11 Part-1

13 5 2
                                    

Gözlerimi açmaya çalıştığımda başarısız olmamla kafam karışmıştı. Gözlerimin bağlandığını hemen fark edememiştim. Fark ettiğimde konuşmaya çalışmıştım ancak sadece "Hmm, hmmmm, hm..." gibi sesler çıkarabiliyordum. Dudaklarımda hissettiğim yapışkanlıkla bant olduğunu anladım. Başımda bir ağrı hakimdi ve sanki her an geri bayılacakmışım gibi hissediyordum. Uyanık kalmak, görmek ve konuşmak istiyordum ancak normal bir insanın rahatlıkla yapabileceği bu şeyler bile lükstü şuan benim için.

Kollarım arkaya doğru kıvrılmış ve bağlanmıştı. Hatta o kadar sert bir şekilde bağlanmıştı ki bileklerimden kan zar zor geçiyor olmalıydı çünkü ellerimin uyuşmaya başladığını hissediyordum. Olanları hatırlamaya çalışırken duyduğum erkek sesi ile sinirlerim tepeme çıkmıştı.

"Ooo prenses günaydın. Sonunda ayılabildin demek!"

"HMMM, HMMMMM!"

"Anlamadım bir daha söyler misin lütfen?"

"HMMMMMMM!"

"Yok anlayamıyorum, konuşmayı denesen olmaz mı?"

"HI-I-I HI-I-IH H-I-I!"

"Ananı sikeyim senin mi demek istedin ben mi yanlış anladım?"

"HI-I-I HI-I-I!"

"Orospu çocuğu falan ayıp oluyor yalnız!"

"HI-IH HI!"

"Sen siktir git lan!"

"N'OLUYOR LAN BURDA?!"

Açılan kapının sesinin ardından daha gür ve kalın bir erkek sesi duyuldu.

"Abi, prensesimiz uyanmış. Pek sakin biri değil ama sanırım."

Yaklaşan adım sesleri daha çok gerilmeme sebep olmuştu. Kaçırılmış olduğum gerçeği henüz yeni yeni kafama dank ediyordu ve her geçen saniye daha da çok korkmama sebep oluyordu. İlk başta şokun etkisiyle ne kadar cesur bir çıkış yapmış olsam da yavaştan üç buçuk atmaya başlıyordum.

Düzeldiğimi düşünmeye başlamışken tekrardan başıma böyle bir olayın gelmesi, tekrardan ölümle dipdibe olmak hiç iyi sonuçlar vermeyecekti benim açımdan. Ki bunun bana özel bir durum olduğunu da sanmıyodum. Kim olsa onun için de aynısı geçerli olurdu.

"HMMMMMM!"

"HMMMMMMMMM!"

"HMMMMMMMMMMMMM!"

"Sakin ol güzellik, eğer susarsan çıkaracağım o bantı ama senin pek susmaya niyetin yok gibi. Sen bilirsin bana hava hoş!"

Gözlerimin dolmaya başladığını hissetmiştim. Hüngür hüngür ağlayıp resmen tepinmek istiyordum. Ayaklarımı yere vurmak istediğimde onları da sandalyeye bağladıklarını fark etmiştim. Ne hareket edebiliyor ne de konuşabiliyordum. Sadece oturup ağlamak istiyordum ama bu heriflerin karşısında aşırı güçsüz biri gibi de durmak istemiyordum. Kendimi tutmaya çalıştım.

Pes etmişcesine derin bir nefes verip bir ümit dudaklarımdaki bantı çıkarmalarını bekledim. Yaklaşık bir beş dakika boyunca hiçkimseden çıt çıkmadan öylece durduk. Yani en azından ben durdum. Diğerlerinin o sırada ne yaptığını nereden bilebilirdim ki?

Başımdaki ağrı her geçen saniye daha da çok artıyordu. Resmen zonklamaya başlamıştı. Dayanamayıp ağlamaklı bir ses çıkardım.

"Ne oldu prenses, bir sıkıntı mı var?"

"Hmmmm!"

"Bantı mı çıkarmamı istiyorsun?"

"Hı-Hı!"

Gecemin GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin