2 "Memnun Patron"

171 35 14
                                    

Gözlerini açtığı acilde kurumuş boğazından ötürü öksürmek istedi fakat başarabilecek durumda hissetmiyordu. İlk önce sağına baktı nerede olduğunu anlamak için, başka yataklar üzerindeki hastaları gördü. Daha sonra sola çevirdiği başıyla danışman ve diğer birkaç yatağı görebildi.

Çatallaşmış sesiyle "Neler oldu bana?" diyerek mırıldandığında gözlerini kapatarak olanları hatırlamaya çalıştı. İşten çıktığı zaman otobüs durağına doğru yürüyordu ve ondan sonrası yoktu.

Baş ağrısının biraz daha hafiflemiş olmasının verdiği rahatlıkla tavanı izlemeye başladığında "Bay Kim?" diyerek ona seslenen acil doktoruna döndürdü başını. Doktor, Taehyung'a dönerek şefkatle gülümsedi ve yaklaştı. "Evet, Bay Kim, ben buradayım. Bayıldınız ve acile getirildiniz. Muhtemelen stresten dolayı olduğunu düşünüyoruz."

Taehyung, doktorun açıklamasını dikkatle dinledi. Yüzünde hafif bir endişe belirtisi vardı. "Stresten mi?" diye tekrarladı şaşkınlıkla. Açılmış gözleriyle doktora baktığında doktor, başını nazikçe salladı. "Evet, stres vücudunuz üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Muhtemelen stres yapıyorsunuz ve beslenmeniz de yeterince iyi değil bunlar birleşince vücudunuzun stresle başa çıkma mekanizmaları aktive oldu. Dinlenmeniz ve kendinize iyi bakmanız gerekiyor."

Taehyung, doktorun sözlerini düşündü. Belki gerçekten de iş stresi hayatını bu kadar kötü etkiliyordu. "Peki ne yapmalıyım, doktor bey?" diye sordu.

Doktor, ciddi bir ifadeyle devam etti. "İlk olarak, iş stresinden uzak durmanızı öneririm. Her işte olduğu gibi stres hayatın her yerinde oluyor fakat bu sağlığınızı tehdit edecek kadar ileri seviyede olmamalı. Onun dışında daha fazla dinlenin ve kendinize zaman ayırın. Stresle başa çıkmanın farklı yollarını deneyebilirsiniz, mesela yoga veya meditasyon gibi rahatlama teknikleri. Ayrıca, sağlıklı beslenmeye ve düzenli egzersiz yapmaya dikkat etmelisiniz."

Taehyung, doktorun önerilerini dikkate alarak başını salladı. "Anladım, doktor bey. Teşekkür ederim."

Doktor, ona gülümseyerek yanıt verdi. "Her zaman sağlığınızı ön planda tutun, Bay Kim. Geçmiş olsun, serumunuz bitmeye yakın görünüyor, bittikten sonra taburcu olabilirsiniz."

Taehyung, doktordan aldığı tavsiyeleri elinin tersini başına yerleştirerek zihninde tekrarlamasının ardından açlığını iyi fark etmesiyle uzun süredir yapamadığı bir şeyi yapmak istedi. Serumunun bitmesini merakla beklerken Jeon Jungkook'a olan siniri artmaya devam ediyordu.

Onun bu kabalığı ve işini kaybetme korkusuna sürükleyecek kadar sert oluşu hastalanmasına sebep olmuştu, sağlığına onun yüzünden dikkat edemiyordu. Onun yemeği bile kendisinden daha önemli olmaya başlamıştı ve Taehyung bu durumdan yeterince sıkıldığını fark etti. Bir adamın hayatını bu denli mahvetmesini izlemek istemiyordu ama bir şeyler başaracağına dair umut kırıntılarını hiçbir şekilde kaybetmemişti.

Serumunu dikkatle izlerken kendi kendine mırıldandı. "Jeon Jungkook..." Dudaklarını büzerek patronunun yüzünü aklına getirdi ve gözleri o an kısıldı. İtici bakışlarıyla patronunu düşünürken onu elindeki boks eldivenleriyle dövdüğünü hayal etti.

Pürüzsüz suratında yaralar açtığını düşünürken içindeki rahatlama hissi çok iyi gelmişti. Bir vurduğunda sağa dönen bir vurduğunda sola dönen başı ve yüzünden akmaya başlayan kanın hissi Taehyung'un içindeki yağları eritiyordu. Jeon Jungkook'tan nefret ediyordu, bunu söylemekten de hoşlanıyordu. "Nefret ediyorum senden." dedi.

Nöbetçi hemşire, sessizce girdi ve Taehyung'un serumunun bittiğini bildirdi. Taehyung, hafif bir inlemeyle tepki verdi, çünkü iğnenin çıkarılması acı vericiydi. Hemşire, onun acısını hafifletmek için nazikçe ona yaklaştı ve iğneyi dikkatlice çıkardı.

mad secretaryWhere stories live. Discover now