Five

26 6 17
                                    

"Ya sen başıma bela mısın Mira? Ben okula gitmek istemiyorum. Götüremezsin zorla."
Tabii canım aynen götüremez. Yeni aldığı motora kolumdan çeke çeke yanı başına getirdi. Artı olarak kaskimi da taktı. E bu aşamadan sonra ses çıkarsam sıkıntı o zaman başlardı. O yzuden ben susmayı tercih ederek usulca motora bindim.

Okul

Önüme bakmadan Mira'nin koluna girmiş yürüyordum. Yürürken birden kafamı sert bir şeye çarptım. Elimde çantam vardi çarptığım anda elimden düştü. Kafamı kaldırıp çarptığım şeye bakacakken etraftan "OOOO" "IYY" gibi sesler geliyordu. Kafamı kaldırdım ve baktigim kaya bana gülümsüyordu. Güneşten fazla görmemiştim suratını ama ayağa kalktığımda gözlerimi büyüterek Mira'nin kolunu tutup bir grup insanın içinden hızla koşmaya basladim.

Evet yanlış düşünmüyorsunuz. Okula gelmeme engel olan kişiydi. Ayrıca ben bu isteğim üzerine gidip onun göğsüne çarptım. Ama şöyle bir gerçek var ki sıkı çalışmış. Allah belamı vermesin, ne diyorum ben ya?

Mira: DEFNE KAC KERE TOKATLICAM KENDINE GEL AMK.

O an Mira'nin sesini duymaya ve yanağımda bir acı hissetmeye başladım. Gözlerinin içine baktığımda baya sinirli ve meraklı gözüküyordu.

Ne oldu anlatacak misin,diye sordu. Ancak ben konuşmaya başlayamadım bir türlü.

Ee şey, diye başladım söze. "Mira... O'ydu. Çarptigim kişi...O'ydu."

"Eee ne var bunda? Özür diledi ya gülümseyerek. Sen bir şey demeden direkt kolumu tutup koşmaya başladın. Ayıp oldu."

Özür mü dilemisti? Duymamıştım. Ilgaz yoktu galiba yanında. Olsaydı da ne değişecekti ki zaten.

Hadi derse gidelim, dedi Mira ve sınıfa doğru gitmeye başladık.

İlk ders biter ve kantine inerler.

Mira: Ya Defne yeter. Dalıp gittin ders boyunca sıkıldım ama ya. Ne düşünüyorsun yine? La karı bir şey söyle. A yok sen diğer tarafa gittin herhalde(kolunu çimdikler arkandan iterek sandalyeye oturtur) Bekle, yiyecek içecek alıp geliyorum.(Gider)

Yanıma baktığımda Mira yoktu. Nereye gitmişti bu kız? Etrafı incelemek için kafamı kaldırdığımda kantin sırasında olduğunu gördüm. Tam kafamı geri indirecekken karşımdaki sandalye çekildi. Yeniden karşıma baktığımda o oturuyordu. Evet o...Uraz... 

Uraz: Naber noodle kafa? Beni gördüğüne şaşırmış gibi gözükmüyorsun? Beni mi bekliyordun sen ayy? Geldim bebeğim üzülme, dedi gülerek. 

Defne: Ne gülüyorsun ya? Birde ben seni neden bekleyecekmişim? Haa, şu noodle kafa, bebeğim gibi lakapları bana karşı kullanmazsan sevinirim. Hadi görüşürüz diyeceğim ama umarım görüşmeyiz.

" Ya sen utandın mı? Bana yazan sensin ve belki aynı duyguları paylaşıyoruzdur? Nereden biliyorsun?" dedi gülerek. Ya ben bu illete nereden bulaştım ya? Aklı sıra dalga geçiyordu bide. Pislik şey.

Teneffüs biter herkes sınıflara geçer 

"Mira gelmedin derse, neden? Yemek mi yedin yoksa? Ya sen akıllanmayacaksın demi? Annen beni bile uyardı, yemek yemesin okulda dersleri asıyor diye. Cidden bebek gibisin ya. " dedim isyan ederek. Ancak Mira pek umursamışa benzemiyordu. 

" Ben kantine gidiyorum Defnoşum. Hadi görüşürüz aşkım .Tamam bende seni çok seviyorumm"

Delirtecek bu kız beni. Allah bir sabır vermiş ne yapsa sabrediyorum. Madem Mira gitti yanımdan, bende dışarı çıkacaktım. Merdivenlerden inmeye çalıştım ancak herkes sanki kendine özgü malmış gibi yayıla yayıla gidiyordu. Hele bir grup vardı ki koskoca merdivene yayılmış altı kişi olarak yürüyordu. Ay vallahi kriz geçireceğim sanırım. Merdiven sizin tapulu malınız mı ya? İyice sıkıldım şuan okuldan. Dayanamayacağım, hemen dışarı çıkmam gerek. 

"Ya kardeşim biraz yol mu açsanız! Grup şeklinde dolaşacaksınız madem bunu merdivene yaymayın ya. Yeter, çık şu tarafa!"

Hepsi aynı andan tip tip bakmaya başladı. Yine sabır yine sabır. Onların arasından kurtuldum kurtulmasına ama daha büyük bir felaket beni bekliyordu önümde. Evet, doğru tahmin. Sizce hiç karşıma çıkmadan olur mu yahu? Ayıpsınız. 

"Pişt! Naber?"

"Seni görene kadar her şey muazzamdı. Sağ ol her güzel şeyin içine sıçtığın için. Minnettarım sana"

-"Adam gibi soru sorduk kızım, sanki hayatında en büyük hataymışım gibi davranma."

Anlamaz gibi bir ifadeyle baktım suratına. Trip mi yedim ben ya?

Ah şey, yani insan gibi cevap verebilirdin demi, dedi sanki trip attığını fark etmiş gibi.

"Ya tamam, iyiyim sen nasılsın şekerim?"

"Hızlı çıktın, etkilendim. Ha sorunun cevabı ise, harikayım şuan."

"Peki, harika olduğuna göre ben gidiyorum hadi bırak beni."

Hop, dedi kolumu sıkıca tutarak kendine çekti. "Ne yapmaya çalıştığını sorabilir miyim?"dedim. O ise gülerek "Ne yaptığımı açıkça gösteriyorum bence... Azcık çalacağım dersinden. Emre, siz yukarı sınıfa çıkın benim biraz işim var" dedi. Kolumu tutması yetmezmiş gibi sırıtarak çekiştirmeye başladı. "Ya sen salak mısın? Yanlışlıkla yazdık diye ceza mı vereceksin? Sana diyorum. Adını bile hatırlamıyorum Allah aşkına bırak. Kardeşinden de hoşlanmıyorum artık zaten. Bırakır mısın?" 

"Maalesef canım. Birde ben kızlara karşı zorba bir insan değilim. Hiç mi duymadın ya  ismimi, ünümü? Bu kadar derskolik olman iyi bir şey değil. Biraz bırak dersleri ve beni tanı. Çünkü hikayemiz daha yeni başlıyor."

Okul havuzunun önüne geldik. 

"Ben yüzeceğim, beni izlemek ister misin?"

"Oldu canım. Sen lise dizisinde falan mı zannettin kendini ya? Gidiyorum ben, derse geç kalacağım."

"Aman git. Bu arada adım Uraz. Okulda popüler biriyim. Bil istedim...Gidebilirsin."

Kapıyı çektim ve çıktım. Saate baktığımda dersin bitmesine beş dakika kalmıştı. Mira yine kantindedir umarım. Onun yanına gidecektim çünkü başka çarem yoktu....

.......

"NE! KOLUNDAN TUTUP ÇEKTİ Mİ? YÜZME HAVUZUNA MI GÖTÜRDÜ? YA SEN-"

"Bağırma herkes bize bakıyor."

Ay pardon, dedi etrafına gülümseyerek. Tam konuşacaktı ama arkamdan bir ses geldi.

...- Sen çok yaramaz bir insansın.

     


Bölüm sonu


Fan Fin Foncu/ YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin