Yabancı Evde

14 2 0
                                    


Itadori, Fushiguro'nun evine ayak bastığında içinde karmaşık duygular vardı. Bu yabancı ortamda, tanıdık olmayan her şey etrafını sardı. Fushiguro'nun sessiz ve sakin evi, onun sakin ve birazda ketun kişiliğini tam anlamıyla yansıtıyordu.

---

Fushiguro sessiz kalmaya devam ederken, Itadori içten içe endişeliydi. Kendi dünyasından bu kadar uzakta, başka bir evrende yabancı birinin evinde kalmak, onun için korkutucu bir deneyimdi. Ancak, bir yandan da meraklıydı. Fushiguro'nun dünyasında neler olabileceğini merak ediyordu.

Itadori sessizliği bozdu "Evinde misafir olmama izin verdiğin için teşekkür ederim" dedi içtenlikle. "Gerçekten minnettarım."

Fushiguro kısa bir süre sessiz kaldı, sonra kısa bir "Hmm" sesi çıkardı.

"soğuk biri ama gerçekten iyi kalpli"

"Yatak odasına geçebilirsin. Orada yatacak bir yatak var," dedi soğuk bir ses tonuyla.

Itadori elleriyle reddeder gibi hareketler yaparak "Hayır ben koltukta uyurum" dedi "Zaten sana çok yük oldum"

Fushiguro "sen bilirsin" anlamında omzunu silkti. Itadori bir süre odanın sessizliğinde oturdu. Fushiguro'nun tavrı ve evin atmosferi, onu rahatsız etse de, başka şansı yoktu.

Gece boyunca, Itadori'nin zihninde farklı düşünceler dolaşıyordu. Kendi dünyasını, Arkadaşlarını ne kadar özlediği düşündü ve bir yandan da Fushiguro'nun dünyasında neler keşfedeceği de merak ediyordu.

---

Gece olmuştu. Pek konuşamıyorlardı. Akşam itadori, minnettarlığının göstergesi olarak fushiguro'ya köfte yapmayı teklif etmişti. yemekten sonra masayı topladılar ve herkes odasına çekildi.

"aramızda bir sohbet olmuyor ve bu atmosferi daha da karamsar yapıyor.. ama gerçi bende tanımadığım birini el mahkum eve alsam çok konuşmazdım heralde sahbetmem lazım.. aaah acaba sayu ve haru napıyordur tabi orda çok kısa bir süre geçmiştir"

Bu düşünceler fushiguro'nun salona girmesiyle kesildi.

Fushiguro: Sana örtü ve yastık getirdim

İtadori: Çok teşekkür ederim fushiguro. sen zahmet etme ben yaparım

Dedi ve elindeli battaniyeyle yastığı aldı.

İtadori: umm fushiguro.. bir mahsuru yoksa bir şey sorabilir miyim?

Fushiguro: hm?

İtadori: burada yalnız mı yaşıyorsun? ailen beni sorun etmesin..

Fushiguro: Bir ailem yok

Dediği anda itadori'nin kalbine bıçak saplanmış gibi oldu ve sorduğuns pişma kin oldu. Fushiguro kapının kirişine yaslanarak cümlesine devam etti.

"Babam ben küçükken bizi terketmişti. bir süre sonra annemde öldü ve ablam bana bakmaya başladı.. o da şuan x hastanesinde tedavi görüyor. birkaç yıldır komada."

Cümlesini bitirdikten sonra itadori yumruklarını sıktı ve gözü doldu dizlerinin üzerinde sıktığı yumruklarına baktı. o sırada kafasına inen bir yumrukla hem şaşkın hemde kafasını ovarak dibinde duran fushiguro'ya baktı.

İtadori: oovv ben ne yaptım ya

Fushiguro: Sana ağla diyen olmadı aptal, bak ben ağlıyor muyum?

İtadori bu soğuk kişiliğinin altındaki düşünceli ve nazik fushiguro'ya hayran kalmış bir şekilde gözlerini sildi ve kocaman gülümsedi.

