Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
┏━━━━━━༻❁༺━━━━━━┓ "Benim yaralarıma pansuman yapıp onları iyileştiren adam. ┗━━━━━━༻❁༺━━━━━━┛
Kalben- Yara
Bölüm sınırını özür dileyerek koyuyorum...
Vote: 1.500 Yorum: 3.000 (Yorum yaparken gerçek tepkilerinizi koyun, random atarak sınırı geçmeye çalışmayın lütfen.)
BAŞKA KİTAP İSİMLERİ, BAŞKA KİTAP KARAKTERLERİ YASAKTIR. HER BÖLÜM UYARI YAPTIRMAYIN!
🥀
Benim ruhum, benim can kenarım.
Biliyordum, o benim için küçük bir aşktan çok etrafımda dönen onca kötülükten onca kâbustan geriye kalan tek temiz şeydi, tek temiz yanımdı. Bunu ona söylemek bağırmak istesem bile onu da kirletmekten korkuyordum. Bu kâbus öyle derin ve büyük bir karanlıktan oluşuyordu ki sanki ben ona attığım her bir adımda onu karanlığıma çekiyor, bu karanlığa alıyordum.
Tek temiz yanımın karanlıkta kalmasını istemiyordum.
Her şeyden önce ben tamamen kirli bir insandım, acılarla dolu küçük bir çocuktum. Ruhum büyümemiş ama bedenim kendince büyümek istemişti. Ne garip bir durumdu ruhu büyümeyen bir insanın bedeninin büyümesi. Kendimi o karanlığa mahkum ederken ufacık delikten çıkan o küçük ışık Afşin'di işte. Ama ben o küçük ışık bu karanlıkta kaybolmasın diye parmağımı bastırıyor, kendimi tamamen karanlığa mahkum ediyordum.
Eskiden ona kendimi açan ben, şimdi ona kendimi asla açamıyordum ve bu hep böyle gideceğe benziyordu. Yine de beni köşeye sıkıştırmasına izin vermeyecektim, ben susmaya devam edecektim. Kolay bir şey değildi, o susmamamı konuşmamı istiyordu ama benim çığlığım babamın avuçlarının içine gömülmüştü. Ağzımı açıp tek kelime edemezdim, korkardım.
Gözlerimi yumarak başımı arabanın camına yasladım, araba hafiften sarsılıyordu. Yine de onun kokusu tüm arabayı sarmıştı ve burnuma huzurla doluşuyor, beni mayıştırıyordu. Yeniden İstanbul'a dönmek korkutucu olsa bile bu sefer yanımda o olduğu için güven hiç olmadığı kadar ağır basıyordu. Bu şehir bana hiçbir zaman güven vermemişti ama Kastamonu bana hiç olmadığı kadar güven veriyordu, işte bu tuhaftı. Çünkü ona olan güvencim sürekli olarak katlanıyor, katlanarak artıyordu.
Gergindim, gerginliğimin sebebi ise bu şehire yeniden dönmekti. Korku yine dört bir yanımı sarmışken bir anda Afşin'in elini tek bacağımda hissederek irkildim, gözlerimi açarak başımı ona çevirdiğimde bacağımdaki eli sertçe yutkunmama sebep oldu, bu tutuş içimdeki o hormonlar için çok fenaydı. Yapabildiğim duruşumu biraz düzelterek dik oturmak oldu, eli büyük olduğundan nerdeyse bir bacağımı tamamen kaplamak üzereydi. Dokunuşu yine tüy kadar hafif bir o kadar narindi, bu adamın dokunuşları bile oldukça rahatlatıcıydı.