Bölüm 17 sırlar

16 8 15
                                    

bora 

"sana onun ölmediğini söylüyorum " diye gürledim çünkü sevdiğim aşık olduğum kadın ölmemişti adım kadar emindim ölmemişti ölmek için daha çok erkendi zeynep göz yaşlarını silip "bora o öldü artık kabullen " dediğinde sinirle "o zaman neden morgda izin vermediler bakmamıza , aklını kullan zeynep gizemli bir şekilde ölüyor , morga izin verilmiyor cenazesine ajanlar geliyor buda yetmezmiş gibi cenazesinde o kadın seninle konuştu elisanın sesine ne kadar benziyordu ve gözlüklerini de çıkarmadı " dediğinde zeynep düşünmeye başladı 

haklıydım 

" hadi diyelim ölmedi bizden saklıyor ne yapıcaksın bora " dedi zeynep nefesimi verdim ve "önce emin olmam lazım bu yüzden mezarını kazıcağız " dediğinde zeynepin gözleri irileşmişti "ne , nasıl yapacaksın " dediğinde başımı dikleştirdim ve "yapacaksın değil yapacağız " dedim zeynep yüzünü buruşturdu "iki kişiyle mi  " diye sordu başımı hayır anlamında salladım "hayır sen ben yiğit ecrin ve senin şu cem " dediğimde başını salladı "ecrin ve yiğiti al gel akşam bende cem ile nili alırım " dedi ve evden çıktı bende telefonumu elime aldım yine araştırmaya başladım elisanın instegram hesaplarını , son dakika haberlerini o ajanları hepsini araştırdım ama hiç bir şey çıkmadı  en son sıkıntıyla nefesimi verip uyumaya karar verdim 

boranın rüyası 

" sevgilim " elisa arabada yanımda gidiyordu "beni onlara bırakmıyacaksın değil mi " diye sordu bende gülerek "hayır tabi ki " diye cevapladım ama sonra elisa kayboldu ve yerine o ajan geldi 

"daha çok arayın, onu öyle bir yere sakladım ki " diyip kahkaha atmıştı korkarak "nerede elisa söyle " diye bağırdım ajan güldü güldü ve "mezarlıkta " diye cevap verdi  ağlıyordum sonra yanıma zeynep geldi 

"bizi de yaktın bora " diyip gitti sonrasında tek başıma araba sürmeye başladım elisa önüme çıktı ve "dön bu yoldan bora  beni arama kendi iyiliğin için " dedi ben arabadan indim elisanın elini tuttum ve "sevgilim seni bulacağım birlikte tekrar muttlu olucağız " dedim ama elisa ağlamaya başladı 

"anlamıyor musun kendine zarar vereceksin mutlu falan olmıyacağız seni terk ediyorum dön bu yoldan dön  " 

günümüz 

sıçrıyarak uyandım rüyadan sinirle nefesimi verdim ve "dönmeyeceğim bu yoldan " diye bağırdım yüzümü yıkadım ceketimi giydim ecrin ile yiğiti alıp mezarlığa doğru arabayla  gitmeye başladık bekle bu rüyamın aynısı yaşıyordum saanki , yutkundum ardından düşüncelerimi bölen  yiğit "ciddi ciddi mezar mı kazıcağız " dediğinde başımı salladım ecrin "bora , ya  elisanın bedenini görürsek " dediğinde omuz silktim "görmezsek görmeyelim o mezarı kazıcağım ben " diye inat ettim 

kazacağım 

ecrin "biraz yavaş gitsek gece gece kaza yaparız falan " dediğinde onları duymuyor gibiydim yiğit "yavaşla bora " diye bağırdı kendime geldiğimde gözlerim dolmuştu kenara çektim arabayı hızlıca indim arabadan yanıma hemen yiğit ile ecrin geldiğinde ikiside bana destek veriyorlardı ağlamam durduğunda yiğite "o hastaneye hiç gitmeseydi olmayacaktı herşey " diye bağırdım yiğit omzuma dokunuyordu "bilmiyorsunuz  elisa gerçekten hasta " dedim ve gözyaşlarımı tutamadım yiğit "ne demek hasta " dediğinde ağlayarak "sosyal anksiyetesi var ciddi anlamda "

benim bebeğim gerçekten hasta 

yiğit ve ecrinde ağlamaya başladı ardından ecrin "iyi tarafından düşün bora o hastane olmasaydı seninle ilişkisi olmazdı " dediğinde başımı salladım  işin  bu tarafıda vardı  biraz ağladıktan sonra arabaya geçtik bu sefer yiğit sürüyordu  ben arkadaydım yaklaşık 1 saat sonra mezarlığa geldik arabayı park ettikten sonra küreği alıp  elisanın mezarına geldik kürekle kazdıktan sonra mezarlığı açmaya başardık 

gecenin sırrıWhere stories live. Discover now