Fushiguro: Neyse ben yatmaya gidiyorum

İtadori: İyi geceler fushiguro~

---

Fushiguro'nun evindeki sessizlik, Itadori'nin zihninde yankılandı. Yavaş yavaş koltuğa uzanırken, odanın sakinliği onun içsel çalkantısını artırdı. Kendini bir başka evrende, yabancı bir ortamda bulmak, onun için biraz kafa karıştırıcıydı. Bir yandanda fushiguroyu düşünüyordu.. "onca şeye rağmen hala çok iyi biri" diye içinden geçiriyordu.

Uyumadan önce pencereden dışarıya baktı. Fushiguro'nun mahalledeki sessizlik, onun içsel gürültüsünü biraz olsun yatıştırdı. Belki de bu, kendi evreninden uzaklaşmanın getirdiği bir huzurdu.

Ertesi sabah, Itadori odadan çıktığında, Fushiguro'nun sessizce oturduğu mutfağa gitti. Fushiguro, hala aynı mesafeli tavrını koruyordu. Ancak, Itadori'nin gelişiyle birlikte biraz olsun dikkat kesilmiş gibi görünüyordu.

Kahvaltı sırasında, aralarındaki sohbet sınırlıydı. Fushiguro, konuşmaları kısa ve öz tutarken, Itadori'nin enerjisi her zamanki gibi yüksekti. İkisinin de farklı kişilikleri, birbirleriyle uyum sağlamaya çalışırken ortaya çıkan gerginliği artırıyordu.

Itadori, kendi dünyasındaki arkadaşlarını özlediğini hissetti. Fakat aynı zamanda, Fushiguro'nun dünyasında fushiguroyu keşfetmek ona çok eğlenceli geliyordu. ve dün geceden sonra sanki onun hayatında pozitif ve neşe saçan biri olmaya and içmiş gibiydi.

---

Kahvaltının ardından, Fushiguro okula gitmek için hazırlanmaya başladı, Itadori'nin neden okula gitmediğini sordu. Ancak Itadori, bu soruya cevap veremedi ve sadece mahallesinde bir okul olmadığını söyledi.

Fushiguro, bu cevabı bir süre düşündü, ancak sonunda konuyu daha fazla irdelenmeye değer bulmadı ve okula gitmek için yola koyuldu. Itadori ise evde kaldı ve Fushiguro'nun ev işleriyle ilgilendi.

Evde yalnız kaldığında, Itadori etrafı inceledi ve yeni ortamına alışmaya çalıştı. Fushiguro'nun evinde, sessizliğin hâkim olduğu bir atmosfer vardı. Ancak Itadori, bu sessizliği bir fırsat olarak gördü ve kendi iç dünyasına daldı.

Fushiguro'nun okulda olduğunu bildiği için, Itadori kendi başına zaman geçirmekten çekinmedi. Bir yandan daha fazla yük olmamak için evi temizliyordu diğer yandan evi benimsemeye çalışıyordu.

Fushiguro'nun evi, sade bir Japon esintisi taşıyordu. Salonu düşük bir sehpa ve büyük rahat bir koltukla döşenmişti. Duvarlar da hafif bir ahşap dokunuşuyla dekore edilmişti, sade düz bir perdeden içeri ışık sızıyordu.

Mutfak, minimalist bir tarzda düzenlenmişti. Beyaz dolaplar ve tezgah, bir de mutfağın diğer duvarına yapışık şekilde koyulmuş yemek masası. temiz ve ferah bir görünümü vardı.

Yatak odası, sade bir yatak ve düzenli bir gardırop ile donatılmıştı. Basit ama rahat bir atmosfer sunan bu oda'nın her köşesi fushiguro'dan beklenildiği gibi dizayn edilmişti.

Fushiguro'nun evinde sadelik ve minimalizm, evin her köşesinde hissediliyordu.

İşte bu şekilde başladı, bizim bu küçük evde beraber sürdürdüğümüz hayatımız.

---

oy vermeyi unutmayın <3

𝐊𝐚𝐲𝐢𝐩 𝐑𝐮𝐡𝐥𝐚𝐫 | itafushiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin