2/hasta/2

217 8 0
                                    

Uykumdan uyandım o zaten kalkmıştı gözlerimi ovuştururken içeriden bir ses geldi.

-Uyandın mı? Güzel! Tava nerede?

Mutfaktan geliyordu sesi nasıl benim uyandığımı biliyordu bu adam?

-Alt sağdan 3. Dolap. Pembe saplı olan tavayı alma!

-niye? bayan Rapunzel bana onunla mı saldıraca-

-bir dakika lafını unutma!

Üzerimi giyinip mutfağa geçtim. Önümde önlüklü bir yüzbaşı vardı.

-Bu pembe tavanın olayı ne?

-bunu bana küçük bir çocuk hediye etmişti...

-vay be, küçük bir çocuk neden böyle bir şey yaptı?

-çünkü... ona yemek yapacaktım ve oda bana bunu hediye etti.

-tatlıymış, adı ne?

Yanağını usulca öptüm.

-ne yapacaksın? Yani yemek olarak.

-konuyu değiştiriyorsun anlamadım sanma.

-hıhı güzel yemekmiş.

-beni dinlemedin sanırım.

-hemde hiç.

Yaptığı yemeklerle masayı donatmıştı bile.

-ye bakalım beğenecek misin?

Öncelikle yaptığı tavadaki pizzanın tadına baktım. Gerçekten tadı fena değildi şey hariç... biraz fazla acıydı. Normalde acı severim fakat bu bana bile acı gelmişti elim suya gittiğinde yüzü düşerek sördü.

-beğenmedin mi?

-beğendim beğenmez olur muyum?! Hatta bayıldım. Tarifini versene sen şunun.

-ciddi misin?

-evet bayıldım.

-peki o zaman; domates sosuna sarımsak yağ ve kekik ekledim tavaya küçük ekmek kırıkları ekleyip sosla buladım sosis ve kaşar ekledim. Püf noktası cin biberleri küçük küçük dilimleyip sosa karıştırmak.

Hiçbir şeyi dinlememiştim daha yeni uyanmıştım! Kafam almıyordu. Yiyip sofrayı topladık. Biraz kafam yerine gelmişti ki salona yayıldım. Ayağının ucuyla beni dürttüğünde şaşkınlık ve gülmekle karışık bir biçimde ona baktım.

-ne var?

-kahve yapsana.

-'kahve yapsana' değil komutanım davarlığa ne lüzum var güzel türkçemizde 'mısın-misin' diye bir ek bulunmakta, kullanın diye.

-peki güneş acaba kahve yapabilir misin?

-hayır yapamam.

Tek kaşını kaldırıp 'o zaman neden bu kadar uğraştırdın amk' bakışı atmıştı.

-kölen yok ya karşında dün yol yorgunuydun artık dinlenmişsindir hem.

-Güneş alt tarafı kahve yapacaksın.

-sen yap öyleyse.

Gözlerini benden ayırıp salonda dolaştırdı.

-kahve yapmayı bilmiyorum.

-ne!

Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Ayağı kalktım.

VATAN YÜZBAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin