Bölüm 16 cenaze

22 8 0
                                    

anılın dediklerinin üzerinden toplam bir  gün geçmişti bir gündür şu gökdelendeydim onların dediklerine göre büyük bir eve gidecekmişiz bugün  ve anılın dediklerine göre beni ölü olarak göstereceklermiş 

saçmalık 

evet beni öldü olarak gösterecekler neden çünkü piskologlardan korumak için  kocaman bir saçmalık ve ben onlardan biri olmayı kabul ettim resmen katil olmayı istedim resmen katil olacağım ben birini öldüreceğim  neyse sakin ol kızım bana bıraktıkları kıyafetlere bakıyorum iki saattir çünkü bir siyah ceket bir siyah pantolon ve siyah kazak kim bilir nereden aldılar ve kim kullandı bunları tabiki giymedim anıl içeri girdi ve "giyinmemişsin " dedi göz devirip "tabi ki giymeyeceğim ben böyle iyiyim " dedim dudağını ısırdı ve "peki " dedi ayağa kalkıp onla beraber çıktım "nereye " diye sordum "cenazene " diye cevapladı kıkırdadım 

kendi cenazesine giden ilk insan 

bana döndü ve "ama seni değiştirmemiz lazım " dedi başımı salladım beni bir odaya götürdü ve sanırım burası giyinme odasıydı kızıl peruk verdi sonrasında mavi kazak ve altıma siyah etek verdi sonrasında güneş gözlüğü verdi son olarak ses değiştirmek için bir alet verdiğinde onu odadan dışarıya çıkarıp giyinmeye başladım kıyafetler cuk oturmuştu peruğuda taktım ve son olarak ses değiştirme aletini ağzımın içine taktım 

çok farklı gözüküyordum 

odadan çıkınca anıl kahkaha atmıştı "yeni elisa kaya only " dediğinde benide güldürmeyi başarmıştı  aşağı indiğimizde poyraz ve fatih bizi bekliyordu  poyraza döndüm ve "teklifini kabul ettim poyraz bey " dedim gülümsedi ve "görebiliyorum elisa " diye cevapladı göz devirdim ve arabaya bindim bir mezarlığın önünde durduğumuzda yüzümdeki gülümsemeyi silemiyordum anıl kolumu cimcikleyerek "gülme yanlış anlayacaklar " dediğinde kahkaha attım 

deliriyorum galiba  

cenazeye doğru yaklaştığımızda bizimkilere baktım zeynep ve bora ağlıyordu ecrinde kötü gözüküyordu yiğit öfkeden deliye dönmüştü işte gerçek dostlarım diye geçirdim içimden onun dışında mezarlıkta tanıdık ailem gelmişti onlarda üzülmüşe benziyordu onların yanına gideceğim esnada anıl kolumu tuttu ve "bekle hepimizin görevi var sen benim kız kardeşim olacaksın ismin eylül " dediğinde başımı salladım  sonrasında devam etti "biz ajan olacağız inceliyor gibi gözükeceğiz " dediğinde tekrar başımı salladım sonra anılın koluna girdim 

cenazeme bir çiçek bırakayım 

yakınlara durduk anıl "şimdi sen zeynebin yanına gideceksin ve sorular soracaksın işte kimi olursunuz neden öldü " dediğinde sinsice gülümsedim ve anılın kolundan çıktım bana bir dosya vermişlerdi ona uyacakmışım yavaş yavaş zeynebin yanına geldim beni gördü ve "hoşgeldiniz " diyebildi 

gülmemek için zor tutuyorum kendimi 

"merhabalar ben eylül bir şirketten geliyorum  size bir kaç soru sormak isteriz " dedim zeynep başını salladı  "kimi olursunuz " diye sordum başını kaldırıp beni inceledi ve "kuzeniyim " dediğinde not alıyormuş gibi yaptım "neden öldü " diye sordum kendi cenazeme reportaj yapıyorum ya , "silahlı yaralanmadan ölmüş " dedi  ben dudaklarımı araladığımda zeynep "neden sorular sorup duruyorsunuz " dediğinde başımı salladım  " çünkü  araştırma yapıyoruz kuzeniniz için kaçırıldı mı nasıl öldü diye " dedim 

nelerle uğraşıyorum ya 

"kuzeninizin intihar etmiş olasılığı olabilir mi " diye sorduğumda hiddetlendi ve "asla " diye bağırdı  başımı salladım ve "düşmanı falan var mıydı " dedim cevap vereceği esnada arkadan bora geldi "ne oluyor burada " dediğinde "merhaba ben eylül bir şirketten geliyorum ölen kişiyi yani elisa kayayı araştırıyoruz kuzenine bir kaç soru sordum " dedim ama bora gözünü kısmış beni inceliyordu 

gecenin sırrıWhere stories live. Discover now