2//tekrar\\1

358 13 2
                                    

Kapının çalmasıydı beni tetiğe geçiren şey. Baktığım kapı deliğinden mutlulukla açtım.

-Yüzbaşı!

Beni böyle görmesiyle hafifçe gülmeye başlaması... arkasına sakladığı buketi bana uzattı.

-buyrun.

-Alamam ben bunları hala dargınım nede olsa.

-buraya kadar geldim Güneş.

-boşuna gelmişsin o vakit.

-bari bahşişimi verseydin o kadar buket getirdim.

Şaşırmıştım "bahşiş?" Gülerek masanın üzerindeki çantama uzandım o  sırada cenk aceleci bir vaziyette bana yaklaştı.

-kredi kartı geçerli değil.

Gözlerimi oynatmadan elleri kalçamla buluşmuş ayağımı yerden kesmişti. Kapıyı sırtıyla kapatıp beni salona doğru taşıdı.

-Hala kararlımısın.

-yanında getirdin mi kitabı?

-artık kitap umrumda bile değil. Hepsi kafamdayken şiirlerin bir kağıtla toplanması, umrumda değil... ama o kitabı bana sen verdin.

-ezberledin mi cidden?!

-sen olmayınca boş zamanım kalıyor.

Uzun bir sessizlik ardından güldüm. Gözlerimi onunkilerden ayırmadan devam ettim.

-sende kalsın.

-bunu diyeceğini biliyordum. Seni vazgeçirmek çok kolay.

-hayır değil!

-bunu sana kanıtlıyacağım. Başka ne istemiyordun hatırlıyor musun?

Aklıma bir şey gelmemişti, elleri gidikçe sıkılaşıyor bedeni bana yakınlaşıyordu.

-hatırlamıyorum.

-hatırlatabilirim...

Ne demek istediğini anlayınca geri çekildim.

-olmaz! Çocuk istemiyorum. Hem evli-

Dudakları köprücük kemiğimdeydi. Güçlü bir nefes aldım o benim tenimdeydi. Kutsalımı çiğnemek istiyordu. Fakat şu an olamazdı...

-yüzbaşı...

-efendim güneş.

-yapamayız.

-nedenmiş o geçen beni yatağına davet eden sendin.

-orası öyle tabi ama-

Hala devam ediyor fakat bu sefer boyunumdaydı.

-şunu keser misin?

-peki, neden olamıyormuş?

-öncelikle asker olduğun ve kadınlarla iletişime geçemediğin için üzgünüm, ayrıca beni suçlamaya çalışma sen askerliği seçtin-

-e bunun ne alakası var birlikte olamamamızla.

-bitirmeme izin verirsen anlatacağım. Ben bir kadınım haliyle çocuğum olması için belli aralıklarla gereken bir döngüm var... LANET OLSUN bunu anlatmak neden bu kadar zor!

Sakince gülümseyip beni koltuğa bıraktı.

-anlaşıldı senin bu kızgın halin.

-alınıyorum ama... o kadarda kızgın değilim.

-sessiz kalıyorum.

-peki yüzbaşı sen bilirsin. Aç mısın yeni geldin yoldan, yorulmuşsundur da.

VATAN YÜZBAŞITempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang