İyi okumalar efendim.
Bizim Mert Alp oğlanın saçmaladığı bir yer vardı, onu da kitap bitince düzenleyeceğim.
—————————-
"Karam?" Mert Alp kapıyı açıp sadece adımı söyleyince sıcak basmıştı aniden. Evet ne yapıyorduk? Dürüst ve emin oluyorduk.
"Sana bi' kere kayam"
Allah'ım tam şu an beni yok et. Heyecandan dünyada benden çok saçmalayan birisi olamazdı.
Yerin dibi nasıl bir yerdi az önce anlamıştım.
Mert Alp suratıma mal mal bakakaldı. Benim de pek farkım vardı denilmezdi zaten.
Konuş Karam. Konuş ama saçmalama kızım.
"Şey özür dilerim aniden kaçtı ağzımdan." Mert Alp bakışını değiştirmezken suratıma suratıma anırmaya başladı.
İnsanda az utanma olurdu ama Mert Alp'te bunlar ara da bulasın.
"Ya çocuk tamam sus be artık" dedim. "Sen beni love yani aşk mı onu söyle."
Ciddi olacağım diye yola çıktığım kararım bana götüyle bir güzel gülüyordu.
Kahkahasının sesi bir tık daha artarken elimle yüzümü kapatıp sövmeye başladım.
Nasıl, neyin içine düşmüştüm?
Gülmesi azalırken konuşmaya çalıştı. "Evet.." bir kahkaha. "Love yani sana aşk" ve bir kahkaha daha.
Ben de gülmesine gülmeye başlarken ne halt edeceğimi düşünüyordum.
Biz love yani aşk mı olmuştuk?
————————-
The end.
Arkadaşlar uzatamıyorum bölümleri help.
Uzatırsam da fazla uzuyor.
Neyseee yeni başlıyoruz bebişler. Bundan sonrası eğlence, dans ve müzik.
YOU ARE READING
Ayran Falı | Texting
Short Story053**: Pişt ayrancı güzeli (04.56) 053**: Uyuyor musun (04.56) 053**: Gerçi markette ayran stoğu bırakmadığını varsayarsak (04.57) 053**: Uyanık olman pek ihtimal dahilinde değil (05.05) Ayrancı Güzeli: Kardeşim kim olduğunu şimdilik es geçerek soru...
