seven

17 6 8
                                    

Hastalar gelip geçiyordu ancak Uraz'dan hala bir haber yoktu. Doktor muayene odasından çıkmıyordu çıkan hemşireler hiç bir şey söylemeden gidiyordu. Doktor Uraz'ı tanıyordu bence çünkü hastaneye getirdiğimde hiç bir şey sormadan muayene altına almıştı. Ayrıca anne babası veya başka bir akrabası olup olmadığını da sormamış kimseyi aramamamı istemişti benden. Neyi olabilirdi Uraz'ın?
Þ
Doktor sonunda çıkmıştı. Hemen yanına koştum.

Nefes almayı o an hatırlayarak 'Uraz iyi mi?'diye sordum. "Sana bilgi vermem için onun izni lazım. Ondan izin aldığın zaman yanıma gel anlatacağım." diyerek yanımdan ayrıldı. Kesinlikle bir şey vardı. Bu kadar gizli olması hatta hasta izni ile söylenmesi beni kuşkulandırmaya başladı. Hemen Uraz' ın odasına girdim.

Uyanıktı. Kahverengi ama elaya benzeyen gözlerini dikmiş tavana bakıyordu. Biraz değil bayağı üzgün bakıyordu. Geldiğimi belli etmek için boğazımı temizledim.

Anında bana döndü bakışları. Sanki yardım ister gibi...

Söyle doktora izin veriyorum, dedi donuk bir ses tonuyla. "Bilirsen kimseye söylemezsin değil mi? Güvenmeye ihtiyacım var birisine." Yutkunamadim. Kesinlikle kötü bir şey oldu bu çocuğa. Başımı salladım onaylamak için.

Gülümsedi. Çok güzel bir gülümsemesi vardi, bunu fark ettim. "Yanima tekrar gelirsin değil mi? Galiba bir hafta buradayım yine."

"Elbette."

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim."
Çıkıp doktorun yanına gittim. Anlatmaya başladı.

Doktor anlatmayı bitirdiğinde ne diyeceğimi bilemedim. Uraz hastaydı. Hemde çok hastaydı. Ama elimden bir şey gelir mi, tartışılırken sadece benim bilip ailesinin hiç haberi olmaması beni daha da strese sokuyordu.

Uraz yanına gelmemi istediği için odasına gittim. Annemleri arayıp bu gece arkadaşımda kalacağımı söyledim. Kabul ettikleri için rahattım. Uraz yine tavana bakıyordu. Kapıyı açıp girdiğim anda bakışları bana çevrildi ve gülümsedi.

"Yeniden teşekkür ederim. Fazla teşekkür ettiğimi duyamazsın, şımarma."

"Ya sen bu durumdayken bile satasabilir misin ya? Azıcık uslu mu olsan Uraz Atılgan?"

"Yanımda sen varken uslu olmak mümkün mü?"

"Belki mümkündür, hm?" Dedim dudaklarımı hafif kıvırarak.

"Yapma o dudak hareketini. Sinirimi bozuyor."

"Aha, sinirini bozan bir şey ise her zaman yapacağım. Emin ol."

"Sen çikolata mı yedin?"

"Evet, neden sordun?"

"Yaklaşsana bir."

Bir gözümü büyüterek şaşırmış gibi baktım. Ama dediğini yaparak yaklaştım yanına.

Tam yatakla aramda iki adım mesafe kaldığında kolumu tuttuğu gibi çekti. Aniden olduğu için üzerine düşüyordum ki yatağın kollarına tutundum.

"Napiyorsun ya?"

"Öpecektim."

Şaşırarak baktığımda " Şaka ya, burnunla yemişsin çikolatayı. Onu alacaktım."

"Haaa, alsana o zaman. Ne diye saçma sapan hareketler yapıyorsun."

"Canım istedi."

Cevap vermedim. Yine yaklaştım alması için. Rezil olmuştum doktora da. Neyse ya silsin bir daha olmaz zaten. Peçete verdim silmesi için. Ama o silmek yerine parmağıyla aldi. Şimdi normal watty kızı olsam düşmem gerekirdi ama değilim maalesef.

"Peçete verdik onunla silsene."

"Canım böyle yapmak istedi. Sanane. Hem başka kızlar bunun için ölüp biter ya."

"Başka kızlara benzemem demek isterim ama hemcinslerimi burada kötü duruma düşüremem. Sen bunu yaparken kızın rahatsız olup olmayacağını düşünmelisin. Kapiş"dedim göz kırparak.

Şaşkın şaşkın bakıyordu mal. Noldu hayallerin suya mı düştü pisicik?

"Sen çok olmaya basladin hee. Keserim o güzel sesini"

"Kessene."

"Ama şimdi olursa rahatsız olursun maalesef. Tabii istersen yaparım."
Gözlerini kıstı gülümserken.

"Sen nasıl hastasın ya? Numara mı yapıyorsun? Noldu asik mi oldun bana? Yanında mı kalmami istiyorsun? Açıkça söyle bir şey demeyeceğim."

"Ben ve sana aşık olmak, hah. Ben buna ancak gülerim kivircik marul. Dikkat et de sen bana aşık olmayasin?"

"Ben olmam merak etme. Hele sana asla."

"Öyle mi?"

"Öyle."

Yeniden kolumdan çekip yanına oturttu. Tam kalkacakken boynumu hafif bir şekilde kavradi ve.......

Bölüm sonu

Fan Fin Foncu/ YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now