34. bölüm

3.3K 240 10
                                    

Uykumda içime giren sertliği hissettim, hafifçe inleyip kendimi geriye doğru ittiğimde içime daha çok kaydı. Gözlerim zorlukla açılırken yanımda uyuyan Umut'u gördüm, içimdeki Utku olmalıydı.

"Yapma Umut uyuyor, birlikte demiştik unutma." Güldü sözlerime sadece.

"Sen uyurken o bir kez daha yapıp sırasını savdı sevgilim, yaptığımdan haberi var yani." Kapanan gözlerimi zorlukla aralayıp uyuyan Umut'a doğru sokuldum.

Göğsünü ağzıma çekip emerken uykusunda hafifçe inledi, içimi dolduran Utku ise gittikçe sertleşiyordu. Karnımda tanıdık kımıldanmalar oluşuyor ve aletim zevkten sızdırıyordu.

İkimiz de yan yattığımız için tuhaf bir şekilde rahatsızdı, içimi tamamen dolduramıyordu. Utku'yu itip kalçamı havaya diktim, böyle en dibimi görebiliyordu.

"Kökleyeyim mi?" Sadece 'hmm hmm' diyebildim. Ani gelen dolulukla yüksek sesle inledim, yüzü büyük bir gülümsemeyle aydınlandı.

"Ellerini yatağa daya Paşa'm, seni zevke doyurayım." Ellerimi yatağa dayadığım an iki bacağımı geriye çekip havaya kaldırdı, bacaklarımı sımsıkı tutarak girip çıkıyordu. Bense ellerimin üstünde durmaya çalışıyordum, çok zordu ama delicesine bir zevk veriyordu.

"İşte bu el arabası sevgilim..." büyük bir inlemeyle yatağa boşaldım ve içime kesik kesik boşalan sevgilimin beni yatağa bırakmasıyla derin bir nefes aldım.

"Bunu yapabileceğimi düşünmezdim."
Sözlerime sadece gülüp beni ikisinin arasına soktu, Umut uykusunda belime sarılınca gülümsedim.

Utku da kolunun birini omzuma sardığı için tamamen sarmalanmış hissediyordum. Uzun ve derin bir uykuya çekilirken dudaklarımda hafif bir tebessüm vardı.

Uyandığımda hala aynı pozisyonda olduğumuz için sıkışık hissediyordum, tuvaletim gelmişti ve içimdeki meniler yüzünden karnım ağrıyordu. Aralarından sırılmaya çalışsam da bırakmaya niyetleri yok gibiydi.

"Aşkım, beni bir salın. Acil hemde.." ikisi aynı anda 'ı- ıhh' dediler uykularında.

Tuvaletim yüzünden kıpırdanıp, bacağımı titretip duruyordum. Umut kolunu belimden çekip bacağıma attı ve hafifçe sıktı.

"Lütfen.." kısık çıkan sesim çaresizlik barındırıyordu, artık zor tutuyordum.

"Paşa'mm..." Umut öyle bir kalkmıştı ki Utku da yataktan fırlamıştı, tam ayağa kalktığım an hem deliğimin acısından hem de son direnişimin taşmasından kaçırmaya başladım.

İkisi de yere bakarken utançla ellerimi yüzüme kapattım. Tüm yüzüm yanıyordu ve onlara bakamıyordum. Adım sesleri etrafta dolanırken gözlerim yaşardı utançtan, avcumu kapattığım gözlerim yaşlarını bir bir akıtırken bacaklarımı ve ayaklarımı silen adamlar yüzünden daha çok ağladım.

"Sen Paşa'yı al, burayı ben hallederim." Utku beni kucaklayıp duşa götürdü, hala ellerim yüzümdeydi ve ağlıyordum.

Suyu ayarlayıp üstüme tutan Utku ara ara saçlarımı öpüyordu, ellerimi tutup sakince yüzümden indirdi. Minik bir tebessümle beni yıkarken ara ara iç çekerek ağlıyordum, elini deliğime götürüp içimi de temizledi.

Yüzümü göğsüne dayayıp saklarken beni sıcacık suyla güzelce yıkıyordu. Saçlarımı, kollarımı, sırtımı yıkadı ve önümde diz çöküp belden aşağımı da aynı özenle yıkayıp beni büyük bir bornoza sardı.

"Ne olursa olsun bizden utanma, biz senin sevgilileriniz. En mahremlerimizi paylaşıyoruz aşkım, utanacak hiçbir şey yok. Üzme kendini de bizi de..." sadece kafamı sallayabilmiştim.

"Artık kurabiye yiyebilir miyiz?" Arkadan gelen Umut'un sesiyle istemsizce güldüm, modum hemen değişmişti.

"Kahvaltıdan sonra yiyebilirsiniz, çikolatalı süt de yaparız." Umut yüzünü buruşturdu, kaşlarım kalkarken hayretle ona bakıyordum.

"Sevmiyorum deme sakın..." omuz silktiğinde gerçekten şaşırmıştım.

"Unlu oluyor öyle, sevmiyoruz."

"O zaman ballı süt yaparız, olur mu?" İki kafa aynı anda sallanınca gülümsedim.

"Ben de göz yumurta sevmem, akıyor içinden vıcık vıcık." Yüzüm buruşunca güldüler hemen.

"Aklımızda bulunsun, bugün iyi ki haşlanmış yumurta günü o zaman. Sana yumurta oturtma yaptım tereyağlı, sağlıklı yağlar yemek önemli."

"Haklısın anneanne." Diyerek göz devirdim.

İkisi de bana gülerken yaşadığım rezillik unutulup gitmişti ve keyifli bir kahvaltı yapmıştık. Ballı sütlerimiz ve çikolatalı kurabiyelerimizle keyif yaparken telefonum ısrarla çalmaya başladı, anneannemin söyledikleriyle ayaklanmıştım....

iki artı bir Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin