eight

14 5 18
                                    

Yeniden kolumu çekti yanına oturttu. Boynumu hafifçe kavradi ve omzuna yaklaştırdi. Bende bunu fırsat bilerek onu sinir edeceğini düşündüğüm için kulağına üfledim.

"Ya kızım sen niye böylesin ya? Azıcık romantik mi olsan? Boynumdan öpsen falan aşık olsan da seninle uğraşsam, hm? Ne kadar ruhsuzsun azıcık eğlenelim ya. Sen böyle yaptığın için daha çok öpesim geliyor seni. Bir süre sonra dayanamam vallahi dikkat et."

Gülmeye başladım. Çok tatlı isyan ediyordu ama öperse işler değişirdi. İlk öpücüğümü bu salağa veremem ya. Hem öpmek ne zamandan beri eğlence işi oldu? Anlayamıyorum.

"Sende öpmeye taktın kafayı he. Hele bir öp seni mahvederim."

"Nolur? İlkin mi olur yoksa ahahahah?

"Susar mısın? Herkes sen değil maalesef." Dedim bu sefer dudaklarımı aşağı doğru eğerek.

"Ben sana dudak hareketi yapma dedim, değil mi Defne? Sinirim bozuluyor.

Uraz Atılgan

Aksine hoşuma gidiyordu. Ancak söylemem. Sevmiyordu ki beni. Öpsem direkt tokata boğacakti. Ama o kadar öpmek isterdim ki, anlatamam. Bu kız nasıl olur da beni kendine bağlar? Nasıl ailemin bilmediği sırrımı bile bilecek kadar yakınıma girdi? Anlayamıyorum.

"Gelelim asıl konumuza. Senin barda ne işin vardı?"

"Boksör olduğumu anlamayacak kadar gerizekali olduğunu düşünmüyorum. O ringe çıktığımı da gördün. Yani sorman çok salakça bir soru değil mi?

"Evet doğru ama gitmek zorunda mıydın? Hastalığı bilmene rağmen?"

"Ben hep böyleyim takma fazla. Sen niye oradaydın peki? Nasıl aldılar seni içeri? VIP kartın mi var yoksa tehdit mi ettin adamları? "

"Abimin kartını çalmıştım"

"E niye oradaydın?"

Beni takip ettiğini biliyordum ama söylemedim. Nasıl bir bahane uyduracağını aşırı merak ediyordum.

"Çok soru sordun sanki? Ben sana kahve getireyim."

Kalkmaya yeltendi ancak izin veremezdim. O an bu andı sanırım.
Yeniden bileğinden tutup yerine oturttum.
Bıkmış gözlerle bakıyordu ama bugün için çok bile bekledim.

"Ne yapiyor-"

Boynundan çekip direkt tutulmuştum dudaklarına. Bu kız cidden beni delirtiyordu. Konuşurken, susarken hatta çığlık atarken bile.

Bu an da başlamıştı her şey. Geri çekilmemiş hatta daha da derine götürmeye başlamıştı. Belki o bile benim gibi duygularını kabullenmekte zorlanıyor ya da farkında bile değil.

Belinden tutup kendime daha çok çekeceğim sırada ayrılıp
'Nefes alamıyorum Uraz'

"Ben çok bekledim güzelim. Dayanmak lazım."

İleri gitmememiz gerekiyordu. Hastane ortamindaydik ve bu hiç müsait bir ortam değildi. Derin ve uzun öpücüklerle sonlandırdım bu sahneyi.

Defne, boş bakıyordu etrafa. Gözlerinden hiç bir şey anlaşılmıyordu.

"Uraz..."

"Efendim"

" ilkin miydi"

"İlkim ve sonumdu."

Birden bağırmaya başladı.

" YA SEN NEDEN ÖPÜYORSUN KI BENI? IZIN ALDIN MI? HAYIR. ILKIMI ALDIN GITTIN URAZ."

Bu kız cidden deli olabilir. Birçok kız benim peşimden koşar ama bu niye böyle ya? Anlamadım gitti.

"Ama neden bağırıyorsun ki? Kötü bir şey yapmadım. Sen cidden hiç görmediğim tipte birisin ya. Diğer kızlar bunun için can atar be can."

"Uraz sus artık. Gidiyorum ben."

"Nereye?"

"Cehennemin ta dibine, gelecek misin?"

"Haaa, orası için çok gencim. Kalsın."

"Ya sabır!"

Çıktı gitti. Çok tatlıydı sinirliyken. Bir dakikada ya. Ben bu kıza aşık olmuş olamam değil mi? Ama yaptığım şeyler sanki biraz bunu gösteriyor. Neyse ya bosver. Belki umursamaz.

Fan Fin Foncu/ YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now