Yeniden Doğuş -Part-2

20 2 0
                                    

----

Genç adamın yanına vardığında, sadece bir adım kadar yaklaşıp sessizce durdu. Karşısındaki adamın ilgisiz bir şekilde ona baktığını hissediyordu. "Merhaba," dedi nihayet, kısık bir sesle. "Ben Itadori. Seninle tanışmak istedim."

----

Karşısındaki genç adam, hafifçe kaşlarını çattı ve kısa bir süre sessiz kaldı. Sonunda, dudaklarında hafif bir gülümsemeyle, "Merhaba" dedi. Ancak, bu sözlerin altında biraz daha soğuk bir ton vardı. Gözlerindeki derinlik, birçok şey gizliyormuş gibi etkileyici görünüyordu, ancak bu sefer Itadori'nin beklediği sıcaklık ve ilgi yoktu.

Bu beklenmedik karşılaşma, megumi'nin soğuk ve mesafeli tavrı, Itadori'nin içindeki heyecanı hafifçe sönümlüyordu. Yine de, içindeki kararlılıkla devam etti

Itadori, megumi'nin sakin ve mesafeli tavrına rağmen, biraz daha rahatlamış gibi hissediyordu. "Senin adın ne?" diye sordu, çabucak konuyu değiştirerek.

"Fushiguro" diye yanıtladı genç adam. Ancak, bu kez daha dikkatli ve titiz bir şekilde konuştu. Sözlerinde bir gizem ve derinlik vardı, Itadori'nin daha önce hiç karşılaşmadığı bir türde.

Itadori, Fushiguro'nun tavrını analiz ederken, parkın huzurlu atmosferinde bir an sessizlik doldu. İkisi de sessizce birbirlerine baktı, her biri karşı tarafı anlamaya çalışırken. Bu sessizliği kırmak için Itadori, bir sonraki adımı atmaya karar verdi.

"Seninle biraz sohbet etmek isterim," dedi yumuşak bir ses tonuyla. "Neyse, sen burada ne yapıyorsun?"

Fushiguro, bir an tereddüt etti, sonra hafifçe omuzlarını silkti. "Sadece burada oturuyordum," diye yanıtladı kısa bir süre sonra. "Hava güzel olduğu için dışarı çıkmayı seviyorum."

Itadori, Fushiguro'nun yanına oturdu ve sessizce gülümsedi. Belki de, bu soğuk ve mesafeli genç adamın içindeki sıcaklığı keşfetmek için bir fırsat bulabilirdi. Gerçi içinde sıcaklık var mıydı ondan da emin değildi. Bu kısa süreli sohbetlerinde kütükle konuşuyormuş gibi hissetmişti.

---

Itadori, parkın kenarındaki banklardan birine oturdu. Yanında sessizce oturan Fushiguro, uzaklara dalmış gibi görünüyordu. Itadori, sessizliği bozmak için konuşmaya karar verdi.

"Bu park çok güzel, değil mi? İnsanın burada oturup zaman geçirmesi hoş oluyordur eminim."

Megumi hafifçe kafasını salladı, ama konuşmadı. Gözleri hâlâ uzaklarda, derin düşüncelere dalmış gibiydi.

Itadori bir süre sessiz kaldı, sonra tekrar konuştu. "Fushiguro, seninle tanıştığıma gerçekten sevindim. Burada hiç tanıdığım yok"

Megumi hâlâ sessizdi, ama bu sefer başını kaldırarak Itadori'ye baktı, "Nasıl senin gibi enerjik birinin hiç arkadaşı olamaz" dedi sessizce.

Itadori'nin yüzünde bir gülümseme belirdi. "Haha buralı değilim de"

Megumi, kısa bir süre tereddüt ettikten sonra, başını salladı. "He anladım, ama pek konuşkan değilimdir"

Itadori'nin gülümsemesi hafifledi, "Anladım, sessiz olmayı ben de severim. Ama yine de, genelde çenem düşüktür" diyip kısaca güldü

Bu kez Megumi biraz daha uzun süre sessiz kaldı, sonra gülümseyerek, "Belki de zamanla alışırım"

---

Parkın sessizliği aralarında yayılmıştı, ama Itadori kendini rahat hissetti. Fushiguro'nun yanında olmak, bir yabancının evinden kovulmuş gibi hissetmesine rağmen, onunla vakit geçirmek hoşuna gidiyordu.

Bir süre sonra Fushiguro, sessizliği bozdu. "Itadori, sana bir şey sorabilir miyim?"

Itadori şaşırdı, ama hemen cevapladı, "Tabii, sorabilirsin."

Fushiguro bir an tereddüt etti, sonra sordu, "Neden buradasın? Senin için her şey çok garip görünüyor."

Itadori'nin gülümsemesi biraz solmuştu. "Evet, gerçekten de öyle. Ama aslında, burada olmamın bir nedeni var. Bir tür... kaçış gibi."

Fushiguro şaşırmış gibi görünüyordu. "Kaçış mı?"

Itadori başını hafifçe salladı. "Evet, biraz öyle. Ama şimdi düşünüyorum da, belki de doğru yerdeyim. Belki de burası, yeni bir başlangıç için en iyi yerdir."

Fushiguro'nun bakışları düşünceliydi. "Anlıyorum," dedi sakin bir ses tonuyla. "Umarım burada bulacağın şeyi bulabilirsin."

Itadori'nin yüzünde bir gülümseme belirdi. "Ben de öyle umuyorum, ve belki de, senin gibi bir arkadaşla, her şey daha kolay olur."

---

Fushiguro: "Bu çocuk gerçekten de tuhaf. Ama bir yandan da ilginç." Peki, senin ilgi alanların neler?

Itadori: Hah, ilgi alanlarım mı? Eh, genelde spor yapmayı severim. Ve tabii ki arkadaşlarımla takılmak.

Fushiguro: "Spor yapmayı seviyor mu gerçekten?" Spor yapmak güzel bir şey. Hangi sporları seversin?

Itadori: Özellikle basketbol ve futbol. Senin hobilerin neler?

Fushiguro: "Hobilerim mi?" Benim hobilerim... Genellikle kitap okumayı tercih ederim. Ve doğa yürüyüşleri yapmayı severim.

Itadori: Kitap okumak mı? Wow, sen gerçekten de ilginç birisin!

Fushiguro: "Sanırım biraz sıradanım." Teşekkür ederim. Peki ya sen? Hangi kitapları okuyorsun genellikle?

Itadori: Ah, ben genellikle manga okurum. Son zamanlarda 'Black Clover'ı bitirdim. Şimdi de 'Demon Slayer'ı okuyorum.

Fushiguro: Manga okumayı ben de severim

Itadori: MÜKEMMEL! manga benim için bir tutku haline geldi diyebilirim.

Fushiguro: "Biraz çocuksu olabilir mi?"

---

Fushiguro: Hmm, artık hava kararmaya başladı. Ben de eve gitmeliyim.

Itadori: Bekle bir dakika, Fushiguro! Bir şey söylemem lazım... Benim aslında bugün bir yerde kalacak bir yerim yok."

Fushiguro: Öyle mi? Bu durumda ne yapacaksın?

Itadori: Bilmiyorum, gerçekten. Bu yüzden... Acaba seninle birkaç gece kalabileceğim konusunda sana sorsam... Olur mu?

Fushiguro: ha?

----oy vermeyi unutmayın <3

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

----
oy vermeyi unutmayın <3

𝐊𝐚𝐲𝐢𝐩 𝐑𝐮𝐡𝐥𝐚𝐫 | itafushiWhere stories live. Discover now