VIII

1K 183 418
                                    

Omega,birkez daha ağzına attığı lokmanın şişerek boğazına yapışmasının boğucu hissiyle cebeleşirken derin bir nefes aldı.Kamaşmış gözleriyle tabağına bakarken parmakları arasındaki chopstickleri güç almak istercesine sıkarak eklemlerine keskin bir acının saplanmasına sebebiyet verdi ama bu acı ona etki etmedi.

Jeon malikanesinin çatısı altında aldığı her nefes ciğerlerine saplanırken her bir lokma boğazına tırmanırken her bir damla su genzini kuruturken bu yetersiz acı onun canını yakmazdı.Beş gün içerisinde tüm hislerini yetirmiş gibiydi.

Ruhsuz bir şekilde ona denileni yerine getiriyor,başını eğmiş felaketini bekliyordu.

Parkelere sürtünen sandalyenin kulak kazıyıcı tok sesiyle bakışlarını kaldırdı.Bayan Jeon,zarif bir şekilde ayaklanmış ona bakıyordu.Çekinerek yaşlı gözlerini donuk bakışların esaretinden kurtarıp elindeki çubukları bırakarak sandalyesini geriye itti.

"Takip et." boğazını temizleyerek konuşup arkasını döndü ve yemek odasının çıkışına adımladı.

Jimin,hızlıca masadan uzaklaşırken ellerinin tersiyle inci tanelerden dolayı parıldayan harelerini sildi.Birkaç büyük adımla birlikte yemek odasını geride bırakan kadının arkasına geçti.Derin tedirginliğinin ardında küçük bir merak birikintisi oluşmuştu,zira bu kez merdivenlere yönelmeyen kadınla kafası karışmıştı.

"Jeon malikanesi,öylece basit bir yapı değil Jimin.." diyerek söze girdi Bayan Jeon.Adımları,malikanenin üst katına çıkan merdivenlerin aksi zeminine indi.

Jimin,bariz bir şaşkınlıkla onu izledi.Bunu beklemediği aşikardı.Malikanenin,dün gördükleriyle sınırlı bir mülk olarak düşünmüştü.Ayakları,önündeki bedeni takip ederek dik ve sık basamaklara bastı.

"...Zemin katı en az,aile katı büyüklüğünde olan bir bölüm..." fayanslara basar basmaz sözlerine devam eden kadın düz bir doğrultuda ilerleyerek daireyi yarıladı.

Kısa beden,gözlerinin değdiği yerlerle dudaklarının ağır ağır aralandığını bile fark etmemişti.Normal gelirli bir ailenin evinin dört veya beş katı büyüklüğünde olan katın dizaynı ve mimarisi birçok evin üstündeydi.

"...bu taraf spor salonu.." elini kaldırarak koridorun bir kısmını işaret etti.Tek tek gezecek gücü kendinde bulamıyordu orta yaşlı omega.Zemin katının laneti bedenini ilk saniyesinde sarmıştı.

"..Jeon bireyleri,cinsiyet ve statü fark etmeksizin bu kısmı kullanır.."

Jimin,duyduklarına inanamaz bir yüz ifadesiyle kadının gösterdiği yere parlayan gözleriyle baktı.Spor yapmayı ve bu alanla ilgilenmeyi her zaman sevmişti.Jeon'ların bu tür aktivitelere statü kuralı getirmemeleri onu şaşırtsa bile heyecanı üstün gelmişti.Ta ki.. Bayan Jeon,sözlerine devam edene dek..

"..ama omegalar yalnızca doğumdan sonra kullanım hakkına sahipler,eşlerine güzel bir vücut sunmak mecburiyetinde oldukları için.." elini hışımla indirerek,kasılı çenesiyle konuşan kadın karnının üstünde havada birleştirdiği ellerinin parmaklarını sıktı ve birkaç adım ilerledi.Kurduğu cümlenin her kelimesinden,harflerinden bir bir tiksindi.

Arkasında bıraktığı omegaya dönüp bakmadı,bakmaya cesaret edemedi.Şayet,dönüp baksaydı,güçsüz omuzları gibi yanaklarına düşen taneleri görürdü.

Omega,yutkunamıyordu.Nefes alamıyordu,gözlerini dahi kırpamıyordu.Her seferinde yüzüne vurulan bu konu yuvasından fırlayan acımasız bir kurşundan farklı değildi.Bir canavarın yavrusunu taşımak,azaptan öteydi.Azap çekmeyi hakketmemişti.Haksız yere,masum haliyle,çelimsiz bedeniyle..

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Fate [JİKOOK]Where stories live. Discover now