galiba lavaboya gitmeliyim."

"Tamam bana zaman ver konuştuktan sonra gidersin." Tolga çok ısrarcıydı. Umay bunun altında bir şey olduğunu anladı. 

"Doğal ihtiyaç diyorum. Beş dakika beklemek seni öldürmez. Birazdan burdayım." Hızlı adımlarla lavaboya yöneldi. Görünmediğinden emin olarak kapıdan çıktı ve Nejat Bey'i geri aradı. 

"Lütfen kusura bakmayın rahat konuşabilmemiz için o şekilde çıkış yapıp telefonu kapatmam gerekti."

'Sizi çok iyi anladım küçük hanım. Tahmin etmiştim.'

"Söyledikleriniz ne anlama geliyor?"

"Sude'nin oğlum üzerinde gerçekleştirdiği eylemin sorumlusu kızınızın babası Tolga Demir Aktaş'tır. Onu manipüle ederek sizi ayırdı ve o süreçte sizin aklınızı karıştırdı. Sarp'la yaşadığınız zor zamanlardan faydalandı, size yaklaşmak için kullandı. O adama güvenmeyin. Sizin Umut'la ayrılmanızın tek sorumlusu o adamdır. O bir yalancı ve hilekar."

Umay yutkundu. Duyduklarını sindirmesi için zamana ihtiyacı vardı. Gerçekten bunu yapmış olabilir miydi? 

Tolga onu bulduğunda geç kaldığını fark etti. Umay telefonu kapattığında kafası karışık bir şekilde ona döndü. "Gerçekten Umut'un başına gelenlerden sen mi sorumlusun? Evlenmeyelim diye mi yaptın bunları ona? Bu yüzden mi günahına girdin onun? Onca travmayı hem bana hem ona neden yaşattın?" Sesi şaşkınlık ve sakinlikle karışık duygularla çıkıyordu. İçten içe Tolga'nın ona olan aşkından her şeyi yapabileceğini biliyor olsa da sırf kendisini elde etmek için bu kadar ileri gitmesini beklemiyordu yine de.

Tolga'nın sesinde pişmanlığın kırıntısı yoktu. Aksine aşırı ciddi ve soğuk bir ses tonuyla konuştu. "Evet ben yaptım. Başarısız olsaydım bile yine de evlenmenize izin veremezdim başka bir yol denerdim. Sen bana aitsin. Hep öyle oldu ve hep öyle olacak."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 09 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

NEFESİNİ BIRAKMAWhere stories live. Discover now