✦ dört

116 21 20
                                    

Elbette seni inciteceğim.
Elbette beni inciteceksin.
Elbette birbirimizi inciteceğiz.
Ama bu varoluşun mutlak koşuludur.
Bahar olmak, kışın riskini kabul etmek demektir.
Var olmak, var olmama riskini kabul etmektir.

Elini bir tarak misali kullanarak saçlarını geriye doğru taradı Taehyun. Kambur duruşu omurgasına bir ağrı girmesine neden olmuştu. Sırtını sandalyesine dayadı ve uzunca esnedi. Saatin kaç olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu ve bilse de hiçbir şey değişmeyecekti. Gecenin bir köründe, bir türlü ona uğramayan uykuyu beklemekten sıkılarak kalemine sarılmış ve dökmeye başlamıştı aklını kemiren kelimeleri.

"Yalanlar ile dolu kapkara bir geçmiş,
Parmakların kilitli, her şey çoktan bitmiş."

Saman sarısı kağıtta dans eden kaleminden dökülen her bir kelime kağıdın ruhuna kadar işliyor ve Taehyun'un etrafında şarkılar söylüyordu. Masa lambasının loş ışığı güneş kadar parlaktı Taehyun için. Hayatını güneşten daha çok aydınlattığı aşikardı. Eğer mumları eriyip çalışma masasına yapışacak hale gelmeseydi boş yere elektrik kullanmazdı Taehyun, fakat mumu yakacağı, adını dahi bilmediği ip kaybolmuş durumdaydı ve buna sinirlenerek masasındaki mumları hışımla kazımıştı.

Olmuş ile ölmüşün önüne geçemeyeceği gibi mumlarını da geri getiremeyeceğini biliyordu Taehyun. Mumlarının arkasından üzülmek yerine ağrıyan boynunu da ovuşturup yeniden yazmaya döndü.

Fakat aklına dün takıldı. Kağıda değmek üzere olan kalemi havada kaldı ve Taehyun tap taze olan anılarına derin bir atlama yaşadı. Dörtlüklerini çalan oğlanın çocuksu heyecanını anımsadı. Taehyun'un dörtlüğünü almak için sahil boyunca koşmuş ve gülerek okumuştu. Taehyun'un içi gitti. Dörtlüklerinin onun hoşuna gittiğini biliyordu. Binlercesini yazıp yaşıtı oğlanın ellerine verme ve hepsini içindeki melankoliye rağmen ona duyurma isteği belirdi içinde.

Bir de Taehyun'a cevap yazmıştı değil mi? Sırıttı. Cevabı yazarken izlemişti oğlanın kendi kendine konuşmalarını. Neler dediğini duymasa dahi az çok dudaklarını okuyarak tahmin edebiliyordu ve bu çok hoşuna gidiyordu. Tatlı oğlan gider gitmez koşa koşa kağıdı almış ve eve gidene kadar ezberlemişti Taehyun. Beyninin en ücra köşelerine dahi duyuruncaya kadar kendi halinde gülerek kağıdı okumuştu.

"Sevgili yorgun şair..." Diye mırıldandı gülümsemesi iyice yüzüne yayılırken. Kendisine hitap şeklini taklit edişini sevmişti Taehyun. İsmini pek sevmezdi. Yorgun Şair'di o. Yorgun şair olarak bilinmeyi severdi ve hoşuna giden bu tatlı oğlan da kendisine böyle hitap etmişti.

Kalemi yeniden kağıda dokundurdu.

"Kalbimde bir parça eksik, gözlerim seninle uzaklarda.
Saat sıfıra vurduğunda sen ve ben yeniden hayata başlarız.
Söyle bana; Nasıl ulaşırım okyanuslarına?
Yapbozun eksik parçası sensin.
Beni renklendiren hep sendin."

Memnun kaldığı cümlelerin ardından hızlıca kapattı defterini. Bu sözleri kime sarf ettiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Umursamadı çünkü önemli olan onları saklayabilmesi ve en doğru kişiye verecek olmasıydı. Ses çıkartıp da ailesini uyandırmak istemediğinden sessizce yerinden kalktı. Taehyun'un uyuduğunu zannediyorlardı, lakin Taehyun geceleri bir başına yıldızları izlemekten başka bir şey yapmayan yalnız bir gençti.

Olur da ailesi uyumamıştır, birden odaya girerler diye korktu ve hemen yatağına yattı Taehyun. Masa lambasını geceleri açık bıraktığını annesi biliyordu, sorun olmazdı. Arkasını kapıya, yüzünü cama döndü ve gökyüzüne baktı. Yıldızlar göğü öylesine güzel süslemişti ki huzura erdi Taehyun. Oldukları yerden Taehyun'un ruhunu aydınlatmaları hayatın ona sunduğu en güzel şeydi.

Yıldızlar ve deniz, Taehyun'un en yakın iki arkadaşıydı. Geceleyin denizin kenarında yıldızları izlemek nefes almak gibi, uyumadan önce yıldızlara bakmak ise ninni gibiydi Taehyun için. Ancak öyle uykusuna dalabiliyor ve içindeki sıkıntıyı kısa bir süreliğine de olsa unutabiliyordu.

Gözleri yavaş yavaş kapanırken kendi kendine mırıldandı.

"Yıldızlar kaybolduklarında denizlerin derin ve yalnız sularında gezinirler. Gökyüzünü tekrar bulmak yerine kendilerine yeni bir yer seçmeyi tercih ederler. Küçük bir yıldız olan ben ise yatağıma uzanmış gökyüzündeki yıldızları izliyorum. İçimdeki mutsuzluğu ne saklıyorum ne de haykırıyorum."

Hiç içime sinmeyen bir bölüm de olsa atmaya karar verdim...

Küçük de bir şeyden bahsetmek istiyorum. Taehyun yazdığı dörtlükler, paragraflar ya da cümleler hiçbir yerden alıntı değil. Kitabın içerisinde geçen bütün cümleler, karakterlerin iç konuşmaları ya da birbirlerine söylediği sözler de dahil şahsıma ait. Hepsini kendim yazıyorum, yani bana ait olan dörtlükler, paragraflar ve cümleler.

Yorum yapmayı unutmayın✦

candle-lit sea, tgWhere stories live. Discover now