Bölüm 19 - Gözyaşları

68 2 0
                                    





"Müşterinin kafasında cam şişe kırmak nedir ya?"

"Söyledim size. Hem hesabı ödemediler hem de bana sarkıntılık ettiler. Niye bana inanmıyorsunuz?"

Çaresizce patronumun odasında bulunan eski koltuğa oturmuş derdimi anlatmaya çalışıyordum. Fakat gıcık patronumuzun beni dinlemek gibi bir hâli yok gibiydi.

"Ya bizden şikayetçi olurlarsa, batarım.." deyip odanın için volta atmaya başladı Nermin Hanım.

Bu söylediği tepemi attırmaya yetmişti.
"Bende onlardan şikayetçi olurum!" dedim sinirle.

Emre bana yanaşıp yanımda ayakta dururken anlayışla elini sırtıma koydu.

"Nermin Hanım, ben Defne'nin yalan söylediğini sanmıyorum. Hem neden ilk günden olay çıkarmak istesin ki-" diye Emre beni savunduğu sırada patronumuz Nermin Hanım anında gürleyerek onun sözünü kesti.

"Sana fikrini sormadım Emre!"

Emre kaşlarını çatıp yanımda duran ellerini yumruk yaptığını görmüştüm. Aşırı öfkelenmişe benziyordu.

Hepsi benim suçumdu.
Onları birbirine düşürecektim.

Sıkıntıyla oflayarak hafif öne eğildim ve ellerimi saçlarıma götürüp alnımda birleştirirdim.

Şu an tek bir isteğim vardı: kovulmak.

"Kamera kayıtlarını incelemeye ne dersiniz Nermin Hanım?"

İğneleyici tonda olan bu cümleyi Samet kurmuştu.

Çok mantıklıydı. Bu benim aklıma gelmemişti.
Mutlulukla Samet'e baktığımda minnetle gülümsedim. Göz kırparak karşılık verdi bana.

"Aynen. Hem kim haklı kim değil görmüş olursunuz." diyen Mira umursamazca kollarını göğsünde birleştirdi.

Nermin Hanım burnunun ucuna kadar gelen gözlüklerini parmağıyla geriye iterek bir süre düşündü ve kabul etti.

Odada hepimiz masasına oturan Nermin Hanım'ın başına toplanmış, bilgisayarın dibine girerek kamera kayıtlarını inceliyorduk. Kameralardan biri tam olarak 6 numaralı masaya bakıyordu.
Hey şey bir bir kamerada görünüyordu. Siparişleri alıp yanlarından ayrıldıktan bir kaç dakika sonra tekrar siparişlerle dönmem, hesabı getirmem, adamların bağırıp ayaklanmaları, içlerinden birinin bana yaklaşıp saçıma dokunması, anında delirip adamın kafasında şişe kırmam ve diğerlerine de deli gibi girişmem..

Hepsi..

Fakat konuşmalar duyulmuyordu. Kamera kayıtlarında ses yoktu fakat görüntüler her şeyi anlatmaya yetiyordu bence.

Nermin Hanım gözlerini kısmış dikkatli bir şekilde ekranda kamera kayıtlarını incelerken önüne düşen bir tutam saçı kulağının ardına itti yavaş hareketlerle.

İçinde yer yer beyaz tutamların olduğu kahverengi saçlarını ensesinde sıkı bir topuz haline getirmiş ve önden perçemlerini bırakmıştı. Orta yaşlarını geçmiş olmasına rağmen aşırı dikkat çekici giyiniyordu ve bu da onu olduğundan daha genç gösteriyordu.

Kayıtları izledikten sonra bana döndü. Sanırım suçsuz olduğumu anlamıştı. En masum gülüşlerimden birini yolladım ona.

"Merak etmeyin hiçbir şeycik olmaz. Bir daha buranın önünden bile geçeceklerini sanmıyorum." dedim kendimden emin bir sesle.

"Bu seferlik yırttın. Fakat bir dahakine böyle bir olay karşısında bize haber ver lütfen. Eline cam şişe falan geçmesin." dediğinde imalı imalı baktı bana.

KÂBUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin