Bölüm 15 kaçırılma

31 8 31
                                    

eve doğru yürürken kafamda bir ton düşünce vardı  neden beni oracıkta öldürmemişlerdi , neden sena hanım beni korumuştu neden hedefleri bendim siz hiç düşündünüz mü ya bunlar bir film ise ve birazdan "kayıt " diye bir ses duyulacaksa veya kendinizi hiç kitap karakteri olarak düşündünüz mü  ben düşündüm mesala kitap karakteri olacak kendi evim olacak , bahçelerden çiçekler toplayacağım , eve geleceğim borayla okulda tanışmış olacağız hiç derdimiz olmayacak "keşke " diye geçirdim içimden keşke öyle bir hayatım olsaydı ailem ile iyi anlaştığım küçük bir kız kardeşim olduğu bir hayat,  bir anda irkildim çünkü silah sesi mahallede yankılandı hemen kendimi geriye çektim 

daha yeni hayal kurmuştum ama ya 

duvardan kendimi saklayarak olanları anlamaya çalıştım  3 tane siyalara bürünmüş maskeli adam bir tane adama silah doğrultmuşlardı maskeli adamlardan biri "söyle kızı nereye gömdün " ne demek gömmüş tamam sakin kalmalıyım sakinim , korkudan titreyen adam "ben yapmadım bilmiyorum " dediğinde maskeli adam "bir daha düşün istersen " diyip silahı şakağına doğrulttu  adam dahada titredi "ben yapmadım ama yapanı biliyorum " dediğinde adam esaslı bir kahkaha patlattı "söyle " dedi  adam "sena çelik  " dediğinde elimi ağzıma koydum sena hanımdan bahsediyordu sena hanım cinayet mi işlemişti 

bu kadın hastalıklı

 maskeli adam keyifle silahı kaldırdığında adam nefesini vermişti ama maskeli adam bir anda silahı beynine doğrulttu ve acımadan vurdu çığlığıma engel olamadım adam etrafına baktı ve "sikerim böyle işi " diyip bağırıp bana doğru gelmeye başladığında koşarak arkama bile bakmadan kaçmaya başladım  

koş kızım koş 

en sonunda arkama bakıp durdum derin bir oh çekeceğim esnada arkamda bir ses belirdi "tanışmak bugüne denk geldi " dedi ben daha bir şey diyemeden başımda bir ağrı hissettim gerisi yok ne garipti  hayat,  daha 5 dakika önce hayaller kurarken şimdi belki ölecektim  o adamın da belki bir hayatı vardı belki çocuklarına oyuncak sözü verip dışarıya çıkmıştı ya da  bugün onun doğum günüydü  hiç bir şey bilemezdi insan 

                                                                             * - *                                                      

gözlerimi araladığımda başımdaki ağrı geçmişe benzemiyordu en son ne olmuştu hatırlamaya çalıştım  o maskeli adamlar , vurulan adam kaçırılma evet kaçırılmıştım hemde bir mafya tarafından filmlerdeki gibi ,sırıtarak ayağa kalktım ama başımın dönmesini beklemiyordum  ilk önce etrafımı inceledim simsiyah camlarla kaplı bir odadaydım otel gibi bir yerdi hızlı adımlarla cama gittim ve gördüklerim karşısında gözlerimi büyüttüm çünkü  bir gökdelendeydim allah bilir kaç katlıydı çok yükseğe benziyordu gözlerimi devirerek odayı incelemeye başladım bir televizyon , yatak mini buzdolabı ve banyo  tam anlamıyla anlamıştım kaçırıldığımı işin kötü tarafı neden beni oracıkta öldürmemişlerdi 

işin yoksa bunlarla da uğraş 

gözüm bir noktada takılı kaldı odanın içerisinde  kamera vardı tekrar göz devirdim ve yatağa oturdum buradan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım ama düşünemeden kapının kilidi açıldı ve odaya üç tane takım elbiseli adam girdi  onlara put görmüş gibi bakıyordum şuan, en önde duran adam kapıyı kilitleyip önümde durdu "elisa kaya " dediğinde hala ona öyle bakıyordum yanında duran adam "acaba duyma engelli falan mı " dediğinde öndeki adam tekrar "elisa kaya " diye gürledi göz devirip "ne var " dedim adam ise tek kaşını kaldırarak "neden  burada olmanı sorgulamıyacaksın " dediğinde yüzümü buruşturdum ve "sence neden buradayım  çünkü kaçırıldım üstün zeka " dedim diğer ikisi gülmemek için kendini zor tutarken adam sertçe nefesini bırakıp "ben poyraz  şu yanımdakiler anıl ve fatih " dediğinde kaşımı çattım ve" bu bilgileri  ne yapabilirim "  dedim diğer ikisi gülerken adam yine sertçe nefesini çekti ve "çünkü sana yardım edeceğiz " 

hadi canım 

sanki komik bir şey söylemişler gibi güldüm "siz bana yardım edeceksiniz " dedim ve gülücüklerim kahkahaya dönüştü sonrasında aniden kestim kahkahalarımı "katil olan hiç kimseden yardım isteyecek kadar onursuz biri değilim "  dedim poyraz "katil olmayan kişilerden yardım istiyorsun ama  onların katil olup olmadığını bilmeden " 

ne demek şimdi bu 

kaşlarımı çattım poyraz ise "daha bilmediğin çok şey var düşes " dediğinde göz devirdim düşes ne alaka ya ,  poyraz ve fatih odadan çıktıklarında anıl benimle kalacak sorularımı cevaplayacaktı şuan anıl ile aynı odadayız  ilk sorumu sormaya dudaklarımı araladım ama anıl "şimdi başımı şişirmeden önce ben sana bazı şeyleri açıklayayım " dediğinde meraklı bakışlarım ona döndü "ilk olarak biz mafya değiliz sadece hak eden herkesi öldürürüz " dediğinde bir irkilme gelmişti vücuduma 

katiller onlar ve bana yardım edecekler 

devam etmesi için baktım  "sonra seni neden buraya getirdik , senayı tanıdığını biliyoruz  , neden onu arıyoruz , ne dönüyor burada hepsinin cevabını verceğim merak etme , ama önce bizden korkmana gerek yok " dediğinde ağzım açık kalmıştı iki seçeneğim vardı ya güvenecektim , ya kaçıp gidecektim daha kararımı vermedim ama devam etmesi için ona baktım "seni buraya bize yardım et diye getirdik sen o hastane için çok önemlisin  , hastaneyi herkes gibi bizde patlatmak istiyoruz çünkü içindeki evraklar ve elmaslar bize lazım ayrıca o hastane bizim teşkilatımızdan bir çok kişiyi kaybettirdi poyrazın karısı mesela " 

ne demek ben önemliyim 

poyraza üzülmüştüm   hiç kimse ölmeyi hak etmiyordu özellikle değer verdiğiniz kişi , sonrasında o devam etti " sena o hastanenin kurucusu yani orayı o inşa etti ayrıca teşkilatımızdaki kişileri , çocukları o öldürüyor ve diğer bilgi sena önceden zararsız biriydi  bizimle çalışırdı ihanet etti bize " dediğinde gözlerimi büyütmüştüm acaba daha ne çıkacaktı içinden  "ve son bilgi seni tam 4 yıldır izliyoruz araştırıyoruz hayatındaki kişileri , neden o hastaneye düştüğünü " dediğinde artık şaşıramıyordum bile 

TC  mi de bilsinler tam olsun 

"seni bizim teşkilattan yapmayı düşünüyoruz yani bizden biri olmanı " dediğinde kaşlarımı çatmıştım ne demek onlar gibi katil olacağım onlarla çalışacağım hayatta olmaz anıl düşüncelerimi duymuş gibi "biliyorum çok zor alışacaksın ama onların ölmesini istiyormusun " diye sorduğunda aklıma zeynep geldi o kim bilir neler yaşamıştı eğer bizi kurtaramamış olsaydı bizler neler yaşıyacaktık , yutkundum ve ağır ağır başımı salladım o piskologlar yüzünden hayatım mahvolmuştu  zeynebin ve ölen o çocukların intikamını alacaktım sonrasında anıl beynimden vurulmuş gibi olacağım o son cümleyi söyledi "senanın neden sana önem verdiğini bilmek ister misin " dediğinde başımı salladım "senin hayatını çalan cani o " dediğinde resmen başım dönmüştü ne demek hayatımı çalmıştı " ne " dedim o ise devam etti  "senin ailen hani seni yetimhaneye bırakmıştı ya " dediğinde başımı salladım 

geliyor bomba 

"elisa senin ailen aslında öldü öldüren de sena şerefsizi  " dediğinde beynimden vurulmuşa döndüm başım dönmeye başladı  ne demek öldüren senaydı allah kahretsin böyle hayatı şuan o kadını öldürmek istiyordum ama anıl durmadı devam etti "sena hanımın kızı ölmüş kızı sana çok benzediği için seni koruyor  " dediğinde  kahkaha attım deliriyordum tam anlamıyla hayatımı çalan kadın kendi kızı sanıyordu beni 

allahım nasıl bir çıkmazın içine düştüm ben ya 

anıl son kez bir şey dedi "artık onu öldürmek istiyorsun değil mi " diye sorduğunda gözlerimi kısarak "kesinlikle " dedim ve ona döndüm "teklifinizi kabul ediyorum " dedim 


selamlarr  na - sıl - sı - nız  oy verip yorum yapmayı unutmayınnn 

gecenin sırrıWhere stories live. Discover now