¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
┏━━━━━━༻❁༺━━━━━━┓ "Geç kalmayayım sana, bana Olabildiğince erken gel." ┗━━━━━━༻❁༺━━━━━━┛
Mabel Matiz Gel
🥀
Bir adam tanıyordum.
Kokusuyla, ruhuyla, gözleriyle, şefkatiyle, dokunduğu yeri iyileştirmesiyle kalbime dokunan bir adam.
Onu öylesine çokseviyordum ki eğer yüreğim çıksaydı yerinden, belki de onun yüzüçıkardı. Kalp kırmaktan korkan bir adam için gece gündüzgözyaşı döküyordum. Kalbim kırıktı ama kalbimi kıran da o değildi.
Hayata karşıhep ön yargım olmuştu. Yoktu yerim dünyanınhiçbir bucağında. Bazen oturur donukgözlerle sorardım kendime neden onca insanınarasında yapayalnızım? Neden işlevsizim? Neden hayatta bir gayem, bir başarım, tutunabilecek bir dalım yok?
Tanrım, yüreğimde kırıklardanbaşka ne var?
Ağlamaktankuruyan gözyaşlarım ne zaman dinecek? Ne zaman bende şu hayatta rol oynar duruma geleceğim?
Bir Afşin vardı. Afşin bir erkek değil, bir adamdı. Koca bir adamdı. Kendisinin farkındaydı, insanlara saygılıydı. Kibardı, sinirlenirdi ama kolay kolay karşısında olan kişinin kalbini kırmazdı.
Kaçgeceağlayarakyalvardım bilmiyordum, onu yüreğimden atamıyordum. Her atmaya çalıştığımda karakterinin güzelliği ruhunun temizliği aklıma gelip duruyor daha fazla ağlıyordum. Çünkü ben onu bir türlü unutamıyordum.
Şimdiyse yanımdaydı, dokunabileceğim kadaryakındı bana. Ama ruhu bana öyle bir uzaktı ki bağrıma saplanan hançerin kanaması durmak bilmiyordu.
Ona her zaman geç kalınmışgüzel bir şey gibi bakar çoğu zaman ağlamamakiçin direnirdim. İçimdeyaşadığımkıyamet her zaman içimdekalırdı, özür dilemek isterdim. Ona aşık olup suistimal ettiğimiçin.