3.3

13 8 6
                                    


bunu okumaya yüzün olacak mı jia?
sana verebilecek miyim,
canını yakmaya
tahammül edebilecek miyim
bilmeden yazıyorum.

hava ne güzel bugün,
değil mi?

güneş parıldıyor.
içimde iyi ne varsa alıp götürüyor.
çünkü yoksun.
güneş sana parlıyor aslında,
bana hâlâ aynı karanlık.
sorun değil.
buna gerçekten alıştım.

duvarlarımı siyaha boyadım
ama çatlakları hâlâ aklımda.

ellerimi sana uzattım,
bu hastalıklı elleri ilk defa birinin tutabileceğini hissettim.
hisler de yanıltıcı olabilirmiş.
yine de sana küfredemiyorum.
ama jia, deneyemez miydik?
bu hastalıklı ruhu alıp kollarına saramaz mıydın?
hasta olduğum için yapsan bile suçlamazdım seni sanırım,
o raddeye geldim.

domuzun birine aşık olmak senin suçun değildi,
biliyorum.
ama seni uyardım jia,
eğer beni bırakırsan.

çok düşünmedim aslında,
bu fikri kabullenmek kolay oldu.
belki de tüm hayatım kendimi ikna etmekle geçtiğindendir.
ellerini uzat bana jia, canım yanıyor.

ellerini uzat,
acımı hafiflet

sen
tüm bunların kahrolası sebebisin
yine de sana aşığım
beni bıraktığın için nefret ediyorum senden
kullandığın için değil
kullan beni lütfen
yeniden gül yüzüme
yalancıktan

ben yaptım
arkasından ağladığın pembe saçlı kızı çok kıskandım
bir daha nefes alamasın istedim
beni sevmeliydin jia
onu değil
domuzu hiç değil

onu boğdum, çıplak avuçlarımda
son nefesini verişi çok hüzünlüydü
ama beni güldürdü
seni üzebileceği aklımdan çıkmıştı
özür dilerim
ama tek özür dilemesi gereken ben değilim
değil mi?

son maç olayı da benim yüzümden oldu evet
haklısın deccalin tekiyim ben
peki ya sen?
ölmeden önce o domuzu dövdüğünü
görmek istedim
belki şans eseri öldürürdün diye düşündüm
final maçına bu yakışır çünkü

belki de jia
tutsaydın kahrolası ellerimden
benim de bir şansım olabilirdi
en kötüsünden
çünkü yüz karasıyım ben
okulun yüz karası
ailenin yüz karası

ama yine de tutsaydın
belki de başarırdım güzel
birkaç duygu hissetmeyi?
çünkü bozukmuş sistemim
doğuştanmış
ellerim dokunduğu yerde
sadece soğukluk hissedebilirmiş
sıcaklık

sıcaklık sadece sana özgüymüş
işte böyle ısıttın beni.

tutsana elimden jia
gülüyorum ağlarken
bunların hepsini sen öğrettin bana
benden nefret ettin
kanayan bileklerimi görmezden geldin
ama yine de seviyorum seni

özür dilerim
ama özür dilemesi gereken tek ben değilim,
değil mi?

-matsui renjiro









our way out | bxbWhere stories live. Discover now